VAN (İHA) - Demokratik Toplum Partisi (DTP) Van İl Başkanı Abdurrahman Doğar, Abdullah Öcalan'ın yakalandığı gün olan 15 Şubat'ta Kürtlerin özellikle bu konudaki demokratik eylem ve tepkilerini ortaya koymalarının son derece doğal olduğunu söyledi.
Dün Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından bazı derneklere yapılan ani baskınları kınamak amacıyla Sanat Sokağı'nda bir iş merkezinde bulunan Tuyad-Der Van Şube Başkanlığı'nda, DTP Van Milletvekili Özdal Üçer, DTP Van İl Başkanı Abdurranman Doğar, DTP Bostaniçi Belde Belediye Başkanı Gülcihan Şimşek ile sivil toplum örgütü başkanlarının da hazır bulunduğu bir basın açıklaması düzenlendi. DTP İl Başkanı Abdurrahman Doğar'ın yaptığı açıklamada, başını Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail'in çektiği bir konseptin, Öcalan'ın Türkiye'ye iadesi ile Ortadoğu'da bir krizi ve kaosu yaşatmaya yönelik çaba gösterdiği iddia edildi. Doğar, yine o dönem Öcalan'ın ortaya koyduğu tavır neticesinde Ortadoğu'da çok kanlı bir iç savaşın oluşmasının önünün kesildiğini öne sürdü. Doğar, "Abdullah Öcalan Türkiye'de hiçbir zaman bölünme değil, Türkler'le Kürtler'in entegrasyonunun demokratik kural ve kaideler çerçevesinde olacağını kendi savunmalarında söylemişti. Onun yakalandığı gün olan 15 Şubat'ta Kürtler'in özellikle bu konudaki demokratik tepkilerini ortaya koymaları son derece doğaldır. Geçmiş yıllarda da buna benzer birtakım etkinlikler ve eylemler ortaya konulmuştu. Yarın 15 Şubat. İnsanlarımız elbette ki böylesi bir günde tepkilerini ortaya koyabilirler. Ben burada bir kez daha sizlerin huzurunda kamuoyuna ve devlete seslenmek istiyorum. İnsanlar demokratik istemlerini ortaya koyarken bunun karşılığı baskı değildir, devletin bütün kolluk kuvvetlerini, araç, gereç ve materyallerini bu halkın üzerine saldırtarak sonuç almaya çalışması değildir. Bu halkın istemlerine kulak açmak, duymak ve dinlemektir. Böyle olduğumuz süre içerisinde bizler Türkiye'de yaşayanlar müreffeh bir noktaya gelebileceğiz. Halen şiddetten medet umanlar var. Ben inanıyorum ki halkımızın gönlünde geçmişte nasıl mahkum olmuşlarsa bundan sonra da mahkum olmaya devam edecekler" ifadelerini kullandı.
Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin dün bazı derneklere yaptığı baskınlara da değinen Doğar, devletin böyle bir günde toplumun ortaya koyduğu demokratik tepkilerini hazmetmemesine yönelik birtakım uydurma gerekçeleri ile kurumlar üzerinde baskı oluşturduğunu iddia etti. Doğar, bu süreçte Van Emniyet Müdürlüğü'nün yetki ve görevlerini aşarak dün birçok kurumun basıldığını ve başkanlarının gözaltına alınıp bırakıldığını, Tuhay-Der Başkanı Adil Kotay'ın ise halen gözaltında olduğunu ifade etti. Doğar, "Hiç kimsenin burnu kanamadığı Türkiye'de birtakım değişimler konusunda Van'daki sivil toplum örgütlerinin ortaya koymuş olduğu davranış açıkçası takdire şayan. Yine birtakım karanlık odakların özellikle bu tür etkinlik içerisinde bulunan ve Kürt sorunundaki duyarlılığını ortaya koyan kurumlarımıza karşı tahammülsüzlüklerini de sizin huzurunuzda kınamak istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar masumane insan haklarına ilişin talepleri dile getiren kurumlar üzerinde bu kadar baskı oluşmamıştır. Bu baskılar karşısında Van'daki demokratik ve sivil toplum örgütleri, bugün sizlerin huzurunuzda da dayanışma içerisindedir" şeklinde konuştu.