ANKARA (ANKA) -DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner’in gözaltına alınmasını “Her ne kadar yargı içinde taraflar birbiriyle mücadele içinde görünüyorsa da bunun el altından Hükümet’in talimatıyla olduğunu düşünüyoruz. Adalet Bakanı’nın istifası yetmez Sayın Başbakan’ın Türkiye rejimini de tehlikeye atan uygulamalarından dolayı istifa etmesi gerekir” şeklinde değerlendirdi.
Macit Meclis’te düzenlediği basın toplantısında TEKEL işçilerinin durumunu değerlendirdi. Macit, işçilerin sesine 65 gündür kulak vermeyen Başbakan’ın her fırsatta ‘yetimin hakkını yedirtmem’ dediğini, ‘Fakir fukara, garip gureba’ edebiyatı yaptığını söyledi. Başbakan’ın işçilere 28 Şubat’a kadar süre verdiğini de hatırlatan Macit, Erdoğan’ın sorunu çözmek yerine çadırları yıktırmayı hedeflediğini, bunun despot bir yaklaşım olduğunu kaydetti. Macit, “Başbakan bu yaklaşımı ile hem kendi politikalarıyla hem de inandığı dinle çelişmektedir. İslam dini, fakirin hakkını yememeyi, garibin yanında olmayı, birileri açken, tok uyumamayı öngörmektedir. Başbakan ve yandaşları kendi çocuklarına gemicikler, limanlar, fabrikalar alırken, emekçinin hakkını vermediği gibi ‘yetimin hakkını yedirtmem, yerim’ mi demek istiyor?” diye konuştu. Macit Başbakan’a “Tekel’in içki fabrikalarını 292 milyon liraya birilerine aldırdıktan sonra bir yıl içinde fabrikanın içki stokunu ve mamullerini sattırdınız mı, sattırmadınız mı?Daha sonra, tamamını 292 milyon liraya aldığınız Tekel’in yüzde 90’ını 810 milyon liraya sattınız mı satmadınız mı? Kime peşkeş çektiniz bu fabrikaları? Kim bu satıştan nemalandı? Tekel'in Paşabahçe'deki içki fabrikasını geçen sene 303 milyon liraya alan As-Asya'nın, henüz bu parayı bile ödemeden fabrikayı el altından 375 milyon liraya (250 milyon dolar) satışa çıkardığı iddia ediliyor. Bu haber basına yansıdı; ama doğru mudur, yanlış mıdır, açıklar mısınız? Eğer iddialar doğruysa ve satış gerçekleşirse As-Asya Gayrimenkul, cebinden bir kuruş para çıkmadan 7 ayda 72 milyon lirayı cebine indirmiş olacak. Bu konuyu neden aydınlatmıyorsunuz?” sorularını da yöneltti. Başbakanın talimatıyla Sigara A.Ş’nin fabrikalarının satıldığını kaydeden Macit, “Buna rağmen Sigara A.Ş’nin Yönetim Kurulu’na bir bakanın oğlunu atadınız. İşi kalmayan bir işletmede Yönetim Kurulu ne iş yapar? Sizin tabirinizle esas burası ‘yan gelip yatma yeri’ değil mi?” diye sordu.
Başbakan’ın ‘bizden önceki hükümetler döneminde özelleştirme yapıldı’ dediğini hatırlatan Hasan Macit, Ecevit döneminde işçileri korumak için yönetmelik çıkarıldığını söyledi. Macit “Başbakan doğruyu söylemiyor. Çünkü 57. Hükümet döneminde özelleştirme sonucu işsiz kalanlar, özlük hakları verilerek başka kamu kuruluşlarına yerleştirilmişlerdi. Bunu sağlayan Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesindeki yönetmeliktir. Her iki metni de Sayın Başbakan’a göndereceğiz. Sayın Başbakan’ın bu düzenlemelerden haberi yok herhalde. Haberi olsaydı, televizyon ekranlarından doğruyu söylerdi.” diye konuştu.
-“BAŞBAKAN İSTİFA ETMELİ”-
Macit gazetecilerin sorusu üzerine Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı’nın gözaltına alınmasını da değerlendirdi. Macit, sadece Adalet Bakanı’nın değil Başbakan’ın da istifa etmesi gerektiğini ifade ederek “Türkiye Cumhuriyeti kuvvetler ayrılığı ilkesine göre kurulmuş bir rejimdir. Yasama, yürütme ve yargı. Yasama etkisiz hale getirilmiştir, sıra yargıdadır. Yargı da etkisiz hale getirilmek isteniyor. Türkiye’de, 1930’larda İtalya ve Almanya’da yaşanan olayların tekrarını görüyoruz. Adalet Bakanı Yargıtay’ın telefonlarını dinlemeyle ilgili karar çıkartabiliyorsa, bu hukuk devleti ilkesinden, kuvvetler ayrılığı ilkesinden, yargının bağımsızlığından sapmadır. Her ne kadar yargı içinde taraflar birbiriyle mücadele içinde görünüyorsa da, bunun el altından, Hükümet’in talimatıyla olduğunu düşünüyoruz. Adalet Bakanı’nın istifası yetmez, Sayın Başbakan’ın da Türkiye rejimini tehlikeye atan uygulamalarından dolayı istifa etmesi gerekir. Bu onun da hayrına olacaktır, çünkü süreç bu şekilde giderse, bu rejim yıkılırsa başta Sayın Başbakan altında kalacaktır.”diye konuştu.