"Doktoralı insan kaynağımızı artırmamız şart"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç: - "Doktoralı mezun sayısı Çin'de bin kişiye 2,2, Amerika'da 1,7, Avrupa Birliği ülkelerinde 1,5 doktoralı kişi düşerken, Türkiye'de bu oran bin kişiye 0,4. Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da artırmamız şart. YÖK 100/2000 Doktora Burs Projesi de bu fikirle ortaya çıktı" - "Bu proje, kurgusu, amacı ve süreçleri itibariyle ülkemiz için bir ilktir" - "Bilim kurumları her şeyden önce kendi ülkesinin değerlerini referans alır. Kendi değerlerini evrensel olanla kucaklaştırır. İçinde bulunduğu toplumun bir cüzü olarak ülkesine hizmeti ve ülkesi için üretmeyi önceler"

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Doktoralı mezun sayısı Çin'de bin kişiye 2,2, Amerika'da 1,7, Avrupa Birliği ülkelerinde 1,5 doktoralı kişi düşerken, Türkiye'de bu oran bin kişiye 0,4. Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da artırmamız şart. YÖK 100/2000 Doktora Burs Projesi de bu fikirle ortaya çıktı." dedi.

Yükseköğretim tarihinde ilk kez kurgulanan ve Türkiye'nin öncelikli 100 tematik alanında doktoralı insan kaynağını artırmak için başlatılan "YÖK 100/2000 Doktora Burs Projesi"nin ikinci toplantısı Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.

Reklam
Reklam

Saraç, Akdeniz Üniversitesi'nde proje kapsamında doktora yapan bursiyer öğrencilerle bir araya geldi.

Türkiye'de üniversitelerde 43 bin 265'i kız olmak üzere 97 bin öğrencinin doktora yaptığını söyleyen Saraç, doktora öğrencilerinden bazılarının araştırma safhasında laboratuvarlarda olamadıkları için potansiyellerini tam olarak gösteremediklerini belirtti.

"Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefini önüne koymuş Türkiye için yetişmiş doktoralı eleman sayısında çok büyük mesafe kaydetmemiz gerekiyor. Yükseköğretim kurulu sayımız 206, öğrenci sayımız 7 milyon 737 bine ulaştı." diyen Saraç, bu rakamların sayısal büyümeyi gösterdiğini kaydetti.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına atandığında sayısal büyümeye nitelik, keyfiyet ve kalitenin de eşlik etmesi gerektiğini söylediğini anlatan Saraç, önceliklerinin kalite olduğunu ifade ettiklerini bildirdi. Bu doğrultuda yıllardır konuşulan idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite kurulunun kurulmasını gerçekleştirdiklerini anlatan Saraç, "Misyon farklılaşması ve ihtisaslaşması da gerçekleştirdiğimiz ve yürüttüğümüz ikinci proje oldu. Hedef odaklı uluslararasılaşmada üçüncü projemizdi. 2014'te 48 bin olan yabancı uyruklu öğrenci sayısı an itibariyle 148 bini aşmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

- "Doktoralı insan kaynağımızı artırmamız şart"

Doktoralı insan kaynağının nitelik ve nicelik olarak artırılmasına yönelik YÖK 100-2000 projesini başlattıklarını aktaran Saraç, şunları söyledi:

"Doktoralı mezun sayısı Çin'de bin kişiye 2,2, Amerika'da bin kişiye 1,7, Avrupa Birliği ülkelerinde bin kişiye 1,5 doktoralı kişi düşerken, Türkiye'de bu oran bin kişiye 0,4. Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da artırmamız şart. Bu proje de bu fikirle ortaya çıktı. YÖK olarak çoğu kurgusu itibariyle bir ilk olan başkaca burs programlarımız da var. Fakat biz YÖK 100-2000'i sıradan bir burs programı olarak görmüyoruz. 100/2000 projesini biz bir Türkiye projesi, bir prestij projesi olarak görmekteyiz. Devletimizin 2023 için çizdiği vizyonda 'net kalkınma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen' bir Türkiye hedeflenmektedir."

Burs programındaki doktora alanlarını belirlerken, ülkenin ivedilikle ihtiyacı olan öncelikli alanlardan olmasına büyük önem verdiklerini söyleyen Saraç, en az 3 doktora öğrencisinin aynı anda programa dahil olmasına özen gösterdiklerini bildirdi.

Reklam
Reklam

Öğrencilerin tam zamanlı üniversitede bulunması konusuna da önem verdiklerini aktaran Yekta Saraç, böylece kurumu, akademiyi ve gerektiğinde sanayiyi öğrenerek tezlerini hazırlamalarına imkan sağlandığını ifade etti.

