İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu tarafından "İzmir İli Bornova İlçesi'nde Doğum Yapmış Kadınların Doğum Sonrası Depresyon Durumları ve Bu Durumu Etkileyen Etmenlerin İncelenmesi" konulu bir araştırma, her 100 kadından 29'unun doğum sonrası depresyon riski taşıdığını ortaya çıkardı.
Bornova Sağlık Grup Başkanlığı'na bağlı 9 sağlık ocağına kayıtlı, 6-8 hafta önce doğum yapmış 100 kadın üzerinde gerçekleştirilen çalışma, kadınların yüzde 18'inin gebelik sırasında, yüzde 13'ünün doğum sırasında, yüzde 29'unun ise doğum sonrasında fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşadığını gösterdi.
Düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip kadınların doğum sonrası daha fazla depresyon riski taşıdığını açıklayan Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esin Ceber Türkistanlı, "Doğum sonrası sorun yaşayan kadınların yüzde 18.2'sinin bunalma, sinirlilik, iç sıkıntısı gibi yüksek bir oranda ruhsal sorun yaşadığı, yüzde 13.7'sinin ise fiziksel olarak ağrı sorunu ile karşılaştığı saptanmıştır. Araştırma kapsamına alınan kadınların yüzde 6'sı fiziksel, yüzde 7'si ise ruhsal sağlığının kötü olduğunu ifade etmiştir. Doğum sonrası dönemde annelerin vücudunda birçok biyolojik ve fizyolojik değişikliklerin olması nedeniyle, depresyondan bu faktörlerin sorumlu olduğuna ilişkin birçok iddia ortaya atılmış olsa da henüz net olarak ispatlanamamıştır" diye konuştu.
Bazı risk etmenleri taşıyan kadınlarda doğum sonrası depresyonun daha sık görüldüğünü ifade eden Türkistanlı, "Kocasıyla ya da ailesiyle birtakım sorunları olan, gebelik sırasında boşanma, ayrılma ya da başka türlü bir kayıp yaşamış olan, istenmedik bir gebeliği olan, travmatik bir doğum yaşamış olan , toplumsal ve çevresel koşulları kötü olan annelerde risk artmaktadır" dedi.
Yeni doğum yapmış annelerin depresyon geçirme olasılığı yönünden gerektiğinde uyarılması gerektiğine işaret eden Türkistanlı, "Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, çocuk sağlığı uzmanları, birinci basamak sağlık hizmetleri veren kurumlar, bebekleri bir yaşından küçük olan tüm anneleri depresyon geçirme olasılığı yönünden de incelemelidir. Annenin sağlık kuruluşlarına bebek izlenimi ve bebeğin aşıları için geldiği zamanlarda, ayrıca kendisi ve bebeği için her başvuru sırasında depresyon riski taşıma açısından değerlendirilmesi erken tanı için önemlidir. Çalışma sonucunda doğum sonrası depresyon geçirme olasılığı yüksek olan annelerin karşılaştıkları güçlüklerle daha etkin bir biçimde baş edebilmelerini sağlamak için kadınlara, eşlerine ve aileye destek sağlayacak bireylere hemşireler tarafından eğitim verilmesi önerilebilir" dedi.