Rus edebiyatının önemli kalemleri arasında yer alan Dostoyevski, yaşadığı her duyguyu eserlerini yansıtmayı başaran nadir isimlerdendir. 50 yaşına yaklaşırken yaşadığı derin karamsarlık hissinini ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya “Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim” sözleriyle açıklamıştı. Eşi Anna, Dostoyevski’in hem hayat arkadaşı hem de dostu olmayı başarmıştı. Hep birlikte ünlü yazar ve eşinin filmlere konu olacak aşk hikayesini araştırdık.
Dostoyevski, Ekim 1866’da çalışmalarını kağıda aktarması için henüz 20 yaşındaki Snitkina’yı işe alır. İlk görüşte aşk olmasa da, zamanla aralarında karşılıklı bir çekim belirir. Anna Grigorievna Snitkina, Dostoyevski’yi ilk gördüğü anı şu sözleriyle anlatmıştır: “Hiçbir şey Fyodor’la ilk kez karşılaştığımdaki zavallı görünüşünü tarif edemez. Kafası karışık, endişeli, aciz, yalnız, asabi ve neredeyse hasta gibi görünüyordu.”
Anna ile Dostoyevski birlikte çalışmaya başlayalı daha bir ay bile olmamışken, Dostoyevksi, aklına bir fikir geldiğini ve Anna adında bir kadına aşık olan yaşlı bir sanatçı hakkında bir roman yazmak istediğini söyler. Bu durumu Anna’ya sorar: “Böyle bir ilişki mümkün olabilir mi?” Anna ise olabileceğini ve gerçek aşkın görünüşe hapsedilemeyeceğini söyler Dostoyevski’ye.
Dostoyevski sözlerine şöyle devam eder: “Kendini onun yerine koy. Farz edelim ki, o sanatçı, yani ben, sana aşık olduğunu itiraf ediyor ve senden karısı olmanı istiyor. Ne derdin?” Anna bir an bile düşünmeden: “Onu sevdiğimi ve hayatım boyunca seveceğimi söylerdim.” der ve üç ay sonra da evlenir aşıklar.
Evliliklerinin ilk yılları Dostoyevski’nin kumara olan düşkünlüğü nedeniyle zor geçer. İkisi kız olmak üzere toplam dört çocukları olur ancak yalnızca bunlardan iki tanesi hayata tutunur. Yine de çocukları olduktan sonra Dostoyevski’nin kumar bağımlılığı belli ölçüde azalır. Maddi sorunlar yaşamaya devam etseler bile Dostoyevski’nin ölümüne kadar mutlu bir şekilde yaşarlar.
Anna Grigorievna Snitkina ünlü yazar ile aralarındaki aşkı ve hatıralarını “Fyodor Dostoyevski” isimli kitapta anlatmıştır. Anna, kitapta ilk olarak 17 yıl boyunca hayat arkadaşlığı yaptığı Dostoyevski ile tanışmalarını anlatır. Sonrasında ise kocasına iyi gelmeye çalışan bir Anna görülür. İyi bir eş olmanın dışında; Suç ve Ceza, Kumarbaz, Karamazov Kardeşler gibi kitapların oluşum süreçlerinde de yer alıyor olduğu için, o süreçlere de değinir Anna. Birçok romanın, borçları kapatmak üzere yazılmış olduğundan bahseden Anna, bizleri bilmediğimiz bir Dostoyevski ile karşılaştırır.
Dünya edebiyatının en etkileyici romanlarıyla tanınan ünlü Rus yazarlarındandır.1821 yılında Moskova’da dünyaya gelmiştir. Mühendislik okulunu başarıyla bitiren yazar, bir süre İstihkam Müdürlüğü’nde görev yapıp buradan istifa ederek ayrılmıştır. İstifasından sonra edebiyatla ilgilenen Dostoyevski,1846 yılında “İnsancıklar” isimli ilk kitabıyla büyük ilgi görüp beğeniler toplamıştır. Bu eserinden sonra yazdığı kitaplarıyla beklediği ilgiyi göremeyen yazar, politikayla ilgilenmeye karar vermesiyle birlikte, 1849 yılında bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklanarak Sibirya’ya gönderilmiştir. Burada geçirdiği zor günlerinden sonra yazar 1859 yılında özgürlüğüne kavuşarak Petersburg’a yerleşmiştir. Artık özgür bir yaşam süren yazar, edebiyat dünyasına tekrar dönerek önemli eserleriyle kaldığı yerden devam etmiştir. Ustalığı ve canlandırdığı sağlam karakterleriyle hemen hemen bütün yazarların üzerinde büyük etki yaratmıştır. Hayatı boyunca sara hastası olan Dostoyevski, hastalığı sebebiyle 9 Şubat 1881 yılında hayatını kaybetmiştir.
İnsancıklar – 1846, Öteki – 1846-1978, Ev Sahibesi – 1951-1970, Beyaz Geceler – 1934-1983, Bir Yufka Yürekli – 1957-1985, Netoçka Neznanova – 1937-1964, Stepançikovo Köyü – 1948-1973, Ölü Bir Evden Hatıralar – 1946-1969, Ezilenler – 1957-1982, Yeraltından Notlar – 1973-1985, Suç ve Ceza – 1945-1984, Kumarbaz – 1941-1986, Budala – 1941-1985, Ebedi Koca – 1955-1984, Ecinniler – 1960-1984, Delikanlı – 1946-1985, Karamozof Kardeşler – 1940-1984, Amcamın Rüyası – 1868-1973, Bir Yazarın Günlüğü – 1975, Batı Çıkmazı: Puşkin Üzerine Konuşma – 1975