- "Proje, ülkemiz için bir ilktir"

Saraç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu proje kurgusu, amacı ve süreçleri itibariyle ülkemiz için bir ilktir. Bu program kapsamında her çağrı döneminde Başkanlığımız tarafından belirlenen, revize edilen 100 öncelikli tematik alanda devlet üniversitelerinin doktora programlarında öğrenim gören veya görecek olan öğrencilerin desteklenmesi hedeflenmektedir. 2000'li yıllara kadar doktora programının ana hedefi, gerek Türkiye'de gerek dünyadaki örneklerinde akademisyen, öğretim üyesi yetiştirmek olarak görülüyordu. 2000'li yıllardan sonra özellikle gelişmiş üniversitelerde doktora programlarını, inovatif, endüstriyel ve geleceğin akademiye hedeflenen doktora programları olarak sınıflayabilmek mümkündür."

Türkiye'de endüstriyel doktora programlarının SAN-TEZ projesi ile kısmen de olsa başarı elde edildiğini söyleyen Saraç, inovatif doktora programları için kapsamlı araştırma laboratuvarlarından farklı araştırma ekiplerinin geniş araştırma projelerini üretmesini beklediklerini kaydetti.

Reklam
Reklam

Ayrıca uluslararası iletişimler kurmaları yönünde de çağrıda bulunan Saraç, "Önünüze koyduğunuz tematik alanın, sektörün ve ülkenin ihtiyaçlarının yapacağınız özgün araştırmalarınızla karşılanacağını düşünmekteyiz." ifadelerini kullandı.

Üniversitelerden de yeni dünya düzeninde önemli bir literatür olan akıllı uzmanlaşma konusunda kapsayıcı çalışmalar yapmalarını isteyen Saraç, üniversitelere ciddi ümitler bağladıklarına değindi.

Doktora burs programı ile burs verilen alt alanların temel bilimler ve mühendislik, sağlık, sosyal bilimler ile mimarlık ve tasarım alanlarıyla kurgulandığını dile getiren Saraç, alanların "Yükseköğretimde Akıllı Uzmanlaşma" çalışmaları, üniversitelerin ve akademisyenlerin görüşleri, çeşitli kurum ve kuruluşların önerileri dikkate alınarak belirlendiğini söyledi.

Burs programında 2018-2019 eğitim öğretim yılı bahar dönemi itibariyle beşinci kez çağrıya çıkıldığını ve 3 bin 700 öğrencinin burslandırıldığını aktaran Saraç, programa ilişkin farkındalığın ve talebin günden güne arttığını belirtti.

Reklam
Reklam

Ana gayelerinin geleceğe güçlü nesiller yetiştirmek olduğuna işaret eden Saraç, şu değerlendirmede bulundu:

"Bilim kurumları her şeyden önce kendi ülkesinin değerlerini referans alır. Kendi değerlerini evrensel olanla kucaklaştırır. İçinde bulunduğu toplumun bir cüzü olarak ülkesine hizmeti ve ülkesi için üretmeyi önceler. Bu nedenledir ki üniversiteler toplumun mükemmeliyet merkezi olarak addedilirler ve de bunun içindir ki, üniversiteler ülke kalkınmasına katkı sağlayan bilimsel icatlar yapan insanlar yetiştirir, insan mutluluğunun en temel unsuru sağlıkta uzmanlar yetiştirir, insanın doğasında, fıtratında bulunan estetik ve güzellik duygularını bilimsel bir zeminde yeşertecek sanatçılar yetiştirir, karanlık çöktüğünde bir ışık olarak toplumun yolunu aydınlatacak sosyal bilimciler yetiştirir. Hayallerimizi gerçekleştireceğinizden eminim."

- Öğrenciler ve akademisyenler projelerini anlattı

Açılış konuşmasının ardından toplantıda "YÖK 100/2000 Doktora Bursiyeri Olmak" ve "Deneyimler ve Tavsiyeler" başlıklı bölümlerde öğrenciler ile ilgili akademisyenler burs projesine ilişkin görüşlerini paylaştı.

Reklam
Reklam

Toplantıya, Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun yanı sıra Akdeniz, Anadolu, Burdur Mehmet Akif Ersoy, Eskişehir Teknik, Eskişehir Osmangazi, Isparta Uygulamalı Bilimler, Konya Teknik, Necmettin Erbakan, Pamukkale, Selçuk ve Süleyman Demirel üniversitelerinde YÖK 100/2000 Burs Programı kapsamında doktora eğitimi alan yaklaşık 400 bursiyer öğrenci ve bu üniversitelerin rektörleri katıldı.

Anahtar Kelimeler: