Down Sendromlu Ayşegül: "doğmadan Öldürülmek İstemiyoruz"

Adana'da anne karnındaki down sendromlu bebeğin kalbinin durdurulması sonrasında anne ve karnındaki ikizlerin ölümüyle sonuçlanan...

Adana'da anne karnındaki down sendromlu bebeğin kalbinin durdurulması sonrasında anne ve karnındaki ikizlerin ölümüyle sonuçlanan olay, down sendromlu bebeklerin anne karnındayken hayatının sonlandırılması konusunu gündeme getirdi. Bir huzurevinde cilt bakım öğreticisi olarak çalışan üniversite mezunu down sendromlu Ayşegül Kara, "Doğmadan öldürülmek istemiyoruz, bizimde yaşama hakkımız var" dedi.

Bir fabrikada dış ticaret uzmanı olan Hatice Demet Buzpınar (36) ile elektrik mühendisi Eren Buzpınar (38), 9 yıl önce evlenerek 1 çocuk sahibi olduktan sonra yine çocuk sahibi olmak istedi. Bunun üzerine hamile kalan Hatice Demet Buzpınar, 5.5 ay önce gittiği kadın doğum doktorunda hamile olduğunu ikiz bebek olacağını öğrendi. Ancak daha sonraki kontrollerde bebeklerden birinin down sendromlu olduğunu öğrenince iğne ile kalbinin durdurulmasına karar verdi. Yapılan ameliyattan sonra kadın ve ikiz bebekleri hayatını kaybetti. Bu olayın ardından down sendromlu bebeklerin dünyaya gelmeden öldürülmesi konusu gündeme geldi.

Reklam
Reklam

Adana'da öğretmenlik yapan İsmail (62) Serpil Kara (59) çiftinin 2 çocuğundan biri olana down sendromlu kızı Ayşegül Kara ve ailesi bebeğin kalbinin durdurulmasına karşı çıktığını belirtti. Anne Serpil Kara, kendisinin ilk çocuğunun da engelli olduğunu buna rağmen doğmasına izin verdiğini, 3 gün çalıştıktan sonra hayatını kaybettiğini belirterek, "Ben ikinci çocuğuma hamile kaldım. Bununu 4 aylıkken down sendromlu olduğunu öğrendim ama hiçbir zaman bebeğimin kalbini durdurmayı hiç düşünmedim. Çünkü o benim hayatta kalan ilk bebeğim olacaktı, hem de ben ona kıyamazdım. Allah bize bu bebeği vermiş biz onu nasıl öldürebiliriz. Ben kesinlikle bebeğime kıyamazdım" dedi.

Kızının dünyaya geldikten sonra hastane hastane gezdiklerini çok zorluk çektiklerini ancak onu büyütüp bugünlere getirdiklerine dikkat çeken Kara, şunları kaydetti:

"Ben her zaman kızımın yanında oldum. Çünkü down sendromlu çocuklar eğitilebilir çocuklar. Benim kızım ilkokul, lise, üniversiteyi bile bitirdi. Buna kime inanmıyordu ama biz bunu başardık. Üstelik kızım şimdi usta öğretici olarak Adana Huzurevi'nde cilt bakım uzmanı olarak çalışıyor. Biz down sendromlu bir çocuğun neler yapabileceğini gösterdik herkese."

Reklam
Reklam

Doktorların kendisine bebeğinin hayatını sonlandırmak için bir talepte bulunmadığını ancak bulunmalarında dahi buna kesinlikle izin vermeyeceğini vurgulayan Kara, "Bu aile neden böyle bir karar vermiş bilmiyorum. Belki down sendromlu çocukların eğitilebilir olduğunu bilmiyordu. Ancak ben onların yerinde olması böyle bir karar vermezdim. Çünkü o da bir can" diye konuştu.

Down sendromlu Ayşegül Kara (24), kendilerinin de yaşamaya hakları olduğunu belirterek, "Biz doğmadan öldürülmek istemiyoruz. Yaşamak bizimde hakkımız" dedi. Ayşegül Kara, annesine kendisinin hayatını sonlandırmadığı için çok teşekkür ettiğini onu çok sevdiğini anlatarak, "Ben ailemin desteğiyle üniversiteyi bile bitirdim. Şimdi huzurevinde cilt bakım uzmanı olarak çalışıyorum. Kimse bizim hayatımızı elimizden almasın" şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: