Dünya 'GDO'lu bebek'lere hazır mı?

ÇİN'DE bir bilim insanının genetiği değiştirilmiş ilk ikiz bebeklerin doğduğunu iddia etmesi ile 'tasarım bebek' konusu yeniden gündeme geldi.

Sinem ERYILMAZ / İSTANBUL,(DHA) -ÇİN'DE bir bilim insanının genetiği değiştirilmiş ilk ikiz bebeklerin doğduğunu iddia etmesi ile 'tasarım bebek' konusu yeniden gündeme geldi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İKÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Çimen Atak, bunu son derece ürkütücü ve etik dışı olarak gördüğünü dile getirerek, "GDO'lu gıdaların üretimi ve tüketimi konusunda bile son derece farklı yaklaşımlar olduğu aşikârken, bir canlıya kendi rızası dışında müdahalenin kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Çinli bilim insanlarının embriyo hücrelerinde CRISPR/Cas9 sistemi kullanılarak HIV virüsüne karşı bağışıklık kazandırıldıkları iddiası ile genetiği değiştirilmiş ikiz bebeklerin dünyaya geldikleri bildirmiş ancak uluslararası bilim platformlarında konu ile ilgili herhangi bir bilimsel yayın veya işleme ait bilgi paylaşımı resmen yapılmamıştı.
Bu iddia ile uzun süredir tartışılan tasarım bebek konusu tekrar gündeme geldi. Daha sağlıklı nesiller yetiştirerek, bu şekilde daha mükemmel ve üstün insan toplulukları meydana getirmeyi amaçlayan öjenik genetik mühendisliği konusunda, 30 yıldır uluslararası yasakların söz konusu olduğunu ifade eden İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Çimen Atak, "Bilimsel açıdan etik bir uygulama değildir. Ancak İngiltere'de insan embriyolarının genlerinin değiştirilmesi üzerine bazı araştırmalara izin verildiği bilinmektedir" diye konuştu.
Dünyada kanser tedavisine yönelik deneysel çalışmaların sıkça yapıldığını belirten Prof. Dr. Çimen Atak, "Cas9’un aynı zamanda viral enfeksiyonların tedavisinde de kullanılma potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. HIV ve Hepatit B virüsleri için de bu sistemin kullanılabilirliği, 2014 yılında çeşitli araştırmacıların yaptıkları çalışmalar ile gösterilmiştir. 2015 yılında Çinli bir araştırma ekibinin yürüttüğü bir çalışmada CRISPR-Cas9 sistemine dayalı gen düzenlemesinin HIV enfeksiyonunun tedavisi için potansiyel taşıdığına dair bulgular paylaşılmıştır. Ancak şu ana kadar insan üzerinde embriyo hücreleri kullanılarak gerçekleştirilen gen terapi tekniklerinden doğum aşamasına kadar yürütülen hiçbir çalışmaya dair bilgi bilimsel platformlarda paylaşılmamıştır" dedi.
ÇİN'DE İNSAN BEDENİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMAYA İZİN VAR
Bu uygulamayı yasaklayan düzenlemelerin olmasına rağmen neden böyle bir şey yapıldığını anlatan Prof. Dr. Atak, "Çin bu anlamda önemli bir ülke. 2015 yılından bu yana kanser gibi ciddi hastalıkların tedavisi için gen düzenleme yöntemi, tedavi amaçlı olarak hastanelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Bunun sebebi ise Batı ülkelerindeki düzenlemelerden farklı olarak Çin’deki hastanelerin etik komitelerinin insan bedeni üzerinde araştırma yapmaya onay veriyor olmasıdır. İkiz bebeklerin dünyaya geldikten sonraki şu süreçte etik onay varlığı muhakkak ki tartışılacaktır. Farklı bir platformdan olsa da bu bilgiyi dünya ile paylaşan araştırmacı ve bebeklerin dünyaya geldiği hastane yetkililerinin açıklama yapmaları beklenmektedir" açıklamasında bulundu.
"GDO'YA BİLE YAKLAŞIMLAR AŞİKÂRKEN, BU MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ"
'Tasarım bebek' ifadesini son derece ürkütücü ve etik dışı olarak gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Atak, "Genetiği değiştirilmiş gıdaların (GDO) üretimi ve tüketimi konusunda bile dünya genelinde son derece farklı yaklaşımlar olduğu aşikârken, bir canlıya kendi rızası dışında müdahalenin kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum. Ancak tüp bebek uygulamalarında bazı ülkelerde cinsiyet belirleme ve genetik hastalıkların ön tanısına yönelik uygulamalar yasal olarak yapılmaktadır. Bu husus göz önüne alındığında sağlıklı embriyo seçilmesi ve geliştirilmesi konuları ile kullanılan gen terapi metotlarının uzunca bir süre daha bilim çevreleri ve toplum değerleri açısından tartışmaya açık olacakları söylenebilir" ifadelerini kullandı.
BİREYSEL VE SOSYAL ETKİLERİ BELİRSİZ
Bebekler için şimdiden bir şey söylemenin zor olduğunu ve önümüzdeki günlerde gelecek bilgilendirmelere göre bebeklerin sağlık durumlarına ilişkin verilerin önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Atak şunları kaydetti:
"Uzun vadede bebeklerin immün sistem yanıtlarına bağlı olarak farklı hastalıklara yatkınlıklarının olup olmayacağı veya öngörülmeyen mutasyonlarla kanser hastalığının görülüp görülmeyeceği hakkında şimdiden bir şey söylemek zor. Sağlıkları ile ilgili karşılaşabilecekleri hiçbir sorunun bu terapiden kaynaklı olup olmadığı bilinemeyecektir. Sosyal etkileri de muhakkak olacaktır. Umulan, deneysel bir süreç sonunda da olsa dünyaya gelmiş olan bu bebeklerin büyüdükleri zaman toplumdan görecekleri tutum ve davranışlar için de bir öngörüde bulunmak zor. Kültürel değerler açısından da dünya genelinde çeşitli tartışmaların gündeme geleceği aşikârdır."
Öte yandan Çin Bilim ve Teknoloji Bakanı Şü Nanping, devlet televizyonu CCTV'ye yaptığı açıklamada, bu aybaşında doğan ikiz kız bebeklerin genetiğinin değiştirilmesine yardımcı olduğu iddia edilen araştırma laboratuvarının faaliyetlerinin askıya alındığını bildirmişti.

Reklam
Reklam