Dsp Lideri Türker’den 2012 Yılı Değerlendirmesi

DSP Genel Başkanı Masum Türker, İmralı görüşmelerine ilişkin, “Yapılan görüşmelerin Türkiye’nin üniter yapısının bozulmamasına, sırf...

DSP Genel Başkanı Masum Türker, İmralı görüşmelerine ilişkin, “Yapılan görüşmelerin Türkiye’nin üniter yapısının bozulmamasına, sırf birilerinin başkan yapılması için her şeyden vazgeçilecek anayasanın yapılmasına yol açmaması koşuluyla yürütülmesini istiyoruz” dedi.

DSP Genel Başkanı Masum Türker, 2012 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2012 yılının bağımlılıkları artıran politikalarla geçtiğini söyleyen Türker, “Telekom’la başlayan ve tekel olan muayene istasyonlarının özelleştirilmesiyle devam eden işleri bu kez imtiyazların devri olarak yolların ve köprülerin ihale edilmesiyle karşılaştık” dedi. Özelleştirmeyle yapılan işlemi vatandaşın yoksullaştırılması olarak yorumlayan Türker, buradan elde edilen karların önemli bir miktarının yurt dışına transfer edildiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Gıda maddelerinin fiyatlarında meydana gelen düşüşün en çok yoksulları ve orta gelirlileri ilgilendirdiğini ifade eden Türker, 2012 yılının cari açığın kapatıldığı yıl olarak gösterildiğini söyleyerek, cari açığın kapatılırken bütçe açığının ortaya çıktığını dile getirdi. Zamların vatandaşın üzerine binen yük olarak yapıldığını kaydeden Türker, Türkiye’nin başka ülkelerin tasarrufuyla geliştiğini bildirdi.

DIŞ POLİTİKA

Türkiye’de 2012 yılının olumsuzluklarla geçtiğini vurgulayan Türker, dış politikada hükümet politikası olarak Suriye’ye karşı kötü bir tutum takınılmasının ve ABD’nin talimatıyla hareket ediyor imajı verilmesinin Türkiye’nin bağımsızlığını zedelediğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın Esad yerine Esed demesinin sebebini değerlendiren Türker, “Bunun temel nedeni Türkiye’nin Esad’a karşı tavır koyarken mezhep tartışması imajı vermek istemesidir. Bu tartışma Türkiye’ye pahalıya patlamıştır. Bu tartışma Türkiye’de bir alevi sunni tartışmasına neden olmamıştır ama bu kez mezhep farklılaşması göstererek Irak’ta Bağdat Hükümeti ile çatışmasına sebep olmuştur” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Yaşananlar sonucunda Irak Başbakanı Maliki ile karşı karşıya gelindiğine dikkat çeken Türker, Maliki’nin İran’a yaklaştığını söyleyerek, “Bugün Irak bir savaşın eşiğine gelmiş durumdadır ve Türkiye Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani’nin yanında olarak taraf olmuştur. Bu durum da Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerle 2013 yılında ciddi tartışmalara girmemize sebep olacaktır” şeklinde konuştu.

“İSRAİL BUGÜN TÜRKİYE’NİN FİNANSMANI KONUMDADIR”

Türkiye’ye paranın fonlar halinde geldiğini dile getiren Türker, bu fonların İsrail ve ABD’nin kontrolünde olduğunu belirterek, “İsrail bugün Türkiye’nin finansmanı konumdadır” ifadesini kullandı.

2013 yılında Türkiye’yi etkileyecek gelişmeler olacağını söyleyen Türker, “Irak’ta ve İsrail’de seçim olacak. Oradaki yapıların değişmesi söz konusu olacak. İsrail’deki seçim önemlisidir. Mevcut koalisyon önde giderse Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin Ortadoğu’da büyük olumsuzluklara neden olabilecek. Bir yandan İsrail’in amacına hizmet edecek bir yandan da Türkiye’nin bağımlılığı daha da artacaktır” dedi. Türkiye’de 2012 yılında özgürlükler konusunda kötü puanlar alındığını kaydeden Türker, “Tutuklamalar ve gözaltılar Türkiye’de özgürlüklerin ne denli kısıtlandığını ortaya koyuyor” açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Tutuklanmaların yanlışlıklarından bahseden Türker, “Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın ifade verme olayı buna örnektir. Demek ki mevcut düzenleme tutuklama yapmadan da davaların görülebileceğini gösteriyor. Ama benzer şekilde olan başka kişileri aynı koşulda olmalarına rağmen tutuklanmalarını hayretle ve ibretle izliyoruz” diye konuştu.

“İLK DEFA DİYANET SİYASETE ALET EDİLMİŞTİR”

Alevi vatandaşların doğal hakkı olan cemevlerinin ibadet yeri olarak tanımlanması yönünde adımlar atılmadığını kaydeden Türker, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye’deki bütün dinleri kapsaması gerektiğini belirterek, “İlk defa diyanet siyasete alet edilmiştir. Suriye nedeniyle cuma hutbelerinde özellikle siyasi konuşmaların yapıldığına şahit olunmuştur” şeklinde konuştu.

