DP: AKP bir sorun fabrikasıdır

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, 19. Milli Eğitim Şurası'ndan çıkan sonuçların kaygı verici olduğunu belirterek, "AKP bir sorun fabrikasıdır" dedi.

Uysal, yaptığı açıklamada, 19. Milli Eğitim Şurası Tavsiye Kararları ve Osmanlıca eğitim tartışmalarını değerlendirdi. "Şura'nın sonuçları göstermektedir ki, artık bu kurul, eğitim sisteminin iyileştirilmesi için değil iktidara uygun bir 'militan kadro' yetiştirilmesi için mesai sarf etmektedir" diyen Uysal, şunları ifade etti:

"12 yıl boyunca, eğitim sistemi diye tanımladıkları sistem, eğitilen değil, kendi çarpık zihniyetlerine uygun olarak koşullanan, şartlandırılan nesiller yetiştirmiştir, yetiştirmektedir. Alınterinin hakkını sorgulayan, verdiği verginin nihayetini bilmek isteyen bir vatandaşın bilmesinden endişe eden iktidarın, bu tartışmadaki gayesi katiyen öğrenmek, öğretmek ve bilmek üzerine değildir. Bu bakımdan verilmesi hedeflenen eğitim muhakkak ki mezar taşı okumakla sınırlı kalacak, ecdadın hoşgörüsünü ve adaletini anlatan belgeler okunamayacak, bu hali ile hedef nihayete varacaktır. Bugüne kadar imam hatipleri arka bahçesi olarak gören, miting meydanlarında alkış rezervi olarak konumlandırdıkları imam hatipleri oy devşirebilecekleri alanlar olarak addeden iktidar, Osmanlıca tartışması ile imam hatiplere gizliden gizliye göz kırpmakta, gerdan kırmaktadır. Osmanlıca derslerinin zorunlu hale gelmesi ile muhtemel Osmanlıca 'muallim'leri olacak olan imam hatipli gençlerimiz bir siyasi ranta kurban verilmekte ve yeni bir ayrışmanın öznesi haline gelmektedirler. AKP bir sorun fabrikasıdır. Gündem değiştirmek, var olanı gizlemek ve karşıtları netleştirmek adına bu ve bunun gibi tartışmalar üreten iktidarın sorun fabrikası artık bunlardan vazgeçmeli ve ülkenin gerçek gündemi tartışmaya karar vermelidir.

Reklam
Reklam

-"ELZEM OLAN OSMANLICA DEĞİL, İNSANCA YAŞAMDIR"-

Türkiye'de elzem olanın Osmanlıca değil, insanca yaşam olduğunu vurgulayan Uysal, şunları ekledi:

"İktidara çağrımız, iş ve kadın cinayetlerinin, yolsuzlukların, atama bekleyen yüz binlere karşın akrabaya yapılan kıyakların, haksızlıkların, adaletsizliklerin bittiği, yoksulluğun olmadığı, vekillerin ve kendilerinin açlık sınırından anladığı, karşıt olan her sesin düşman sanılmadığı, doğanın ve insanın ranta kurban verilmediği, bireyin fikrine, dinine ve aidiyetine göre devlet önünde ayrıma tabi tutulmadığı insanca bir yaşamın temini ve tesisidir. Elbette ki bu çağrımız iktidarın teyit ettiği şekli ile bir kulaktan girmekte bir kulaktan çıkmaktadır." (ANKA)