Dünya genelinde birçok ülkede korona virüse karşı aşılama çalışmaları devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Johnson & Johnson tarafından korona virüse karşı geliştirilen ilk tek dozluk aşıya acil kullanım onayı verdi. DSÖ ayrıca, Johnson & Johnson aşısının, tüm ülkelerde acil kullanım ve korona virüs aşısına eşit erişim sağlamayı amaçlayan küresel girişim COVAX aracılığıyla dünya çapında yaygınlaştırılmasına da izin verdi.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında "Covid-19’a karşı geliştirilen her yeni, güvenli ve etkili aşı ile salgını kontrol etmeye bir adım daha yaklaşıyoruz” dedi. Aşıların verdiği umudun tüm ülkelere sunulması gerektiğini belirten Ghebreyesus, "Hükümetleri ve şirketleri taahhütlerini yerine getirmeye çağırıyorum. Hükümetler ve şirketler, Covid-19 aşılarının dünya genelinde herkes için erişilebilir ve uygun fiyatlı küresel kamu malları ve krize ortak bir çözüm haline gelmesi için üretimi artırmaya yönelik ellerindeki tüm çözümleri kullanmalı" sözlerini kaydetti.
Ghebreyesus, DSÖ’nün aşının kullanımına ilişkin tavsiyeleri ifade etmek için önümüzdeki hafta Aşı Uzmanları Stratejik Danışma Grubu’nu toplayacağını söyledi. Aşıların güvenli dağıtımına hazırlanmak için ülkelerle ve COVAX ortaklarıyla birlikte çalışmaya devam ettiğini hatırlatan Ghebreyesus, DSÖ’nün COVAX için 500 milyon doz Johnson & Johnson aşısı rezerve ettiğini ifade etti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel bir salgınla hiçbir ülkenin tek başına mücadele edemeyeceğini belirterek, “Aşıların olabildiğince hızlı ve eşit bir şekilde dağıtılması uzun vakit alırsa insanlar ölmeye devam edecek" dedi.
Dünya genelinde bazı ülkelerde korona virüsle mücadele kapsamında devam eden aşılama uygulaması, İngiliz-İsveç ortaklı ilaç şirketi AstraZeneca aşısının uygulandığı kişilerde kan pıhtısı görülmesi üzerine sekteye uğramış ve şu ana kadar 10 ülke aşının uygulanmasının geçici olarak durdurulduğunu açıklamıştı. Endişe verici gelişme, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) toplantısında ele alındı. Bazı ülkelerin, AstraZeneca aşından iki doz alan bazı kişilerde kan pıhtılaşması görüldüğü yönündeki raporlara dayanarak aşının kullanımını askıya aldığını belirten Ghebreyesus, "Avrupa İlaç Ajansı (EMA), aşı ile kan pıhtılaşması arasında bağlantı olduğuna dair henüz bir gösterge olmadığını açıkladı. EMA’nın aşı hakkında araştırmalar sürerken kullanımına devam edilebileceğini söylediğini de belirtmek önemli" ifadelerini kullandı.
DSÖ Küresel Aşı Güvenliği Danışma Komitesi’nin aşıların güvenliğini sistematik olarak gözden geçirdiğini ifade eden Ghebreyesus, AstraZeneca aşısı hakkındaki mevcut raporları dikkatli bir şekilde değerlendirdiğini söyledi. Ghebreyesus, "DSÖ bu olayları tam olarak anladığında, bulgular ve mevcut önerilerimizde herhangi bir değişiklik olursa derhal kamuoyuna iletilecek" dedi.
Covid-19 aşılarının tüm ülkelerde acil kullanımı ve korona virüs aşısına eşit erişim sağlamayı amaçlayan küresel girişim olan COVAX ile toplamda 38 ülkeye yaklaşık 29 milyon doz aşı gönderildiğini belirten Ghebreyesus, "Dünya genelinde 144 ülkede 335 milyon doz aşı yapıldı, bunların yüzde 76’sı 10 ülkede uygulandı" dedi.
Aşıların adaletsiz dağılımının, pandemiyi sona erdirmek ve küresel bir iyileşme sağlamanın önündeki en büyük tehdit olduğunu söyleyen Ghebreyesus, tüm ülkelere aşı üretimini hızlandırmak için acil olarak ihtiyaç duyulan malzemeleri stoklamamaları için çağrıda bulundu. Ghebreyesus, “Küresel bir salgınla hiçbir ülke tek başına mücadele edemez. Virüs ne kadar uzun süre dolaşırsa, aşıları daha az etkili kılan mutasyonların ortaya çıkma şansı da o kadar yüksek olur" ifadelerini kullandı.
Covid-19 aşılarının neden olduğu herhangi bir ölüm bulunmadığını ve salgının başlangıcından bu yana dünyada 2.6 milyon kişinin virüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini hatırlatan Ghebreyesus, "Aşıların olabildiğince hızlı ve eşit bir şekilde dağıtılması uzun vakit alırsa insanlar ölmeye devam edecek" açıklamasında bulundu.
Ülkeleri, DSÖ’nün salgına karşı küresel aşı ve tedavi programı ACT Accelerator’i tam olarak finanse etmeye çağıran Ghebreyesus, "ACT Accelerator’a şimdiye kadar 11 milyar ABD doları taahhüt edildi ancak yine de 22.1 milyar dolarlık bir finansman açığıyla karşı karşıyayız. Bu boşluk ne kadar uzun süre karşılanmazsa, IMF’nin bugüne kadar yüksek gelirli ülkelerin mali teşvik için harcadıklarını tahmin ettiği 13 trilyon dolardan fazla olanın çok küçük bir kısmı olduğu düşünüldüğünde nedenini anlamak o kadar zor" ifadelerini kullandı. (İHA)