Doğurganlığın 20'li yaşlardan sonra azalmaya başladığına dikkat çeken Dr. Hakan Özörnek, ülkemizde genelde 35 yaş üstü kadınların 3'te birinde ve 40 yaş üstü kadınların 3'te ikisinde kısırlık problemi oluştuğunu ifade etti. Dr. Özörnek, "Kadınlarda 20'li yaşların sonuna doğru yumurta kalitesi ve sayısı düşmeye başlar. Bu azalma 35 yaşından sonra hızlanır, 35 yaş üstü kadınların üçte birinde ve 40 yaş üstü kadınların 3'te ikisinde kısırlık problemi mevcuttur" dedi.
Kız çocuğunun anne karnında 5 aylıkken sahip olduğu yumurta sayısının yaklaşık 6-7 milyon olduğunu, bu sayının doğumda 1-2 milyona düştüğünü belirten Dr. Özörnek, çocukluk çağında yavaş yavaş azalarak ergenlik döneminden itibaren ayda bir yumurta yumurtlamak suretiyle bu azalmanın menopoza kadar aylık ortalama 350-400 yumurta harcayarak devam ettiğini kaydetti. Dr. Özörnek, "20'li yaşların sonuna doğru yumurta kalitesi ve sayısı düşmeye başlar. Bu azalma 35 yaşından sonra hızlanır ve yumurta sayısı 20 bine düşer. Menopoza doğru bu sayı bine kadar geriler. Yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurtalıklardaki yumurta sayısı ve kalitesi direkt olarak azalmaktadır. Döllenmeyen ve rahim içine yerleşmeden atılan yumurtalar emilerek vücut tarafından uzaklaştırılır" diye konuştu.
Doğurganlığın azalıp azalmadığının nasıl anlaşılacağı konusuna da açıklık getiren Dr. Hakan Özörnek, şöyle devam etti:
"Adetin belli dönemlerinde yapılan hormon testleri sayesinde doğurganlık hakkında bilgi edinebilir. Adetin 3. gününde FSH ve estradiol hormonlarının kan düzeylerine bakılarak yumurtalık rezervi değerlendirilir. Bazı hormonların kan düzeylerinin yüksek tespit edilmesi halinde gebelik şansının azaldığı gözlenir ve zaman kaybetmeden tedaviye başlanması için gereken yollara başvurmak gerekir."
Dr. Özörnek, kadınlar kadar olmasa da yaş artışının erkeklerde de sperm üretimini olumsuz yönde etkilediğini işaret ederek, "Erkek fertilitesi de yaşla azalır. Bu değişiklik kadındaki gibi olmasa da yaşla beraber sperm hareketliliği ve üretimi olumsuz yönde değişim göstermeye başlar" dedi.
Dr. Hakan Özörnek, kadınların gebelik şansını arttırmak ve kısırlık için gerekli tedavileri şöyle sıraladı:
"Kısırlık tedavisi kısırlık nedenine bağlıdır. Tedaviye başlamadan önce çiftlerin tam bir değerlendirmeden geçmesi gerekir. Yumurtalık rezervi azaldığında yumurta gelişimi için uygun ilaçlar önerilir. Gebelik oranını arttırmak için rahim içine direkt olarak spermlerin injekte edilmesi önerilir (aşılama). Halk dilinde tüp bebek ve mikroinjeksiyon olarak bilinen yardımcı üreme teknikleriyle yumurta ve spermler laboratuar ortamında döllendirilerek direkt rahim içine yerleştirilmesi de önerilebilir."
Dr. Hakan Özörnek, kısırlık problemi olan çiftlerin. ONE STOP CLINIC anlayışıyla hizmet veren kliniklerine başvurarak, kendileri için uygun tedavi yöntemini öğrenebileceklerini, 3 saat gibi kısa bir zamanda hastalıklarının teşhislerini yaparak, izlenecek tedavi yöntemi ile hastaların bilgilendirildiğini de kaydetti.