DTP'nin Olağanüstü Kongresi 28 Ekim'de

Ankara (AA) - Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 2. Olağanüstü Kongresi'nin 28 Ekim'de yapılması kararlaştırıldı.

DTP Genel Başkanvekili Nurettin Demirtaş ve Genel Başkan Yardımcısı Selma Irmak'ın başkanlık ettiği, aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de bulunduğu 15 kişiden oluşan kongre komisyonu parti genel merkezinde toplantı yaptı.

Toplantıda, kongre için yeni bir siyasi program hazırlanması kararlaştırılırken, "bu programda Kürt sorununun yeniden tanımlanacağı ve çözüm önerilerinin netleştirileceği" bildirildi.

Reklam
Reklam

Toplantıda, sivil anayasa çalışmaları için akademisyen, teknokrat ve uzmanlardan oluşan bir komisyon kurulmasına karar verildiği öğrenildi.DTP Genel Başkanvekili Demirtaş, kongre komisyon toplantısına ara verildiği sırada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Demirtaş, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in dün parlamentoda DTP Grubunu ziyaret ettiğini belirterek, bu ziyaretin "bir hayırlı olsun ziyareti" olduğunu söyledi.

Çelik'in görüşmede, "Statükocu güçler sorunun çözümü güçleştiriyor" görüşünü dile getirip getirmediğinin sorulması üzerine Demirtaş, "Doğrudur. Bu bir gerçek. Türkiye'de statükocu güçler demokrasinin gelişmesi önünde sürekli engel olmaktadır" dedi.

"DTP'nin, Cumhurbaşkanı adayı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Abdullah Gül'den Kürt sorunu konusunda nasıl bir yaklaşım beklendiğinin" sorulması üzerine Demirtaş, "Sayın cumhurbaşkanının yaklaşımının Türkiye'de bütün farklılıkları kucaklayan, farklılıklara sadece kendi penceresinden bakmayan, parti kaygılarının ötesinde, Türkiye'nin suni bir biçimde yaratılmış olan korkularına, paranoyalarına karşı ezberi bozabilecek bir yöntem olmasını bekliyoruz" diye konuştu."Bu beklentileri somut olarak sıralayabilir misiniz?" sorusu üzerine de Demirtaş, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"Biz hükümetin ve parlamentonun yapması gerekenleri, Cumhurbaşkanının yapması gerektiğini düşünmüyoruz. Sayın Gül, bütün ülkeye 'Biz herkesi kucaklayacağız' mesajı verdi. Bu mesajların içeriğinin daha somut bir ifadeye kavuşturulması için şunu bekliyoruz: Kimlikleri, dilleri, kültürleri reddeden anlayışa kesinlikle ödün vermediğini ifade etmesi, Türkiye'nin alışıldık ezberini bozacak bir mesaj vermesini bekliyoruz."