Doymamış yağ diyeti önerisi

Kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilere, doymamış yağlar içeren diyetle beslenmesi öneriliyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serpil Bilsel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlıklı kişiler için ideal bir diyette yağların, günlük enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılaması ve çeşitli yağları (az doymamış, çok doymamış, doymuş) eşit oranda içermesi gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Serpil Bilsel, doymuş yağların (tereyağı) kan kolesterol düzeylerini yükselttiğini, buna karşılık doymamış yağların (mısır özü, soya..) düşürdüğünü vurgulayarak, bu sebeple, kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilerin, doymamış yağlar içeren diyetle beslenmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle balıklarda bulunan ve çok doymamış yağ asitleri içeren bir grup yağın (w-3 yağ asitleri ailesi), hem kolesterolü düşürerek hem de trombosit kümelenmelerini önleyerek damar sağlığına olumlu katkılarda bulunduğunu ifade eden Prof. Bilsel, sadece hayvansal gıdalarla beslenen eskimolarda kalp-damar hastalıklarının görülmemesini, 'diyetlerinin bu yağlardan zengin olmasına' bağladı.

Reklam
Reklam

DOYMAMIŞ YAĞIN DEZAVANTAJI

Doymamış yağ asitleri içeren yağların da bir dezavantajı olduğunu belirten Prof. Dr. Serpil Bilsel, "Bu yağlar daha çabuk ve çok okside olarak ve zararlı maddeler üreterek damar hasarına sebep olabilmektedirler. Bazı yağların zamanla acıması, kokusunun değişmesi veya yapışkan bir hale gelmesi, oksidasyon ile ortaya çıkan değişikliklere bağlıdır. Bir yağ asidi, ne kadar çok doymamışsa, o kadar oksidasyona yatkındır. Yakın bir geçmişe kadar en sağlıklı yağlar olarak kabul edilen soya, mısır özü gibi çok doymamış yağların yanında, günümüzde az doymamış bir yağ olan zeytinyağın da yerini almasının sebebi budur" dedi.

HER TİP YAĞI İÇEREN DİYET

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serpil Bilsel, her tip yağın, kendine göre üstünlükleri ve eksiklikleri olabileceğine de dikkat çekti. Sağlıklı kişilere, her tip yağı içeren bir diyetle beslenmeleri önerisinde bulunan Prof. Dr. Serpil Bilsel, ancak, hidrojenize edilerek katılaştırılmış bitkisel yağların, kimyasal işlem sırasında oluşmuş zararlı yapılar içerebileceğinden ve kolesterolü yükseltebileceklerinden tercih edilmemesini istedi.

Reklam
Reklam

KOLESTEROL-DİYET İLİŞKİSİ

Prof.Dr. Bilsel, kan kolesterol düzeylerinin istenilen aralıkta olmasında beslenmenin önemli rol oynadığını da kaydederek, "Kalp-damar hastalıkları olan, enfarktüs geçirmiş veya risk taşıyan kişilerin, kolesterol düzeylerinin takip edilmesi ve belirli aralıklarda tutmaları gerekir" diye konuştu.

Kan kolesterol düzeylerini düşürmek için planlanan bir diyette, yiyeceklerdeki kolesterol ve doymuş yağ asitleri içeren yağların miktarının düşük olması gerektiğini belirten Prof. Bilsel, "Bu amaçlı bir diyette, hayvansal gıdalar, yağlar ve Hindistan cevizi yağı gibi bitkisel yağlar kısıtlanmalı, bitkisel besinler ve doymamış yağlar ağırlık kazanmalıdır. Doymamış yağlar, LDL kolesterolünün (kötü huylu kolesterol) yükselmesini engelledikleri için yararlı olmakla beraber, HDL kolesterolünü (iyi kolesterol) de düşürebilirler" dedi.

Prof.Dr. Bilsel, HDL kolesterol düzeylerini yükseltmenin en iyi yolunun da, spor yapmak ve alkolden kaçınmak olduğunu bildirdi.

Reklam
Reklam