Dramdan Dram Çıkıyor

Kastamonu'da, doğuştan ayaklarını hareket ettiremeyen 6 yaşındaki küçük kızın çilesi, bir türlü bitmek bilmiyor. Şu anda da lösemiye yakalanan Damla, soğuk kış şartlarında harabe haldeki evlerinin tek gözlü odasında ailesiyle birlikte kalarak yaşam mücadelesi veriyor.

Kastamonu'nun Keremli köyünde yaşayan 6 yaşındaki Damla Memeoğlu, doğuştan gelen rahatsızlığı nedeniyle, kılcal damarlardan yeterli kan ayaklarına ulaşmadığı için bacaklarını hareket ettiremiyor. 6 yıldır muayenesi devam eden, tedaviye cevap vermesi durumunda emsalleri gibi yürümeye başlayacak olan Damla, yürüme hayalini kururken başka bir hastalığa yakalandı. Yapılan muayene sonrası, Damla'nın lösemi olduğu öğrenildi. 6 hafta önce ilaç tedavisine başlayan Damla tedaviye cevap verirken, 120 hafta sürecek olan tedavi sürecinin şu anda 7’nci haftasında bulunuyor. Fakat belden aşağı felçli olan Damla'nın lösemi hastalığı nedeniyle, diğer tedavileri yapılamıyor. Bu yüzden ayaklarından dondurulması gereken Damla'nın, yaşının ilerlemesi halinde bir daha yürüyebilmesinin mümkün olmadığı belirtildi. Damla'nın, halen Ankara Dışkapı Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi sürüyor.

LÖSEMİ HASTASI DAMLA: "OKULA GİTMEK İSTİYORUM"

Bir gün yatağından kalkamayınca, köy muhtarı tarafından hastaneye götürülen ve burada yapılan muayenesi sonrası kan değerlerinin düştüğü tespit edilen Damla’ya lösemi teşhisi konurken, Damla Ankara’ya sevk edildi. 6 aydır lösemi tedavisi gören Damla, şu anda kendisini iyi hissettiğini belirterek, tamamen iyileşmek istediğini söyledi. “Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum” diyen Damla, “Sürekli Ankara’ya gidip geliyorum. Benim için çok zor oluyor. Ayrıca annemi de çok özlüyorum” dedi.

Annesine dönüp “Allah bize yardım eder dimi anne” diyen Damla’nın sözü yürekleri dağlarken, Damla, LÖSEV’den bilgisayar istediğini ve emsalleri gibi okula gidip okumak istediğini söyledi. Öte yandan Damla, tek gözlü odada kaldığı evde enfeksiyon kaptığı için hasta olduğunu ve yeni ev istediğini söyledi.

ANNE ÜZÜNTÜDEN KARACİĞER HASTALIĞINA YAKALANDI

Kızı Damla'nın durumundan dolayı büyük üzüntü duyan anne ise, karaciğer hastalığına yakalandı. Çocuğunun 6 yıldır hastalıklarla pençeleştiğini ifade eden 37 yaşındaki anne Nadire Memeoğlu, “Sürekli doktora gidip geliyoruz. Çocuğumun bu durumundan dolayı bende rahatsız oldum. Karaciğer nakli oldum. Çocuğum tek başına kalıyor Ankara’da. Biz ise sürekli Malatya’ya kontrollere gidip geliyoruz” dedi.

Doğuştan kızının hayata ameliyatla gözlerini açtığını belirten anne Nadire Memeoğlu, “Sırtında delik vardı. Bu yüzden sırtını ameliyat ettiler. Sonra başına şarj takılacaktı ve yapılan muayeneden sonra iyileşti ve takmaktan vazgeçtiler. Kızım felçli. Beyinden gelen kılcal damarlar bacaklarına sıvısı az geçtiğinden dolayı ayak bileklerinde kast zayıflığı oldu. Bu yüzden kasları gelişmemiş dedi doktor. Kılcal damarlar, ayaklara gereken kanı götürmemiş. Bu yüzden ayak bileklerinde zayıflık var yürüyemiyor. Ama kızım yürümeyi çok istiyor. Tek dileğim kızımın sağlığına kavuşup yürümesi, Allah’tan başka isteğim yok. Biz ilkin bilmiyorduk fakat doktor, 7 yaşına girince dondurma yapacağım dedi. Tam tedavisine başlayacakken bu seferde lösemi hastası oldu. Muayenesi şu anda yapılamıyor” şeklinde konuştu.

"KIZIM 6 AY ÖNCE LÖSEMİYE YAKALANDI"

Kızı Damla’nın 6 ay önce lösemiye yakalandığını anlatan Nadire Memeoğlu, şöyle konuştu: “Lösemi hastalığına yakalandığı için kızımın diğer tedavileri yarım kaldı. Önce kızımın herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Lösemi olduğunu bilmiyorduk. 2 ayda bir kızımı GATA’ya götürüyordum fakat şimdi maddi imkansızlıklardan dolayı götüremez oldum.”

Kızının üzüntüsü ve stresten dolayı karaciğer hastalığına yakalandığını ifade eden Memeoğlu, şunları kaydetti: “Kızımın geleceği nedeniyle sürekli endişe içerisindeydim. Başka hiçbir sağlık sorunum yokken kızımın durumundan dolayı hastalığa yakalandım ve karaciğer nakli oldum. Tedavim henüz bitmedi. Sürekli Malatya’ya ayda bir kontrollere gidip geliyoruz. Maddi imkanlarımız iyi değil. Damla’nın bakım aylığını alıp bununla geçinmeye çalışıyoruz. Başka bir gelirimiz veya imkanımız yok. Baba çalışamıyor, elimizdeki bütün hayvanları sağlığımız için sattık. Ağlaya ağlaya benim gözümde artık yaş kalmadı. Lütfen bize yardım edin. Biz tek gözlü bir odada yaşıyoruz.”

BABA, EŞİNE KARACİĞERİNİ VERDİ

Eşinin rahatsızlanmasından dolayı karaciğerini verdiğini belirten baba Recep Memeoğlu (37), “Geçtiğimiz yıl Mart ayının 25’inde eşim rahatsızlandı. Kastamonu’da stada ambulans uçak iniş yaptı. Dr. Münif İslamoğlu Kastamonu Devlet Hastanesi'nden bizi Malatya’ya gönderdiler. Eşimin karaciğer nakli olması gerektiğini söylediler. Eşimle benim kan değerlerimiz aynıydı. Canlı nakil de sadece Malatya’da yapılıyormuş. Eşime karaciğerimi verdim. Onun hemen üzerine kızım Damla, lösemi hastalığına yakalandı. Köyümüzün muhtarı Ankara’ya götürdü. 6 aydır lösemi tedavisi görüyor. Bu hastalıklar 9 yıldır hayatımda. Annemle başlayan hastalık, kızımla, eşimle bugüne kadar devam etti ve hala da devam ediyor. 8 ay önce karaciğerimi eşime verdim. Ondan sonra ister istemez bende rahatsız duruma düştüm. Çalışamıyorum, iş göremiyorum. Şu anda evde çalışacak kimse yok” dedi.

TEK GÖZLÜ ODADA YAŞAM MÜCADELESİ

Tek gözlü bir odada yaşam mücadelesi verdiklerini açıklayan baba Memeoğlu, “Maddi durumumuz iyi değildi şimdi daha da kötüleşti. Çocuğum 6 yıl önce rahatsızlandı hanım da onun üzüntüsüyle rahatsızlandı. Ben fedakarlık yaptım karaciğerimi verdim. Bununla uğraşırken çocuğum lösemi oldu. Şimdilik LÖSEV’in yardımlarıyla geçimimizi zar zor sağlıyoruz. Yakın bir zaman önce annemi kaybettim. Hem çocuğumun hem de eşimin enfeksiyonu var. Her ikisinin de iyi bakılmasına ihtiyaç var” diye konuştu.

Keremli Köyü Muhtarı İlyas Memeoğlu (56) da durumla ilgili olarak, “Bir Cuma günü namazdan geldikten sonra Recep Memeoğlu telefon etti; ‘Muhtar hemen hastaneye gel, benim hanım hastalandı’ dedi. Gittiğimde yoğun bakıma almışlardı. Devlet hastanesinden ilk önce Samsun’a nakil yapıldı. Doktorlar, bize acil karaciğer nakli vereceksiniz dedi. Recep Memeoğlu da yarım kalacağını bile bile hiç düşünmeden karaciğerini verdi. Buradan da bizi canlı nakil yapan Malatya’ya sevk ettiler. Burada Nadire Memeoğlu, eşinden aldığı karaciğerle nakil oldu. Biz bunlarla uğraşırken bu esnada Damla Memeoğlu hastalandı. Hemen ardından Damla’nın abisi İbrahim Memeoğlu da hastalandı. İbrahim’e sarılık teşhisi kondu. Ne olduklarını anlamadılar. Ailenin her bir ferdi başka bir hastanede muayene görür oldu. 5-6 ay bu şekilde aile hastalıklarla uğraştı ve hala da uğraşmaya devam ediyor” dedi.

Nadire Memeoğlu’nun hastalanmasından sonra küçük kız Damla Memeoğlu’nun kendileriyle kalmaya başladığını söyleyen Muhtar İlyas Memeoğlu, “Damla da yaşanan bu olaylar sonrasında hastalandı ve Kastamonu’ya devlet hastanesine getirdik. Burada Damla’ya yapılan muayene sonrası lösemi olduğunu söylediler. Gece Damla’yı oradan alıp Ankara’ya götürdüm. Ankara’da Damla’nın tedavisi için 3 ay boyunca ailesi yanında olmadan başında bizler bekledik. Şimdi Damla’yı hastanedeki doktorlara emanet ettik. Allah devletimizden bin kere razı olsun. Şu anda yine köylülerle birlikte elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Maddi hiçbir gelirleri yok. Sadece Damla’nın bakım aylığı ile geçimlerini sağlıyorlar. Bu esnada Kastamonu’da LÖSEV İl Temsilcisi ve Aile Komite Başkanı Şevket Yılmaz’a ulaşarak bizi Ankara’da bulunan LÖSEV Genel merkezine üyeliğimizi yaptırdı. Üye olalı bir ay oldu. LÖSEV’den de gıda ve maddi yardımlar alacağız” diye konuştu.

4 kişilik ailenin tek gözlü bir odada hastalıklarla boğuştuğunu açıklayan Muhtar İlyas Memeoğlu, şöyle devam etti: “Bu aile, tek gözlü evde oturuyor. Hepsi bir aradalar. Hem çocuk, hem anne hem de baba hastalıkları nedeniyle enfeksiyon kapma riskiyle yüz yüzeler. Bu yüzden ben 8 ay falan kendi evinde baktım. Fakat herkesin kendi evi ne kadar baksanız da bu sadece geçici bir çözüm oluyor. Bu yüzden kendi evine tekrar geldi ve şu anda da oturuyor. Hem baba, hem çocukları hem de annesi hiçbir şekilde iş göremiyor.”

Evin diğer çocuğu olan 14 yaşındaki İbrahim Memeoğlu da, ailesinin yaşadığı bu durum nedeniyle üzüntü ve stresten geçirdiği rahatsızlık sonucu sarılık hastalığına yakalandı ve 6 aydır Kastamonu’da tedavisi devam ediyor. Evlerinin harabe ve yıkılmak üzere olduğunu belirten İbrahim Memeoğlu, “Mutfağı, banyosu içerisinde olan tek gözlü odada yaşıyoruz. Evin her tarafından soğuk geliyor. Çok iyi bakılması gereken annemin, babamın ve kardeşimin enfeksiyon kapma riski bu odada çok yüksek. Bakımları bu yüzden bu evde çok güç ve çok sağlıksız. Devletimizin bizlere yardımını bekliyoruz” dedi.