ANKARA (İHA) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek, 5 Kasım 2003 tarihinde başlattıkları ve 19 Haziran 2004'te dördüncüsünü gerçekleştirdikleri eylemlerini önümüzdeki günlerde de artırarak devam ettireceklerini söyledi.
Başkan Sayek, "Özlük haklarımız, iş güvencemiz, meslek onurumuz ve halkın sağlık hakkı" sloganlarıyla 5 Kasım ve 24 Aralık 2003'te, 10-11 Mart 2004'te 'iş bırakma' eylemi düzenlediklerini, 19 Haziran 2004't ise, "Umuda Beyaz Yürüyüş" adı altında eylem programını gerçekleştirdiklerini bildirdi. Hastayı müşteri olarak gören ahlak dışı anlayışların toplumun sağlık hakkına erişmesinin önündeki en büyük engel olduğunu belirten Sayek, bu politikaların varolan sağlık sorunları ve kötü sağlık düzeyi göstergelerini daha da kötüleştirdiğini öne sürdü. 1980'den bu yana uygulanan IMF patentli emek düşmanı "özelleştirme ve yoksullaştırma" programının öncelikli hedef kitlesinin hekimler ve tüm sağlık çalışanları olduğunu iddia eden Sayek, şunları söyledi:
"Dünya Bankası direktifleriyle hazırlanan ve AK Parti hükümetince uygulanan 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın hekimler için anlamı; iş güvencesinin ortadan kaldırılması, sözleşmeli çalışma, düşük ücretler, kötü çalışma koşulları ve işsizliktir. Türk Tabipleri Birliği olarak uzun süredir dile getirdiğimiz ve ülkemiz sağlık alanındaki tahribatın son dönemde dayanılmaz boyutlara ulaşması karşısında giderek daha da güçlü bir sesle haykırdığımız taleplerimizin takipçisi olmayı sürdürüyoruz. Sağlık doğuştan kazanılmış bir haktır, ticarete konu edilerek halkın sağlık hakkı engellenemez. Eşit, nitelikli, sürekli ve ulaşılabilir sağlık hizmetine ulaşmak için nüfus cüzdanı yeterli olmalıdır."
Sayek, Sağlık Bakanlığı'na bütçeden ayrılan payın yasal düzenlemelerle yüzde 10'a çıkarılmasını ve sağlık bütçesinin en az yarısının temel sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için kullanılmasını istedi. Sağlık ocaklarına konulan yazar kasalarla hizmet sunumunu paralı hale getirenlerin topluma mal olmuş sağlık ocakları ile vatandaş arasındaki bağı koparmak amacında olduğunu ileri süren Sayek, "'Hekim seçme özgürlüğü' aldatmacasıyla getirilmeye çalışılan 'Aile Doktorluğu' modeli yerine 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası'nın öngördüğü biçimde 'Genel Pratisyenlik' temelli sağlık ocakları sistemi geliştirilmelidir. Susmayacağız, beyaz lekelenmeyecek, göreve devam" diye konuştu.