Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)- ERZURUM Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü doktora öğrencisi Sait Yıldırım, son on yılda medyaya yansıyan 500 cinsel istismar vakasını inceledi. Son on yılda Türkiye'de cinsel istismar ile ilgili dava sayısının 2 bin 337'den 14 bin 394'e, mahkûm sayısının ise 1607'den 13 bin 396'ya yükseldiğine işaret eden Yıldırım, istismar suçlarının yaklaşık 7 kat arttığını söyledi. Doktora öğrencisi Sait Yıldırım, 4 aylık bir çalışma ile cinsel istismar olaylarını ele aldı. Cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği süreç ve ortam, istismarcıların niteliği, çocukla olan ilişkisini inceleyen Yıldırım, Adalet Bakanlığı verilerinden faydalanarak çocuk istismarı ile ilgili davaların nicelik ve niteliklerini değerlendirdi. Doktora öğrencisi Sait Yıldırım, 4 aylık bir çalışma ile cinsel istismar olaylarını ele aldı. 'SERBEST KALDIKTAN SONRA DA İSTİSMARI TERKARLIYORLAR' Cinsel istismar eyleminin gerçekleştiği süreç ve ortam, istismarcıların niteliği, çocukla olan ilişkisini inceleyen Yıldırım, Adalet Bakanlığı verilerinden faydalanarak çocuk istismarı ile ilgili davaların nicelik ve nitelikleri değerlendirdi. İstismar olaylarının genel olarak istismarcının evinde, çocuğun evinde veya ortak kullanım alanlarında Gerçekleştiğini söyleyen Sait Yıldırım, "Çoğunlukla istismarcı cezasını çekip hapisten çıktıktan sonra istismar eylemini tekrarlıyor. Babası suçlu veya hapiste olan kişilerin istismara daha meyilli oluyor. İstismarcıların düzenli bir evlilik ve aile hayatı var. Kendilerini kamufle etmeyi iyi biliyorlar. Hırsızlık yapanlar da cinsel istismara meyilliği diğer suç oranlarında olduğundan fazla. Çünkü ikisi de bir gizlilik, gayr-i yasallık ve tasarım içeriyor. Cinsel istismarcıların ortalama yaşlar 40-70 yaş arasında. Mağdur çocuklar ise 10 ve daha küçük yaş aralığında. 'AİLE İÇİNDEKİ ENSEST VAKALARINDA SÜREKLİLİK GÖRÜLÜYOR' Zoofili alanında araştırma yapan uzmanlara göre, insana tecavüz eden birçok sapık, öncesinde bir hayvana da tecavüz ediyor. Tecavüzcüler genelde boğarak öldürme yöntemini kullanıyorlar. Aile içinde cinsel istismar olayları son yıllarda arttığı görülüyor. Ensest ilişki olarak tanımlanan istismar vakalarının neredeyse hepsinde süreklilik görülmektedir. Bunun sebebi mağdurların, eylemin yayılması ve suçlanması kaygısı ile saklamak zorunda kalması. Genellikle baba ve çocukları arasında gerçekleşen ensest ilişkide annelerin de çeşitli kaygılar ile olayı görmezden gelmesi, istismarın katlanarak artmasına yol açıyor. Suçun üzerini örterek engelleyemezsiniz. Hatta daha güçlenerek tekrarlar. Çoğu istismar eyleminde taciz şeklinde başlayan; ortaya çıkmayan vakalar yıllarca süren tecavüze dönüşmekte. Tıpkı şiddet eylemlerinde olduğu gibi mağdurun sessiz kalmasından dolayı istismar eylemleri artıyor" diye konuştu. CİNSEL İSTİSMARIN FAİLLERİ Son on yılda Türkiye'de cinsel istismar ile ilgili dava sayısının 2 bin 337'den 14 bin 394'e, mahkûm sayısının ise 1607'den 13 bin 396'ya yükseldiğine işaret eden Yıldırım, istismar suçlarının yaklaşık 7 kat arttığını bildirdi. Cinsel istismar olaylarında Türkiye'nin dünyada üçüncü sırada yer aldığını aktaran Yıldırım, "İstismar genel olarak bilindik yerlerde ve tanıdıklar tarafından gerçekleştiriliyor. Garip bir şekilde ülkemizde istismar eylemlerinde en çok öğretmen ve imamlar fail olduğu dikkat çekiyor. Bu iki meslek grubu toplumda milli ve manevi açıdan toplumun en kutsal meslekleri olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar ile bire bir iletişimde olan meslek gruplarında daha çok önlem alınması gerekir. 'ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM' ANLAYIŞI ÇOCUĞU YALNIZLAŞTIRIYOR 'Eti senin, kemiği benim' mantığı ile çocuk teslim edilmektedir. Bu durumda yalnızlaşan çocuğun istismara uğrama ihtimali artmakta. İdam ve hadım çözüm değildir. Çünkü fail bunları yaparken cezanın da oldukça yüklü bir şekilde karşısına çıkacağını biliyor. Verilen yasal cezalar ve toplumsal tepkiler suçlu tarafından kestirilebiliyor. Çocukların cinsel istismarı tasarlanarak planlanan bir hastalık suçudur. İdam yerine, istismarcılar deney hayvanları yerine kullanılsın. Bu şekilde hem bilimin gelişimine katkıları olur. Hem de masum hayvanların canlarını kurtarmış oluruz" dedi. Çözüm önerilerini sıralayan Yıldırım şunları söyledi: "Çocuklara verilecek cinsel eğitim veya istismara yönelik çeşitli tedbirler, çocuğun istismar eylemine maruz kalacağını düşüncesi çocukların zihinlerinde yer eder. Bu durum çocukların sosyal ilişkilerine büyük ölçüde zarar verir. Bizim önerdiğimiz şey tecavüzcü kimliğini deşifre etmektir. Aksi takdirde sadece yaraları sarmaya devam ederiz. Bu kapsamda cinsel suçlar ile hüküm giymiş olan suçlular ile çeşitli mülakatlar ve incelemeler yapılması gerekir. Suçlunun yaşam biçimi aile ilişkileri yaşadığı ortam ve diğer nitelikleri değerlendirildiğinde ortak bir takım veriler elde edilecektir. Sonuç olarak gerek sosyal gerek tıbbi açıdan müdahaleler ile bu hastalıklı suçun çözümü için daha genel sonuçlar elde edileceğine düşünüyorum."