DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, anayasa değişikliği teklifinin ilk tur oylamasında partisinin sergilediği tutuma yönelik eleştirilere yanıt verdi. Kurtulan, bazı DTP milletvekillerinin bölgede olduğunu ancak en yüksek katılımla yarınki oylamaya katılacaklarını ve "evet" oyu kullanacaklarını bildirdi.
DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan ANKA'ya yaptığı açıklamada, bazı milletvekillerinin bölgede olduğunu, yarınki oylamaya katılacak isimler konusunda net bilgiler veremeyeceğini belirterek, "Bazı arkadaşlarımız bölgede ama oylamada en yüksek katılımla yer alacağız" dedi. DTP'nin "evet" oyu vereceğini bildirmesine rağmen ilk tur oylamada bazı DTP'lilerin hayır oyu kullandığına yönelik iddialara ise Kurtulan, "Bizim oyumuz nasıl tespit ediliyor" karşılığını verdi. Türbanla ilgili düşüncelerini defalarca dile getirdiklerini, sorunu din ve vicdan özgürlüğü olarak gördüklerini, buna parti programında da yer verdiklerini kaydeden Kurtulan, "Biz olayı tümüyle insan hakları ve özgürlükleri boyutuyla görüyoruz. AKP ve MHP'nin tavrını elbette eleştiriyoruz, toplumsal konsensus aranmalıydı, bu yapılmadı. Sadece MHP ile anlaştılar ve teklifi öylece getirdiler. Biz Meclis'te dördüncü partiyiz, bizimle bile görüşmediler. Ancak bütün bunlara rağmen ilkesel bir tavrımız var. Biz herkes için özgürlük diyen bir partiyiz. Türban meselesine de ilkesel yaklaşıyoruz" diye konuştu. Kurtulan, AKP ve MHP'yi türban sorununu "siyasi malzeme yapmakla ve siyasi rant sağlamaya çalışmakla" eleştirdi.
-AKP'Lİ KADINLARIN KÜRSÜ YARIŞINI ELEŞTİRDİ-
Kurtulan, ilk tur oylamada AKP'li kadın milletvekillerinin "kürsü yarışı"nı da eleştirdi. AKP'nin ilk turda kadın milletvekillerini kürsüye çıkarmasının "tamamen göstermelik" olduğunu söyledi. Türbanla ilgili çalışmalar yürütülürken kadın milletvekillerinin görüşlerinin bile alınmadığını belirten Kurtulan "Bir grup erkek bir araya geldi, bağlama biçimini bile tartıştı. Hiçbir kadın da bu çalışmalar da yer almadı. Şimdi kürsüde söz alma yarışına girildi. Çok yetersiz bir girişim. Önceden çalışmaların içinde yer almak gerekirdi. Bütün bunlar ataerkil bir zihniyetin ürünü. Kadınların yaşam biçimini, örtünme biçimini bile erkekler belirlemeye çalışıyor. Kadınların oturup düşünmesi gerekir" dedi.