İş Güvencesi Yasası'nın Ulusal Program'ın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirten Yağız, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi: "Çalışmalarımız gösteriyor ki, iş güvencesinin gündeme getirmemezin 'seçim dönemlerinde yaşanan popülizm hastalığı' ile hiçbir ilgisi yoktur. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer de Türk-İş'in 50. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, iş güvencesinin basın iş kolunu da kapsayacak biçimde çıkartılması gerektiğini söylemiştir. Tarafsız bir konumda olan Sayın Cumhurbaşkanımız'ın da bu sözüyle seçim popülizmi yapıtğı söylenemez. Dolayısıyla partimizin bu yöndeki çalışmasını popülizm olarak yorumlamak insaflı bir yaklaşım değildir. İnanıyoruz ki, iş güvencesi, sürekli ve kalıcı iş barışı için kaçınılmaz bir zorunluluktur. İş yaşamı sadece işverenlerin değil, işçilerin de haklarını içermektedir. İş güvencesi nedeniyle yeni işçi çıkarlarının olacağı iddiasını, iş yaşamına yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. İşçi haklarına saygı göstermekte zorlananlara, emek ve sermayenin bir bütün ve birbirinin tamamlayıcısı olduğunu anımsatmak istiyor, iş güvencesi konusunda işverenleri sağduyuya davet ediyoruz".