Günümüzde kozmetik uygulamalara talebin artması ve deneyimsiz veya uzman olmayan kişilerin bu uygulamalara başlamalarıyla, komplikasyonlarda ciddi artışlar gözlenmektedir. Bu komplikasyonlardan bazıları geçici olabilirken bazıları ise ciddi tedaviler gerektirir; hatta bazıları da ölümcül olabilmektedir. Sonuç her ne olursa olsun bu durum, kişide depresyonu ve toplumdan izolasyonu doğurmaktadır.
Bu yazı toplumu, dolgu enjeksiyonlarının basit bir şey olmadığı, işin uzmanı tarafından yapılması gerektiği ve olası yan etkileri hakkında bilgilendirmek için kaleme alınmıştır. Literatürde, meydana gelen komplikasyonların %77.5’inin, Plastik Cerrahlar ve Dermatologlar dışındaki hekimlerin, diş hekimlerinin, hatta doktor olmayan kişilerin illegal uygulamaları sonucu ortaya çıktığı belirtilmektedir.
Dolgular deride çeşitli reaksiyonlara yol açarlar. Kızarıklık, şişlik ve hassasiyet çoğu hastada gelişir. Bu reaksiyonlar buz torbası konulduğunda çoğunlukla sekelsiz iyileşir. Ancak özellikle bu bölge anatomisine hakim olmayan kimselerce yapılan göz altı uygulamaları sonrasında “malar ödem” dediğimiz yanak bölgesinde bir şişlik meydana gelir ki aylarca devam edebilir. Yapılması gerekenden daha çok miktarlarda yapılmış olan bu yanlış uygulamanın tedavisi oldukça güçtür.
Dolgu enjeksiyonu yaparken damar dışına kan sızması sonucu morluklar meydana gelebilir ki, bu durum alt göz kapağı, bazen dudak gibi hassas bölgelerde çok daha sıklıkla oluşabilir. 5-10 gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. Bu riski nispeten azaltmak için 10 gün öncesinden itibaren aspirin gibi kan sulandırıcı kullanılmaması, E vitamini, zencefil, sarımsak tüketilmemesi önerilir. Buz uygulaması en önemli tedavi yöntemidir.
Özellikle de kalitesiz dolgu kullanımı sonrası görülebilen bir diğer komplikasyon ise nodul oluşmasıdır. Yani bir tespih tanesi gibi sertlik oluşur. Bu, hem erken hem de geç dönemde gözlenebilir. Tedavisinde eritme veya cerrahi olarak çıkartma gerekebilir.
Bir diğer görülebilen yan etki ise dolgu uygulanan yerlerdeki renk değişikliğidir. Özellikle esmer insanlarda bazı teknik detaylara dikkat edilmelidir. Uygulamayı yapan kişi eğer böyle bir yan etkiden haberdar ise gerekli tedbirleri mutlaka alacaktır. İşin uzmanı olmayan estetisyen, diş hekimi gibi kişiler bu bir bilgiden yoksun oldukları için, böyle bir yan etki meydana geldiği zaman hasta ortada kalmaktadır.
Dolgu enjeksiyonları esnasında eğer antisepsi kurallara dikkat edilmezse, uygulamalar güzellik salonları, ev ortamları veya kuaför salonlarında yapılırsa yüksek enfeksiyon riski ile karşı karşıya kalınıyor demektir. Mantar enfeksiyonları, abse oluşumu bile görülebilmektedir. Antibiyotik başlanması gereken bu durumda bazen cerrahi yapmak da gerekebilmektedir.
Çok riskli olabilen bir diğer yan etki ise dolgunun damar içine enjekte edilmesidir. Bu, iki şekilde sonuç verebilir. Birincisi, uygulama bölgesinde meydana gelen reaksiyondur; ikincisi ise uzak bölgede meydana getirdiği reaksiyondur. İlkinde, şiddetli ağrı ve solukluk meydana gelir, ilerleyen günlerde deride dolaşım bozukluğu, doku ölümü, yara açılması meydana gelebilir. Masaj, sıcak uygulaması, kan sulandırıcı ve damar açıcı maddelerin enjekte edilmesi, hatta hiperbarik oksijen, enzimle dolgu eritilmesi acil olarak gerekebilecek tedavilerdendir. İkincisinde ise dolgu maddesi, göz çevresi damarlarına ulaşabilir; korneada ödem ve hatta görmede azalmaya yol açabilir.
Görüldüğü gibi dolgu enjeksiyonu özellikli bir işlemdir ve bir yığın risk ihtiva eder. Kuaför salonlarında, güzellik salonlarında uygulanacak kadar basit değildir. Diş hekimlerince, uzman olmayan hekimlerce de kanunen uygulanamamaktadır. Uzman ellerinde yukarıda bahsedilen komplikasyonların görülme olasılığı son derece azalmaktadır. Ancak yine de bu yan etkilerden bir meydana gelirse, bu durumu sadece Plastik Cerrahlar ve Dermatologlar yönetebilirler ve düzeltebilirler.
Op. Dr. Türker Özyiğit
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
www.turkerozyigit.com
https://www.instagram.com/opdrturkerozyigit
https://www.facebook.com/op.dr.turkerozyigit/