İngiltere'deki referandumdan beklenmedik şekilde Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı çıkmasıyla geçen hafta sert satış görülen dolar/TL'de yukarı yönlü baskı sürerken Rusya cephesinden gelen açıklama kuru düşürdü.
Dolar/TL, Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşebileceği bekletileriyle 2,9430'dan 2,93'ün altına kadar geriledi.
Ruble de Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri kuvvetlendirmek istediğini açıklamasıyla değer kazandı.
Geçen hafta beklenmedik İngiltere kararıyla 24 Mayıs'tan beri en yüksek seviye olan 3.0015'e kadar yükselen ve haftayı 2.92 civarında tamamlayan dolar/TL bu sabah güne 2.94 seviyesinden başladı.
İngiltere endişeleriyle geçen hafta 2.85'li seviyelerden sert yükselişle 3 seviyesini test etmesi ardından lokal yatırımcıların tek günde 1 milyar doları aşan döviz satışları ile kur haftayı 2.92 civarında tamamlamıştı.
İngiltere'nin tarihi referandum sonucunda Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma yönünde oy kullanarak ülkenin geleceğini belirsizliğe sürüklerken, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana daha fazla birlik olmayı hedefleyen Avrupa'nın bu çabalarına da büyük bir darbe vurdu.
Dağılan oyların yüzde 51.8'e yüzde 48.2 ile ayrılık yanlılarının önde olduğunu göstermesiyle dünya finans piyasalarının neredeyse tamamı sert bir düşüş yaşadı.
Gelişmekte olan ülke para birimlerine ilişkin riskten kaçışı tetikleyen bu gelişme sonrası İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) finansal piyasaları desteklemek için 250 milyar sterlin kullanmaya hazır olduğunu açıkladı.
Lokal satışlar ve BOE kararı ise kurdaki yükselişleri sınırlayan etkenler olarak ön plana çıktı. Ancak hem lokal döviz satışları hem de küresel gelişmeler kurdaki yükselişi kalıcı olarak durduramadı.
Lokaller 200 milyar dolara yaklaşan döviz birikimlerinin bir kısmını dolar/TL'de yaşanan sert yükselişlerde kâr amaçlı satış fırsatı olarak değerlendirebiliyor. Genellikle kur 2.80'e doğru yaklaştığında döviz alımlarına hız veren bireysel ve kurumsal yatırımcılar kurun 3 seviyesine doğru yükselmesi durumlarında ise yeniden TL'ye dönüyorlar.
İngiltere'nin AB'deki geleceğine dair belirsizlikten dolayı piyasalarda riskli varlıklardan, hükümet tahvilleri ve değerli metaller gibi güvenli limanlara yöneliş devam ediyor.
Piyasalar Fed tarafından bu yıl faizlerin artırılma olasılığını sıfır olarak görürken, 2017 sonu itibariyle bile bir faiz artışı ihtimali yüzde 50'den daha düşük görülüyor.