Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Ateş, son yıllarda gençler arasında yaygınlaşan dövme yaptırmanın ve pearcing taktırmanın israf, bu yolla elde edilen kazançların da haram olduğunu söyledi.
Ateş, yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'de dövme hakkında bir yasaklama olmadığını ancak, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in dövmeyi yasaklayan buyrukları olduğunu ifade etti. Ateş, Peygamberimiz'in kaza ve yanık gibi deride oluşabilecek bir sağlık sorununu gidermek gibi meşru bir özre dayanmaksızın, dövme yapmanın ve yaptırmanın haram kılındığını buyurduğunu belirterek, "Sevgili Peygamberimiz, dövme yapan kimselerin bu kazançlarının helal olmadığını da haber vermiştir. Cahilliye döneminde bir kısım insanlar, nazardan (göz değmesi) korunmak için vücutlarının çeşitli yerlerine dövme yaptırmaktaydı. Günümüzde de bazı gençlerimiz, sevgilisinin adını yazdırarak ona mesaj vermek veya diğer insanlardan farklı olduğunu sergilemek gibi bir takım düşüncelerle, dövme yaptırma yoluna gitmektedir. Bu durum ise, yüce dinimiz İslam açısından doğru olmayan, sevgili Peygamberimiz tarafından yasaklanmış bir davranıştır" dedi.
Ateş, Allah'ın, Kur'an-ı Kerim'de insanı en güzel surette yarattığını bildirdiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Yüce Rabbimiz'in bizlere lütfettiği güzellikleri değiştirmeye kalkışmak doğru bir davranış değildir. Sevdiğimize onu sevdiğimizi bildirmek için daha güzel yollar bulabiliriz. Toplumda insanlar zaten birbirinden farklı yaratılmıştır. Hiçbir insan diğerinin aynısı değildir. Bu nedenle toplumda farklı olduğumuzu kanıtlamak için, aklımızı, yeteneklerimizi kullanmalı, çalışıp çaba sarf edip iyi bir meslek ve kariyer sahibi olmalıyız. Yine, vücudumuza yaptırdığımız dövmelerin bizi güzelleştirdiği de söylenemez. Gerçekten de dövme yapılmış bir vücut çok itici gelmektedir. Zaten yüce dinimiz İslam'ın, iyi, doğru ve güzel olan şeyleri yasaklaması söz konusu değildir. Ayrıca dövme yaptırmanın, sağlığımız açısından da uygun olmadığını düşünüyorum."
Ateş, dövme yaptırmanın israf olduğunu bunun kişiye ve topluma bir faydasının söz konusu olmadığını, bu maksatla harcanan paraların israf, bu yolla elde edilen kazançların da haram olduğunu ifade etti.
Ali Osman Ateş, iletişim araçlarının çok yaygınlaştığını ve bunun birçok olumlu yönünün yanı sıra milli kültür ve değerler açısından sakıncalı olan bazı olumsuz yönlerinin de ortaya çıktığına işaret ederek, şunları söyledi:
"Batılı ülkelerde yaşayan bir kısım insanların yaptıkları, gençlerimizce bilinçsizce taklit edilmesi sakıncalı görülen hususlardandır. Son yıllarda gençlerimiz arasında yaygınlaşan burun, dudak, göbek ve cinsel organlara pearcing taktırma uygulaması bunlardandır. Sevdiklerine ve topluma karşı güzel görünme amacıyla süslenme her insanın hakkıdır. Bu nedenle yüce dinimiz İslam, süslenmeyi meşru bir davranış olarak görmüştür. Temiz ve güzel giyinmek, güzel kokular sürünmek, yüzük takmak ve hanımların küpe takması Müslümanlar için sünnet kılınmıştır. Ancak şimdi bazı gençlerimizin yaptığı gibi, burun, dudak, göbek ve cinsel organlara pearcing takmanın sevgili Peygamberimiz'in sünnetinde yeri yoktur. Bu nedenle bunlar bir Müslüman için caiz olan hususlar değildir. Bir Müslüman'ın pearcing taktırmak için, yabancı bir kişiye cinsel organını açması da kesin olarak haramdır. Pearcing, kulağa takılırsa, küpe hükmünde olduğu için cevaz verilebilirse de, göbek ve cinsel organlar gibi diğer uzuvlara takılanlarına 'caizdir' deme imkanı yoktur. Ayrıca dövme gibi pearcing takmak da israftır."