Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Osman Koyuncu, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olan verem hastalığının dünyada ve Türkiye'de azalmaya başladığını söyledi.Koyuncu, “Bu yıl da 05-11 Ocak 2014 tarihleri arasında ‘67. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası’ çerçevesinde bütün yurtta konu ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenlenecektir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı ve ölüm hızları düşmektedir. Buna rağmen dünyadaki tüberküloz vaka sayısı halen çok yüksektir. Türkiye’de yılda yaklaşık 13-14 bin yeni verem hastası ortaya çıkmaktadır. Yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık yüzde 6 oranında azalmaktadır. 2005-2006 yıllarında Türkiye genelinde yaklaşık 21 bin tüberküloz vakası varken 2012 yılında kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 14 bin 691’e düşmüştür. Hastaların yüzde 59’u erkek, yüzde 41’i kadındır. Hastaların yüzde 64’ünde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 36’sında akciğer dışındaki organlar lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin tutulmuştur. Hastaların yüzde 1,8’i yabancı ülke doğumlu hastadır” dedi.TEDAVİ İLAÇLA MÜMKÜNDünya genelinde hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları ve tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda verem hastalığının ilerlediğini söyleyen Dr. Osman Koyuncu, “Bu vakalarda birinci seçenek verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta ve tedavi maliyetini arttırmaktadır. Türkiye’de 2012 yılında tespit edilen vakaların yüzde 2’si çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır. Tüberküloz vakalarının özellikle de bulaştırıcılığı en fazla olan yayma pozitif vakaların balgamında verem mikrobu tespit edilir ve başarı ile tedavi edilmesi tüberküloz kontrolünde en önemli hususlardan birisidir. Türkiye’nin, 2011 yılı yeni yayma pozitif vakalarda tedavi başarısı yüzde 90’dır. Bu oran Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi’nde yüzde 66’dır” şeklinde konuştu.VEREMSİZ BİR TÜRKİYE OLUŞTURMAKDünyada tüberküloz kontrolü için Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir kontrol programının uygulandığını belirten Koyuncu, “Ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir ulusal tüberküloz kontrol programı uygulanmaktadır. Ülkemizde tüberküloz kontrol programı çalışmaları ‘Veremsiz Bir Türkiye’ oluşturmak amacıyla kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Bu hedefe ulaşmada verem savaşı derneklerinin çok değerli katkıları mevcuttur. Bakanlığımız toplum sağlığı merkezi verem birimleri (verem savaşı dispanseri), tüberküloz tanı laboratuarları ve diğer sağlık kurum ve kuruluşları ile verem kontrolü hizmetlerini titizlikle sürdürmektedir” diye konuştu.VEREM HASTALIĞI SOLUNUM YOLUYLA BULAŞIYORŞanlıurfa Halk Sağlığı Müdürü Dr. Osman Koyuncu, verem hastalığı solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu söyleyerek, açıklamasına şu şekilde devam etti:“Verem hastalığının genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi ve çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır. Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri görülebilmektedir. 2-3 haftadan uzun süren öksürük şikâyeti olan ve akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda verem araştırılmalıdır. Bu şikâyetleri olan kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir. Çocukları veremden korumak için doğumdan 2 ay sonra BCG aşısı uygulanmaktadır. BCG aşısı aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri verem birimlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca toplumu veremden korumanın en etkili yolu, bulaştırıcı verem hastalarının erkenden bulunması ve tedavi edilmesidir. Verem hastalığına yakalananların aileleri ve temaslıları da toplum sağlığı merkezleri verem birimlerine (verem savaşı dispanseri) davet edilerek kontrol edilmektedir. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.”Türkiye’de verem hastalığının teşhis ve tedavisinin ücretsiz olarak yapıldığını kaydeden Koyuncu, “Dirençli vakalar da dâhil tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan bütün tüberküloz ilaçları Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara ulaştırılmaktadır. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda yok olmaktadır. Verem tedavisinde ilaçların düzenli kullanılması büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasında hasta, tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içer ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz