Dünya Çevre Günü

Yılda yaklaşık 15 milyon yerli-yabancı kişinin ziyaret ettiği Antalya'da yer alan bir turistik işletmede, yaz sezonunda turist başına günde ortalama 600 litre su tüketildiği, 3,6 kilogram organik atık ve 2,03 kilogram ambalaj atığının ortaya çıktığı bildirildi. 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Çevre Mühendisleri Odası Antalya İl Temsilciliği'nden yapılan yazılı açıklamada, sektörel farklılıklara bağlı olarak çeşitlilik gösteren çevre sorunlarının, faaliyetin yapıldığı alanları birebir etkilediği ve doğal yaşamı günden güne yok ettiği kaydedildi. Günden güne yok olma tehlikesi altında olan bu alanlardan birinin de turizm bölgeleri olduğu ifade edilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Günden güne yok olma tehlikesi altında olan bu alanlardan bir tanesi de hiç şüphesiz ki turizm bölgeleridir. Ülkemiz kıyı turizminin başkenti olarak kabul edilen, dünyada en fazla ziyaret edilen üçüncü şehir konumunda olan, ülkemizin 6'ıncı büyük şehri konumuna ulaşan ve hızlı nüfus artışıyla 2 milyonun üzerinde yerleşik nüfusa sahip olan Antalya da bu tehdidi en yakından hisseden illerimizdendir. En basit bir örnekle, yılda yaklaşık 15 milyon yerli-yabancı kişinin ziyaret ettiği ilimiz kıyı şeridinde yer alan bir turistik işletmede, yaz sezonunda turist başına günde ortalama 600 litre suyun tüketildiği, günde ortalama kişi başı 3,6 kilogram organik atığın ve 2,03 kilogram ambalaj atığının ortaya çıktığını hesaba kattığımızda, rakamların bir günde dahi çok ciddi bir yekun ve göz ardı edilemeyecek bir tehdit oluşturduğunu anlamamız zor olmayacaktır. Ayrıca 500 bin yatak kapasitesine ulaşan turistik işletme sayısıyla da taşıma kapasitesinin üzerinde hizmet verilmekte, kıyılarımız ciddi anlamda çevre baskısı görmektedir." Antalya'ya daha çok turist getirebilme gerekçesiyle yapılan çevre tahribatlarının gelecek nesillerin haklarını gasp ettiği savunulan açıklamada, "Çevre değerlerinin kullanımı esnasında bugünün ihtiyaçlarını karşılarken yarının değerlerinden çalmadan planlayabilirsek hem turizm gelişir hem de çevre değerleri korunarak avantajlı hale gelmiş oluruz" ifadelerine yer verildi. Antalya'da kıyı yönetimi odaklı planlı bir turizm anlayışının olması gerektiği vurgulanan, tüketime dayalı kitle turizmi yerine ekolojik turizme ağırlık verilmesi, doğal ve milli parkların korunması, belde ve belediyelerin kanalizasyon-arıtma gibi sorunlarının kalmaması gerektiği bildirildi.