Dsp Genel Başkan Yardımcısı Ve Örgüt Kurulu Başkanı Önder Aksakal:

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt Kurulu Başkanı Önder Aksakal, "İlk seçimlerde DSP yeniden ülke yönetimini ele alacaktır" dedi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Örgüt Kurulu Başkanı Önder Aksakal, DSP İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Aksakal, "Bugün 24. Dönem Milletvekili genel seçimlerinin bir yılını değerlendireceğiz" diyerek, "Her zaman hükümetlerin 100 günü, 1 yılı gibi değerlendirmelere alışmış bir toplumda belki de ilk kez Parlamento'da en çok sandalyeye sahip olan ana muhalefetin değerlendirmesini yapacağız" şeklinde konuştu. AK Parti iktidarlarının tam 10 yıldır ülke yönetimini elinde bulundurduğunu söyleyen Aksakal, gerek toplumun üzerindeki ekonomik dar boğaz baskısı, gerekse devletin içine düşürüldüğü inanılmaz borç sarmalının, 'Artık bıçak kemiğe dayandı' noktasında olduğunu ifade etti. Türkiye'yi iki partili bir sisteme mahkum etmek isteyenlerin planlarının birinci aşamasını Başbakan'ın 'çıraklık ve kalfalık' dönemlerinde tamamladığını belirten Aksakal, 'ustalık' döneminde de ikinci ve son aşamasını hayata geçirdikten sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni tarihe havale edip, 'Yeni Anayasa ile Yeni Türkiye'yi oluşturacağını söyledi.

Aksakal, "Peki bunu tek başına gerçekleştirebilme olanakları var mı? Elbette yok. O halde bir de 'Yeni CHP' gerekiyor ki, o da, 12 Haziran seçimlerinde söyledikleri gibi, seçim beyannamelerinde açıkladıkları gibi, teröristleri de kapsayacak bir 'Genel Af'fı gündeme getirerek, Dersim İsyanı karşısında devletin tutumunu soykırım noktasına götürüp Atatürk'ü yargılatacak zemini hazırlayarak, aslında siyaset kurumunun kesinlikle dışında tutulması gereken, toplumun milli ve manevi duygularını istismar ederek, ülkede Kürt-Türk, Alevi-Sünni, Kürt Alevisi-Türk Alevisi ayrımını neredeyse çocuk yaştakilere kadar empoze eden bir Yeni CHP'dir" diye konuştu.

Yeni CHP'nin, geçen 1 yıl içinde, ülkedeki gidişattan kaygı duyan, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden yana tavır sergileyen geniş halk kesimlerini bir kez daha büyük hayal kırıklığına uğrattığına dikkati çeken Aksakal, "Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Öyle sahte demokratlık, sahte Atatürkçülük, sahte laiklik kisvesiyle halkımızın ve ülkemizin geleceğinin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Aksakal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kameraların karşısına geçtiğinde, 35 yıldır yurdun her karış toprağını kan gölüne çevirmiş emperyalist terörün adına 'Kürt Sorunu' demeye korkacaksın, sağa-sola 'Adını sen koy' diyeceksin, adını koymaya bile korktuğun bu sorunun çözülmesi uğruna Genel Başkanlığı'nı bile feda edeceksin, sonra da İzmir gelip bu kahraman milletten oy isteyeceksin. Öyle yağma yok. Ey Yeni CHP, 2007 seçimlerinde Ergenekoncular'ın etekleri altında, DSP'nin bir balyozla seçimlerin dışına itilmesini ellerinizi ovuşturarak izlediniz. Yeter ki Parlamento'ya biz girelim, ister cemaatlerin referansı, ister Kandil Dağı'nın desteği olsun, önemli değil yeter ki Meclis'te olalım' dediniz. Sizden başka seçenek kalmasın istediniz. AK Parti kurucularını, PKK destekçilerini, Babaların-hocaların emir erlerini sırtınızda Meclis'e taşıdınız."

Seçim meydanlarında Ecevit'in istismar edildiğini, DSP'yi satanların kucakladındığını anlatan Aksakal, Deniz Gezmiş'i, Mahir Çayan'ının istismar edildiğini ve onları asanları, bombalarla katledenlerin kucakladığını söyledi. "Peki ne yaptınız bu geçen 1 yılda? Koskoca bir hiç" diyen Aksakal, "Listelerinizden seçilen milletvekillerine bile sahip çıkamadınız. Silivri'de çürümeye terk ettiniz. Devletin tüm kadrolarını Cumhuriyet'le ve Atatürk'le hesabı olanlar işgal etti gıkınız çıkmadı" diye konuştu.

"ÇAĞDAŞ BİR EĞİTİM SİSTEMİ OLAN 8 YILLIK ZORUNLU EĞİTİM PARAMPARÇA EDİLDİ"

Çağdaş bir eğitim sistemi olan 8 yıllık zorunlu eğitiminin bile paramparça edildiğini anlatan Aksakal, konuşmasında şunları kaydetti:

"Millet borç batağında yüzerken siz keyfinizin sevdasında, zevk-ü sefa içinde yaşamayı sürdürdünüz. Burada saymakla bitiremeyiz bunları. Dolamışsınız bir 'Kürt sorunu' lafını dilinize, bölücülerle aynı telden çalıyorsunuz. Şimdi de kalkmış, 'Bu sorun çözülecekse Genel Başkanlığı feda etmeye razıyım' diyeceksiniz. İzmir'den ilan ediyoruz. Bu halk sizden ümidini çoktan kesti farkında değilsiniz. İlk seçimlerde DSP yeniden ülke yönetimini ele alacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yerel yönetimlerde Belediye Başkanları, Belediye ve İl Genel Meclisi Üyeleri ile rayından çıkarılmış olan ülke düzenini yeniden tesis etmek bizim boynumuzun borcudur, çocuklarımıza ve geleceğimiz olan gençlerimize karşı sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğu kendi vicdanında hisseden herkesi yeniden DSP'ye çağırıyorum. Bin yıldır kardeşçe yaşanmış, bu kutsal toprakların emperyalist amaçlar uğruna bölünüp parçalanmasını istemeyen, kendi çıkarlarını bu ülkenin çıkarlarından üstün görmeyen herkes DSP'de buluşmalı ve bu kötü gidişi durdurmalıdır."