Dünya Ehl-i Beyt Vakfı, İftar Programında Ünlü İsimleri Bir Araya Getirdi

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı, çok sayıda ünlü ismi düzenlediği iftar yemeğinde bir araya getirdi.Dünya Ehl-i Beyt Vakfı, iş, sanat ve siyaset dünyasının tanınmış isimlerini düzenlediği iftar yemeğinde bir araya getirdi. Polat Rönesans Otel’de düzenlenen iftar programına, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun’un yanı sıra TBMM Anayasa Komisyon Başkanı ve AK Parti Milletvekili Burhan Kuzu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay ve iş adamı Ali Ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Kuran-ı Kerim dinletisi ile başlayan iftar yemeği semazen gösterisiyle devam etti.Programda konuşma yapan Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, insanların otak değerlerinin sevgi olduğunu belirterek, “Bundan 10 yıllar önce bu tür organizasyonlar daha lokal düzeyde evlerde yapılmaktaydı. İslam’ın kültürü, sanatı, muhabbeti bizlerden esirgenmiş, sistem bizleri ayrıştırmış, bilgisizleştirmiş ve eksik ve yanlış bilgilerle bizi birbirimizden uzaklaştırmış. İşte biz Ehl-İ Beyt Vakfı olarak o perdeyi kaldırmaya çalışıyoruz ve şunu ortaya koyduk, İslam’ın temel değerleri ve insanlığın ortak değerleri aynı. O bakımdan insanların tüm ortak değerleri sevgidir, haktır, ilimdir, dayanışmadır, paylaşmaktır, yüksek ahlaktır ve güzel insan olmaktır” dedi."Din ve vicdan özgürlüğü, Avrupa standartlarında olmalıdır” diyen Altun, “Bugün Türkiye'de de inançların sorunu, Alevi sorunu gündeme geliyor ve zaman zaman çalıştaylar yapılıyor. Türkiye'de devletin belli bir inanca imtiyaz tanıması, inançlara karışması, inançlar arası ayrım yapması ortadan kaldırılmalıdır. Bu 90 sene önce yapılan bir yanlıştır. Türkiye'deki sorunun asıl nedeni, bu yanlışın devam etmesidir. Din ve vicdan özgürlüğü, Avrupa standartları düzeyinde olmalı, devlet inançlardan elini çekmelidir. Sorunumuz, sistemden kaynaklanmaktadır, inançlar arası bir sorun yoktur. Kim neye inanıyorsa inansın, nasıl ibadet yapıyorsa yapsın, hangi dinde, inançta olursa olsun bu, onun kutsal hakkıdır” şeklinde konuştu.