‘BÖCEK’ TARTIŞMASI

Başbakan Erdoğan’ın ofisinde bulunan ‘böcek’ olayına ilişkin değerlendirmede bulunan Türker, “AK Parti Hükümetinin tavır alması gerekirdi ve istifa etmesi gerekirdi. Kendi kendisinin dinlenmesini kontrol edemeyen hükümet başka insanların dinlenmesini nasıl kontrol edecek” şeklinde konuştu. AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in dinleme konusuna ilişkin, “Dijital sistemlerle herkes zaten dinleniyor” sözlerini hatırlatan Türker, “Bu bir ciddi beceriksizliktir. O zaman bu gerçek varsa tedbir al, ağır cezalar ver” dedi.

Reklam
Reklam

YENİ ANAYASA ÇALIŞMASI

Yeni anayasa çalışmalarında AK Parti Hükümeti’nin tavrından bahseden Türker, “İktidar partisi ‘eğer anlaşma olmazsa biz bunu tek başımıza halka götürürüz’ mesajı veriyor. Bunu nasıl yapacaklar? 330 milletvekili sayısını tutturamayan AK Parti nasıl yapacak? Milletvekilleri mi tehdit edilecek?” dedi. Anayasa değişikliği ile özgürlüklerin kısıtlanacağını savunan Türker, Başkanlık Sistemi ile üniter yapının tehlikeye gireceğini söyledi.

İMRALI GÖRÜŞMESİ

PKK terör örgütü ile görüşmeler yapıldığını söylediklerini hatırlatan Türker, bunun üzerine Başbakan Erdoğan’ın bu görüşmeleri reddettiğini ancak daha sonrasında kendi bilgisi dahilinde görüşmelerin yapıldığını açıkladığını kaydetti. Kamuoyunda sürekli tek taraflı açıklamaların yapıldığına dikkat çeken Türker, “Yapılan görüşmelerin Türkiye’nin üniter yapısının bozulmamasına, sırf birilerinin başkan yapılması için her şeyden vazgeçilecek anayasanın yapılmasına yol açmaması koşuluyla yürütülmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan’ın tutukluların 24 saat eşleriyle birlikte olabilecekleri bir düzeni sağlamak istediklerini belirterek, “Bu düzenlemelerin öteden beri yürütülen Oslo sonrası İmralı görüşmeleriyle ilgili olduğunu ve bu konuda buna benzer pek çok tavizin verildiğini biliyoruz” dedi.

DÜŞÜRÜLEN TÜRK UÇAĞI

Suriye sınırında düşürülen Türk uçağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türker, “Türk Hava Kuvvetleri Komutanı geçtiğimiz yıl iki kez istifa noktasına gelmiştir. Birincisi Uludere olayı ikincisi de düşürülen Türk uçağı sonrasıdır. Ama bu kamuoyundan saklanmıştır. Düşürülen uçaktaki pilotlardan bir tanesi astronottur. Türkiye böyle bir astronotu tehlikeye atmaktan çekinmemiştir” diye konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Türkiye’de Başkanlık Sistemi’nin tehlikeli olduğuna vurgu yapan Türker, “Biz kardeşliğin ve birliğin parlamenter sistemle daha iyi olacağını düşünüyoruz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilerek, sadece yönetenlerin tahakküm ettiği bir düzene giriyoruz” şeklinde konuştu.

DSP Genel Başkanı Türker, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Tutukluların eşleriyle görüşebilmesini sağlayan düzenlemeye ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Türker, “Oslo süreciyle birlikte ortaya çıkmış taleptir. Önümüzdeki günlerde bazı anlaşmalar yapıldıktan sonra kimler evlenecek, kimler eşleriyle birlikte serbest yaşayacak göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

“UÇAKTA ÖLEN PİLOTLARIN AİLELERİ DAVAYI MİT MÜSTEŞARLIĞI’NA AÇIYOR”

Düşürülen Türk uçağına ilişkin açıklamalarını da derinleştiren Türker, “Füzenin nereden fırlatıldığını bilen ülkeleri söyleyeyim size. Rusya, İngiltere, ABD ve İsrail. Bunların bildiğini de Türkiye bilebilir. Bu konular hava kuvvetleri aileleri tarafından da konuşuluyor. Uçakta ölen pilotların aileleri dava açıyor ve davayı Hava Kuvvetler Komutanlığı’na açmıyor, Milli Savunma Bakanlığı’na açmıyor, davayı MİT Müsteşarlığı’na açıyor” diye konuştu.

Füzenin fırlatılmasının ardından bir barut izinin olmadığını söyleyen Türker, burada yeni nesil füzelerin kullanıldığını belirterek, “Yeni nesil füzeler lazerlidir. Bu ilk defa Başbakan Erdoğan’ın arabasında mahsur kaldığında kullanıldı. Başbakan aldığı bir brifingden aylar sonra lazer sistemiyle arabası kilitlenmiştir. Ve o gün o araba camları balyozla kırılarak açılmıştır” dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın Başbakan’ın siyasi danışmanlığını yaptığını hatırlatan Türker, bunun hukuken yasal olmadığını iddia ederek, “Anayasanın 82. Maddesine göre milletvekilleri yürütmenin ataması yoluyla görev alamaz, Başbakan danışmanı olamaz” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: