DTP'li Yıldız MGK'nın kaldırılmasını istedi

ANKARA (İHA) - DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, ordunun politize bir niteliğe sahip olduğu ülkelerde demokrasinin gelişme, kimi zaman nefes alma olanağını bile bulamadığını belirterek, "Yeni Anayasa'da Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) mutlaka kaldırılması gerekir. MGK kalkmadan askerin siyasetten kışlaya dönmesi söz konusu olamaz" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Başbakanlık, MİT, MGK, TİKA ve Diyanet İşleri Başkanlığı bütçeleri üzerindeki görüşmelerde DTP Grubu adına konuşma yapan DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, istihbarat birimlerinin sivil bir denetime tabi olup olmadığını sordu. "Jitem var mıdır yok mudur" diye soran Yıldız, Jitem konusunun Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu'na da yansıdığını hatırlattı. Bir demokratik hukuk devletinde bu tür istihbari bilgilerin, hükümetin kontrolünde olması gerektiğini söyleyen Yıldız, MİT açısından zaman aşımına uğramış ve istihbari bilgi özelliğini kaybetmiş dosyaların kamuoyuna açıklanmasını istedi. Yıldız, "Deniz Gezmiş, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Adnan Menderes dosyalarının kamuoyuyla paylaşılmasında ne sakınca olabilir ki" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Genelkurmay Başkanlığı'nın her konuya müdahil olduğunu ileri süren Yıldız, MGK'da askerlerin en üst derecede siyaset yaptıklarını iddia etti. Atatürk'ün, siyasete karışmanın orduyu yıpratacağını, siyaset yapmak isteyenlerin üniformalarını çıkarmaları gerektiğini dile getirdiğini belirten Yıldız, "Yeni Anayasa'da MGK'nın mutlaka kaldırılması gerekir. Sadece genel sekreterlerin sivil olması yeterli olmaz. MGK kalkmadan askerin siyasetten kışlaya dönmesi söz konusu olamaz" şeklinde konuştu. Askerlik Kanunu'na göre bir askerin siyasi telkinde bulunmasının suç olduğuna dikkat çeken Yıldız, bugüne kadar siyasi telkinde bulunanlar hakkında ne gibi bir soruşturmalar açıldığını sordu. Avrupa ülkelerindeki Milli Güvenlik Kurulları'nın, özelleştirmeden milli eğitime kadar her işe karışmadıklarını söyleyen Yıldız, "Askerin siyasete müdahalesi ittihat ve terakki geleneğinin bir devamıdır" dedi.

Hukuk devletinin, devletin kendisini hukukla sınırladığı, hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı devletin adı olduğuna işaret eden Yıldız, "Hukuk çoğaldıkça devletin meşruluğu ve saygınlığı da artar. Ordunun politize bir niteliğe sahip olduğu ülkelerde demokrasi gelişme, kimi zaman nefes alma olanağını bile bulamamıştır. Türkiye bir darbeler ülkesidir. Fakat daha da kötü olanı, Türkiye siyaset geleneğinin, askeri otoritelere kurtarıcı gözüyle bakmasıdır. Bu anlayış sivil siyaset alanlarının askeri
müdahalelere açık oluşuna zemin hazırlamıştır. Darbenin iyisi, kötüsü olmaz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Ordunun, MGK kararlarıyla ülkenin temel siyasetinin belirlenmesinde etkin rol aldığını kaydeden Yıldız, MGK'nın işlerlik alanının her darbede biraz daha genişletildiğini belirtti. MGK'nın askeri vesayeti yasal kisveye büründüren bir aygıt olarak kabul edilebileceğini söyleyen Yıldız, "MGK bu haliyle askeri bürokrasinin yürütme içindeki ayrıcalıklı yerinin göstergesidir. Meclis, egemenliği kullanan tek organ değil bunu kullanan organlardan biri haline dönüştürülmüştür. MGK, hiçbir sorumluluk taşımayan
bürokratik bir üst kurul konumundadır. Her türlü karar burada alınmakta, hükümetin icraatı, kurulda alınan kararlar doğrultusunda sürdürülmektedir. MGK tavsiyeleri, ekonomi, eğitim, insan hakları gibi konuları kapsamaktadır" dedi.