Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) kasım ayı başlarındaki 566 baz puandan, 281 baz puan gerileyerek 285 baz seviyelerine inerken, dolar kuru da kasımdaki zirvesi olan 8,5832'den başlayan düşüşünde yaklaşık yüzde 19 değer kaybederek 6,9588'i gördü. Şimdi vatandaşlar tarafından dolar düşer mi yoksa dolar yükselir mi sorularının yanıtları araştırılıyor. Son olarak analistler, TL varlıklardaki olumlu seyirde yeni ekonomi yönetiminin piyasa dostu adımlarının önemli rol oynadığını belirtti.
Zirvesi olan 8,5832'den başlayan düşüşünde yaklaşık yüzde 19 değer kaybeden ve 6,9588'i gören dolarla ilgili son durum merak ediliyor. Dolar/TL, 6,9588 ile 5 Ağustos 2020 tarihinden itibaren gördüğü en düşük seviyeye kadar gerilemesinin ardından 6,95-7,00 bandında dengelendi.
Analistler; TCMB'nin ortodoks politikaları yeniden kullanıma alması ve TCMB Başkanı Naci Ağbal'ın güçlü iletişiminin TL varlıklara olan güveni artırdığını dile getirdi. Böylece TCMB'nin kredibilitesinin ve sözle yönlendirmelerindeki etkinliğin öne çıktığı ifade edildi. Analistler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından salgın sürecinde geçici süreyle alınan kimi tedbirlerin normalleşme kapsamında uygulamadan kaldırılmasının söz konusu trendi desteklediğine vurgu yaptı.
Öte yandan konuyla alakalı olarak AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan portföy yöneticisi Işık Ökte, Dolar/TL'de görülen aşağı yönlü hareketin 6,85 ana desteğinin de altına devam edebileceğine inandığını belirtti. Buna karşılık o seviyelerde Merkez Bankası'nın rezerv artırmak için döviz alımlarına başlayacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Dolar/TL'de 6,85 desteğinin psikolojik açıdan önemli olduğunu söyleyen Ökte, HSBC raporunda da 2021 sonu için 6,50 seviyesinin yeni hedef olarak bildirildiğini ve artık 6,85 ile 6,50 seviyelerinin döviz piyasası için yeni kritik bölgeler olarak öne çıktığının söylenebileceğini ifade etti. Burada da önemli bir nokta bulunduğunu dile getiren Ökte; birinci önemli noktanın TCMB döviz alımlarına 6,85 seviyelerinde başlayıp başlamayacağı ve yol haritasının nasıl çizileceği olduğunu belirtti. İkinci önemli nokta olarak da ters dolarizasyonunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinden bahsetti.
Şu an için ters dolarizasyon trendinden söz edilemeyeceğini ifade eden Ökte, ABD ile olan ilişkilerde önemli bir iyileşmenin sağlanması ve toplantılarda S-400 ve Halkbank konularında bir mesafe alınması halinde hane halkının TL'ye güveninin yeniden geri gelebileceğini ve enflasyon endişelerinin azalmasıyla ters dolarizasyon trendinin başlayabileceğine inandığını belirtti.
Özellikle enerji tarafından emtia rallisinin devam etmesini beklediğini ifade eden Ökte; Türkiye'nin net emtia ithalatçısı olmasından kaynaklı olarak aslında liranın değer kazanmaya devam etmesinin enflasyon beklentilerinin düşük kalmasında önemli bir görev üstleneceğini aktardı. Aksi takdirde bu tarz bir emtia rallisinde, liranın değer kaybetmeye başlamasında enflasyonist baskıların insanları dolarizasyona yönlendireceği noktasında değerlendirmelerde bulundu.
AA'nın haberine göre Deniz Yatırım Strateji Bölüm Müdürü Orkun Gödek de kurların daha stabil ve öngörülebilir patikada hareket etmesini bekledikleri yönünde değerlendirmede bulundu. 2021 yılında global anlamda zayıf dolar temasının devamını öngördüklerini kaydeden Gödek, bu sebeple reel faiz makası ile öne çıkan Türk lirası gibi gelişmekte olan ülke para birimlerine girişlerin devam edebileceğini ifade etti.
Gödek, Türk varlıklarında son 2 senedir takip edilen yabancı yatırımcıların düşük pozisyonlanmasının azalan ülke risk primi ve sıkı para politikası vurgusunun giderek kuvvetlenmesinin de bu düşünceleri desteklediği yönünde değerlendirmelerini aktardı.
Bunun yanı sıra Gödek, dolar endeksi için başlıca önemli para birimlerinin hareketlerinin de dikkatle izleneceğini aktardı. Gödek, Avro ve Japon yeni gibi iki önemli rezerv para biriminden değer kazancı şeklinde destek gelmediği sürece dolar endeksinde 90 bölgesi etrafında dalgalanma süreceği için Dolar/TL'de bir süre 7,00-7,10 bandının öne çıkabileceğini söyledi. Öte yandan Gödek, girişlerin hızlanması ve yurt için yerleşiklerin ters dolarizasyona katılması halinde ilk hedefin 6,85 seviyesi olacağı yönünde değerlendirmelerini aktardı.