DTP, Mahmur Projesi'ne destek vermedi

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Mahmur kampından gelenlere 5 bin TL'ye kadar tazminat ve en az 1 yıl askerlik muafiyeti projesinin fayda sağlamayacağını belirtti.

Türk, "O insanlar askerlikten kaçmak için ya da 5 bin lira maaş almak için terk etmediler bu ülkeyi. Bu konuda bir proje hazırlanmazsa ortaya konulan formüller sorunları çözmeyeceği gibi Mahmur'daki insanları da mutlu etmez" dedi.

DTP Genel Başkanı Türk, KESK Başkanı Sami Evren ve beraberindeki yöneticileri Meclis'te kabul etti. KESK Başkanı Evren, 25 Kasım'da kamu emekçilerinin yapacağı uyarı grevi hakkında bilgi vermek üzere siyasi partileri ziyaret ettiklerini anlatarak mevcut yasa ve AK Parti iktidarının meseleye yaklaşımı birleştiğinde kamu çalışanlarının demokratik olmayan bir tutumla karşı karşıya kaldığını ifade etti. KESK'in taleplerinin haklı ve meşru olduğunu öne süren Evren, bu nedenle üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak için bir uyarı grevi gerçekleştireceklerini anlattı. Evren, "Bu uyarı grevinin siyasi iktidar tarafından doğru algılanmasını istiyoruz. İktidarın uyarı eyleminden ders çıkarmasını umut ediyoruz. Eğer sorunlarımıza çözüm getirilmezse eylemlerimiz giderek artacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"KESK'E BÜTÜN GÜCÜMÜZLE DESTEK VERECEĞİZ"

DTP Genel Başkanı Türk ise, Türkiye'nin demokrasi güçlerinin ortak mücadelesini büyütebilmeleri halinde sistemi değiştirme şansına sahip olacaklarını dile getirdi. Bugün Türkiye'de demokrasi adına çok şey yapıldığını söyleyemeyeceklerini ifade eden Türk, sorunlar demokratik akılla yorumlandığında Türkiye'deki bütün anti demokratik yasalara rağmen emekçilerin ve halkların taleplerini yerine getirebilecek bir sürecin başlatılabileceğini söyledi. KESK'e bütün güçleriyle destek vereceklerini belirten Türk, özgür bir Türkiye için emekçilerin ve ezilenlerin özgürleşmesi gerektiğini kaydetti.

"MAHMUR'DA POLİTİZE OLMUŞ BİR KİTLE VAR"

Kabulün sonunda DTP Genel Başkanı Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. Mahmur kampının boşaltılması konusunda gelinen son aşamanın sorulması üzerine Türk, Mahmur Kampı ile gelişmeler ve bugün yapılan tartışmalarla ilgili çok fazla bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. DTP'ye, böyle bir çalışmanın yapıldığı yönünde bir bilgi de gelmediğini kaydeden Türk, bunun biraz farklı bir tartışma olduğunu belirtti. Türk, "Mahmur kampındaki insanların gerçekten Türkiye'den beklentilerinin yerine getirilmesi durumunda döneceklerini de biliyoruz. Ama bugün oradaki insanların geldiklerinde hem hak ve özgürlükler konusunda, hem demokratik bir Türkiye konusunda nasıl bir proje ortaya konulacağına dair beklentisi var. Yıllardan beri Mahmur'da siyasileşmiş, politize olmuş bir kitle var. Bunu gözardı eden 'geri alıyoruz' gibi bir mantık, doğru bir mantık değil. Bu mantığın başarılı olacağına da inanmıyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türk, Mahmur kampından gelenlere 5 bin TL'ye kadar tazminat verilmesi ve askerliğini yapmayanların en az 1 yıl askerlikten muaf tutulması yönündeki projeye destek verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine meselenin, oradaki insanların talepleri doğrultusunda ele alınması gerektiğini dile getirdi. Türk şunları kaydetti:

"O insanlar askerlikten kaçmak için ya da 5 bin lira maaş almak için terk etmediler bu ülkeyi. Baskıya, şiddete, haksızlığa maruz kaldıkları için Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldılar. Şimdi eğer demokratik bir Türkiye özlemi olmasa ve bu konuda bir proje olmasa, bu ortaya konulan formüller sorunları çözmeyeceği gibi Mahmur'daki insanları da mutlu etmez diye düşünüyorum."

"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ HALKIN İRADESİYLE SEÇİLMİŞ İNSANLARA AİTTİR"

'Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı ile ilgili sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine Türk, demokratik ülkelerde halkın iradesiyle seçilen hükümetlerin her konuda söz ve karar sahibi olması gerektiğini vurguladı. Bunun örneklerini dünyada da gördüklerini belirten Türk, sadece demokratik siyasetin karşısında yer aldığı için bütün kuvvet komutanlarının, daha sonra Genelkurmay Başkanlarının görevden alındığını anlattı. Türk şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Hiçbirimiz ordunun siyasete karışmasını istemeyiz. Ordu kendi çizgisinde, kendi görev alanında kaldığı müddetçe bütün Türkiye ona saygı gösterecektir. Ama Türkiye'nin geleceği, halkın iradesiyle seçilmiş olan insanlara aittir. Onlar bundan sorumludur. O sorumluluğu alan kişiler de her kurum üzerinde etkili, yetkili olmak, demokratik çerçeveye uygun bir anlayışı gerçekleştirmek gibi bir sorumlulukla karşı karşıyadır."

"10 KASIM DOĞRU BİR KARAR"

Türk, demokratik açılım görüşmelerinin 10 Kasım'da yapılması kararına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine 10 Kasım'ın önemli bir gün olduğunu vurguladı. Mustafa Kemal'in 'yurtta sulh cihanda sulh' söylemiyle kendisini ifade etmeye çalıştığını belirten Türk, "Bu önemli günde Türkiye'nin barışı için tartışma yapılıyorsa aslında bu önemlidir. Bunu önemsemek lazım. Buna karşı çıkmamak lazım. Çünkü barış her şeyin üzerindedir. Bugüne kadar da herkes barışın kalıcı hale gelmesi için çaba gösteriyor.

Mustafa Kemal'in vefatının yıldönümünde böyle bir toplantıyı gerçekleştirmek bence doğru bir karardır. Belki çok fazla ilintisi yok ama benim ifade ettiğim şekilde düşünmek gerekir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam