"Dokunulmazlığı kaldıracağız"

KARS (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bazı partilerin oy almak için para ve erzak dağıttığını iddia ederek, "Eğer dağıtırlarsa tereddüt etmeden alın, afiyetle yiyin. Eğer 'günah' diyorsanız, vebalini bana yükleyin" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kars Halitpaşa İşhanı önündeki meydanda halka hitap etti. CHP milletvekili adayı Bayram Meral'in konuşmasının ardından söz alan Deniz Baykal, "Başbakan Baykal" sloganları eşliğinde yaptığı konuşmada, "Bu coşku karşısında CHP'nin tekrar şahlanışını gördüm. Kars Kalesi'ne CHP bayrağının tekrar çekileceğini görüyorum. Sandıklardan 6 oklu bayraklar çıkmış. CHP Kars'ta da, Türkiye'de de iktidara geliyor. İnşallah Kars'a sahip çıkma zamanı gelmiştir. Siz Karslılar 2 bin metrede yaşıyorsunuz, Türkiye'nin çatısında nöbet tutuyorsunuz. Siz aslında askerlik yapıyorsunuz. Siz Türkiye'yi bekliyorsunuz. Türkiye'de herkesin size saygı duyması boynunun borcudur. Sadece Digor İlçesi'nde 23 köyün suyu yok. Kars Türkiye'ye sahip çıkıyor, Türkiye de Kars'a sahip çıkacaktır. Buraya iktidar partisinin genel başkan adayı olarak geldim. Bunun ne demek olduğunu bilerek konuşuyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"ÇİFTÇİ, ESNAF RAHATLAYACAK" "İktidara geldiğimizde ilk olarak çiftçiyi ve esnafı rahatlatacağız" diyen Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
"2 milyar dolar tarıma kaynak ayrıldı. Bunu CHP olarak ayırdık. Farkındamısınız şu ana kadar hiç şikayet etmedim. Niye başkalarına çatmıyorum, niye başkalarının aleyhinde konuşmuyorum? Onları önce Allah'a, sonra size havale ediyorum. 4 Kasım'da iktidara geldiğimizde ilk olarak yapacağımız iş milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırmak olacaktır. Türkiye'de demokrasi var ama bir milletvekilliği sınıfı var; kanun onlara işlemiyor, hukuk, mahkeme onlara işlemiyor. Bu Türkiye'nin çok önemli bir konusu. Bu acıların, sıkıntıların, borca batışının altında yatan temel nedenlerden biri de yaygın bir yolsuzluk yaşanıyor olmasıdır."
Türkiye'nin bu yok zamanında milletin parasının haksız yere bir takım yerlere aktarılıdığını ifade eden Baykal, "İşe baştan başlamak lazım. Ankara'dan, milletvekilinden, parlamentodan başlamak lazım. Milletvekili vatandaş gibi olacaktır. Suç işledi mi savcıya gidecek ve hesabını verecek. Milletvekili suç işlediği zaman polis dokunamıyor. Ne oluyor, bugün Meclis'teki milletvekillerinin çoğu savcılar tarafından aranıyor. Onlar Meclis'te, dosyalar da mahkemelerde. Partilerin gösterdiği adayların dörtte biri yani yüzde 25'i savcılık tarafından aranıyor" diye konuştu. "Bir aday var bizim savcılar tarafından değil, İnterpol tarafından aranıyor" diyen Baykal, şunları söyledi:
"Yani uluslararası sanık. Sınırdan Türkiye'ye girdiği anda tutuklanacak. Avrupa'nın kararı var. 'Görüldüğü yerde tutuklayın' demiş. Adam aday, milletvekili adayı. Telefonla miting düzenliyor. Şimdi bu seçilecek. Yani milli iradenin kabesine girecek, kabesine. Anayasa'nın kalbine girecek. Sonra milletin kaderi hakkında karar alacak. Çünkü dokunulmazlığı olacak. Yapılması gereken iş dokunulmazlığı kaldırmaktır. Biz milletvekilliği adaylığında gidin noterden taahhütname imzalayın. Seçildiğinde milletvekilliği dokunulmazlığı konusunda söz verin. O taahhüt bizim kasamızda duruyor. Bunu biz başaracağız. Buraya gelip dokunulmazlığı kaldıracağız diyen başka parti var mı? Yok. Niye yok. Biz niye söylüyoruz. Çiğ yemedik karnımız ağrımıyor. Çiğ yemeye de niyetimiz yok. Onlar niye diyemiyor. Karınları mı ağrıyor. Çiğ mi yemişler. Yoksa çiğ yemek için hazırlık mı yapıyorlar. Yetimin hakkı edebiyatı yapmak kolaydır. Ama 'milletvekilliği dokunulmazlığını kaldıracağım' demek için yürek lazım yürek."

Reklam
Reklam

"ADALET VE DÜRÜSTLÜKTEN ŞAŞMAYIN" Konuşması sırasında AK Parti'yi de eleştiren CHP Lideri Baykal, "Bizim dışımızda bir parti daha var. O da söylemiyor değil mi? Ama dinden imandan bahsediyor değil mi? Dinden, imandan, demokrasiden bahseden adamın, 'Ben dokunulmazlık istemiyorum. Ben vatandaş gibi olmak istiyorum' demesi gerekmez mi? Dokunulmazlığı kaldırmak istemeyen bir partiye oy veren vatandaş, 'sen istediğini yap' demiş olmuyor mu?
Yolsuzluk yapılmasına izin vermek değil midir bu? O partilere oy verenler yarın ben buraya bir daha geldiğim zaman o partilerin yolsuzluklarından sakın bana şikayet etmesinler. Kulağınıza küpe olsun. Hak, adalet ve dürüstlük yolundan sakın şaşmayın. Dokunulmazlığı kaldırmayan partilerin peşinden de gitmeyin" dedi.
Yeşilkartı da kaldıracaklarını anlatan Deniz Baykal, herkesin sosyal güvencesinin olacağını söyledi. Tek başına iktidar olmak istediklerini sıkça yineleyen Baykal, bu seçimin Türkiye için kader seçimi olduğunu, Türkiye'nin Avrupa Birliği kapısını açabilmesi için CHP iktidarının gerektiğini ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Seçimden önce para ve erzak dağıtanlar oluyor değil mi? Ama bizim para ve erzak dağıtacak halimiz yok. Birileri dağıtıyor olabilir. Peki bu dağıtanlar onları nerden bulup dağıtıyorlar. Sizden bir avuç alıyorlar, bir parmak dağıtıyorlar değil mi? Eğer size dağıtırlarsa, ne yapalım diye tereddüte düşebilirsiniz. Alsam bir türlü, almasam bir türlü diyebilirsiniz. Ben de size diyorum ki eğer erzak dağıtırlarsa, para ve altın dağıtırlarsa sakın tereddüt etmeyin, hemen alın. Kimin malını kime veriyorlar. Vermediklerinin hesabını versinler. 'Aldıktan sonra ne yapacağız' diye kara kara düşünmeyin, alın o pirinci akşam evde bir güzel çorba yapsınlar, pilav yapsınlar çoluk çocukla afiyet olsun, yiyin. Ama 'ayıp olur, günah olur' diye sakın oy vermeye kalkmayın. Günahsa vebalini bana yükleyin. O şekilde oy vermek en büyük günahtır. Oy kutsaldır, oy namustur."

Reklam
Reklam