Bereketi temsil eden nar, içerdiği pigmentler sayesinde sağlığa çok faydalıdır. Özellikle içerdiği antosiyanin adlı madde sayesinde antioksidan içeriği çok yüksektir. Nara kırmızı rengini veren pigmenttir. Nar bu pigmenti yüksek derecede içerdiği için, kansere karşı ciddi bir koruma sağlar.
Narın bu özelliğinden faydalanmak için sadece narın suyunu sıkmak yeterli değildir. Çünkü bu madde narın çekirdeklerinde bulunmaktadır. O nedenle narı çiğneyerek tüketmek bu açından çok önemlidir.
Nar, fonksiyonel bir besindir. Bir gıdanın fonksiyonelliğinden faydalanmak için, o gıdayı olabildiğince küçük parçalar halinde tüketmek lazımdır. O nedenle nar tüketirken sadece narı yemek değil, çekirdeklerini çok iyi çiğneyerek tüketmekte fayda vardır.
Nar, ayrıca içerdiği maddeler sayesinde kalp damar sağlığı açısından da çok önemlidir. Kan akımını hızlandırarak, damar sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Nar, potasyum içeriği yüksek olduğu için tansiyon düşürücü özelliğe de sahiptir. Nar, ayrıca sindirim sistemi için de çok önemlidir. Hazmı kolaylaştırıcı özelliği vardır. Narı çekirdekleriyle birlikte çiğneyerek tükettiğimizde, bağırsak hareketlerimizi arttırırız. Beraberinde kabızlığa karşı önleyici etki sağlar.
Narlar tarih boyunca sağlık yararları için yenmiştir. Günümüzde bu meyvenin suyu sağlıklı beslenmenin popüler bir parçasıdır.
Nar taneleri, canlı kırmızı rengini polifenollerden alır. Bu kimyasallar güçlü antioksidanlardır.
Nar suyu, diğer meyve sularının çoğundan daha yüksek düzeyde antioksidan içerir. Ayrıca kırmızı şarap ve yeşil çaydan üç kat daha fazla antioksidan içerir. Nar suyundaki antioksidanlar, serbest radikalleri yok etmeye, hücreleri hasardan korumaya ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
Tek bir narın suyu, günlük C vitamini ihtiyacınızın yüzde 40'ından fazlasını içerir. Pastörize edildiğinde C vitamini parçalanabilir, bu nedenle besleyiciden en iyi şekilde yararlanmak için ev yapımı veya taze nar suyunu tercih edin.
Meyve suyundaki antioksidanların ve yüksek konsantrasyonlarının Alzheimer hastalığının ilerlemesini durdurduğuna ve hafızayı koruduğuna inanılıyor.
Nar suyu, bağırsaktaki iltihabı azaltabilir ve sindirimi iyileştirebilir. Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve diğer iltihaplı bağırsak hastalıkları olan kişiler için faydalı olabilir.
Nar suyunun ishale yardımcı olup olmadığı veya kötüleştirip iyileştirmediği konusunda çelişkili inançlar ve araştırmalar olsa da, çoğu doktor kendinizi daha iyi hissedene ve semptomlarınız azalana kadar ondan kaçınmanızı önerir.
Nar suyu, C vitamini ve E vitamini gibi diğer bağışıklık artırıcı besinler arasında hastalıkları önleyebilir ve enfeksiyonla mücadele edebilir. Narın ayrıca laboratuvar testlerinde antibakteriyel ve antiviral olduğu da gösterilmiştir. Yaygın enfeksiyonlar ve virüsler üzerindeki etkileri araştırılmaktadır.
Nar suyunun antioksidan konsantrasyonu ve oksidatif stresi etkileme yeteneği, onun potansiyel bir doğurganlık yardımı yapmasını sağlar. Oksidatif stresin kadınlarda sperm disfonksiyonuna neden olduğu ve doğurganlığı azalttığı gösterilmiştir .
Meyve suyunun plasentadaki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olduğu da gösterilmiştir. Ancak araştırmacılar, bunun sağlayabileceği kesin faydaları henüz bilmiyorlar. Nar suyu içmek , cinsel dürtülerin arkasındaki ana hormonlardan biri olan erkeklerde ve kadınlarda testosteron seviyelerini de artırabilir .