Düğün anında çiftlerin davranışının ve diğer bazı olayların gelecekte ailelerinin kaderini nasıl etkilediğine dair pek çok farklı hikaye var. Çiftleri saatlerce izleyen düğün fotoğrafçıları da ilişkiler hakkında az çok bilgiye sahipler. Tabii ki, ilişkiler söz konusu olduğunda her zaman uzman değiller. Ancak, onların deneyimleri gerçeklere dayanıyor ve gerçekten yararlı olabilirler.
Düğün fotoğrafçılarının yaptıkları en yaygın gözlemleri topladık ve bunları psikologların görüşleri ile karşılaştırdık.
Fotoğrafçılar düğünden önce birçok çiftle deneme çekimi gerçekleştiriyor. Bu, çiftin hangi açılardan en iyi göründüğünü ve fotoğraflarından tam olarak ne istediklerini anlamak için gereklidir. Bazen, çiftlerden biri kameranın önünde utangaç hissedebilir. Bu tamamen normal. Bu gibi toplantılar, bu anları netleştirmek için gereklidir. Ancak çiftlerden birinin eşiyle uzlaşmaya gitmediği, sinirli davrandığı hatta fotoğraf çekiminde yer almadığı birçok durum var. Fotoğrafçılar bu evliliklerin sadece birkaç ay sürdüğünü söylüyor. Psikologlar, uzlaşma yapma yeteneğinin uzun vadeli bir ilişkinin temeli olduğunu düşünüyor. Bu nedenle sorunları görüşme ve bir denge bulma becerisi boşanmayı önleyebilir.
Birçok fotoğrafçı, nişanlı veya gelinlerin kötü göründüğü fotoğraflardan kaçınmaya çalışır. Örneğin, çiftlerden biri diğerinin saçını çeker ve ya da alaycı şakalarda bulunuyorsa bu uyarı işareti olabilir. Evet, böyle şeylerin aile hayatında olması mümkündür. Ama yine de, bir düğün, fotoğraflara bakıp mutlu anları görmek için mutlu anları yakalamak istediğiniz bir kutlamadır. Fotoğrafçılar bu durumdaki çiftleri de boşanma listesine ekliyorlar. Örneğin pasta keserken eşlerden biri partnerine pasta fırlatıyorsa bu gibi durumlar fotoğrafçılar tarafından endişe verici sinyaller olarak kabul ediliyor. Eleştiri, hor görme, alaycı yaklaşım gibi faktörlerin birleşimi psikologların “boşanma tarifi” olarak adlandırdıkları şeydir.
Bazı fotoğrafçılar için, yeni evlilerin fotoğrafını birlikte çekmek çok zor. Nişanlı kişinin ya da gelinin yanında partnerinden daha çok arkadaşlarıyla fotoğrafları varsa bu endişe verici bir işarettir. Tabii ki, kişilerin yakın çevresiyle de fotoğrafları olmalı. Ancak fotoğrafçılara göre, birbirlerini gerçekten seven ve saygı duyan insanlar bunu birlikte yapmalı. Psikologlar, birlikte zaman geçirmenin, bazı ritüellerin ve hatta sorumlulukların olmasının, özellikle her ikisi için de açıkça önemli olduğu durumlarda, ilişkileri daha da güçlendirdiği konusunda hemfikirdirler. Öte yandan, zıt durumlar bir ilişkinin sona ermesine yol açar.
Gelin adayları bunu daha sık yapar. Ne pahasına olursa olsun mükemmel bir düğün fikrine takıntılı olmak partnerin unutulmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda fotoğrafçılar, 6 farklı elbise giyen gelinin ve unutulduğu için sıkılmış yorgun partnerin fotoğraflarını çekmek zorundadır. O kadar strese giriyorlar ki ruh eşlerine karşı çok sert davranabiliyorlar. Fotoğrafçılar bu evliliklerin 1-3 yıldan uzun sürmeyeceğini iddia ediyor. Psikologlar eğer biri mükemmel bir düğün fikrine takıntılıysa, evliliğin kötü bir fikir olduğunu düşünüyor. Kutlama gününün sona ereceğini ve gerçek aile yaşamının başlayacağını her zaman hatırlamalısınız.