Döneminin en büyük bilim insanları arasında yer alan Klaudyos Batlamyus, yaklaşık 100-170 yılları arasında yaşadı. Astronomiden coğrafyaya optikten matematiğe kadar birçok farklı alanda araştırmalar yaptı. Büyük Bileşim (Almagest) ve Coğrafya gibi çok önemli yapıtlar yazdı. Aynı zamanda ilk dünya haritasını çizdi.
Yaptığı önemli çalışmaların yanında Batlamyus’un hayatı hakkında tarihi kitaplarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bazı kaynaklarda Mısır, bazılarında ise Yunan asıllı olduğu iddia edilir. Yaşamına dair elde edilen bilgiler şüpheli olsa da onun tarihe yön veren çalışmalar yaptığı bilinen bir gerçekliktir. Onun Büyük Bileşim (Almagest) ve Coğrafya adındaki iki yapıtı tarihe ışık tutmuştur.
Büyük Bileşim, Yunan ve Babil uygarlıklarının dağınık haldeki gökbilim bilgilerinin derlemesidir. Batlamyus’un derlemesinin büyük bir bölümünü aslında kendisinden 300 yıl önce yaşayan Hiparkus’a dayanır. Batlamyus ayrıca bu yapıtta Dünya merkezli bir Güneş sistemi modeli de önermiştir. Bu model, Kopernik’in güneş merkezli modeline kadar geçerli model olarak kabul edilmiştir. Bunların yanı sıra kitapta düzlem ve küresel trigonometri hakkında incelemeler bulunmaktadır.
Batlamyus coğrafya araştırmalarına öncülük etmiş ve “Coğrafya” isimli yapıtıyla matematiksel caoğrafya alanını kurmuştur. Bu yapıtı diğerlerinden özel kılan ise coğrafyayı bir bilim olarak ele alması ve matematiksel coğrafya kavramına ilk kez yer vermesidir. Batlamyus, bu yapıtta dünyanın en önemli merkezlerini harita üzerinde göstermiştir. Hatta bunların enlem ve boylamlarını da belirtmiştir. Diğer bir nokta ise coğrafya ve topoğrafya olarak konuyu iki parçaya bölmesidir. Batlamyus’tan 300 yıl önce yaşamış olan Hipparkhos, ciddi bir haritanın yapılabilmesi için yeryüzündeki önemli noktaların enlem ve boylamlarının kesinlikle bilinmesi gerektiğine dikkat çekmişti. Batlamyus bunu başardı ve ilk dünya haritasını çizdi.
Batlamyus’un coğrafya haritası yeterince geniş değildi. Doğal ürünler, iklim ve fiziki coğrafya konularına hiç değinmemişti. Aynı zamanda başlangıç meridyenini de sağlam bir şekilde belirleyememişti. Bu nedenle verdiği koordinatlar hatalıydı. Son olarak kıtaların büyüklüğü ve yerlerinde de yanlışlıklar vardı. Ancak Kristof Kolom bu hatalı haritayı baz alarak batıya doğru ilerledi ve Kuzey Amerika’ya ulaşmayı başardı.