İSTANBUL (İHA) - Türk toplumunda komşuluk ilişkileri giderek zayıflarken, batı ülkelerinde ise, alabildiğine kopma noktasına gelen insani ilişkileri geliştirmek ve toplumsal dayanışmayı arttırabilmek için, en etkili çözüm yolu olarak komşuluk ilişkileri güçlendiriliyor.
Fransa'da, İngiltere'de, Danimarka'da, Hollanda'da, ABD'de, Avustralya'da, Yeni Zelanda'da ve daha pek çok ülkede komşuluk günleri ve komşuluk haftaları kutlanırken, komşuluk ilişkilerini geliştirebilmek için milyonların destek verdiği gönüllü hareketleri de hızla yayılıyor.
'Özgür ve Bilge' dergisinin Yazı İşleri Müdürü Dr. Veli Sırım, eylül sayısında yayınlanan "Dünya Komşuluğa Dönüyor" başlıklı yazısında, iki milyon Fransız'ın, 28 Mayıs 2002 akşamı saat 19.00-22.00 arasında, apartman ve mahalle komşularıyla bir araya gelmesini şöyle anlattı:
"Kimisi, o akşama kadar varlığından bile haberdar olmadığı yanıbaşındaki komşusuyla tanıştı, kimisi bir alışveriş merkezinde, spor salonunda veya apartman kapısında karşılaştığı komşularıyla daha yakından tanışma, konuşma ve yakınlaşma fırsatı yakaladı."
Bu gelişmenin mimarının, Fransa'da faaliyette bulunan "Apartmanlar Festivalde" isimli bir dernek olduğunu belirten Dr. Sırım, derneğin en belirgin çalışma alanını, 'her geçen gün biraz daha unutulan komşuluk ilişkilerini, Fransız insanı arasında yeniden canlandırabilmek' diye açıkladı. Dr. Veli Sırım, mahalle ve apartman sakinlerine, günler öncesinden, adı geçen dernekçe hazırlanan el ilanları dağıtıldığını, ayrıca basın-yayın organlarınca bu kampanyanın herkese duyurulduğunu bildirdi.
KOMŞULUK KALKANI Batı dünyasında, insanların komşuluğa her geçen gün daha fazla ihtiyaç duymasının bir diğer sebebinin de 'güven eksikliği' olduğunu vurgulayan Dr. Veli Sırım, birbirinden habersiz yaşayan insanların, artan hırsızlık olayları ve cinayetler yüzünden kendilerini pek güvende hissedemediklerini, hem insanlar arası ilişkilerin geliştirilmesi, hem de güven duygusunun yeniden kazanılması için geliştirilen yöntemlerden en yaygın olanının ise 'komşuluk gözetme grubu' hareketleri olduğunu kaydetti.
Bu hareketlerin ilkinin, 1982 yılında, İngiltere'nin Cheshire bölgesindeki Mollington şehrinde başlatıldığını ifade eden Dr. Sırım, "Ana hareket noktaları ise, her bir Mollingtonlunun hırsızlık olaylarına karşı komşusunun evini, arabasını ve diğer eşyalarını tıpkı kendi evi, arabası ve eşyasıymış gibi gözetmesiydi. Bunu sağlamak için de komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine ağırlık verdiler. Komşusunun evine veya arabasına bir hırsızın girdiğini gören bir kişi, ya kendisi müdahale ediyor veya hemen polise haber veriyordu. Bu duyarlılık, bir yandan pek çok hırsızın yakalanmasını sağlarken, diğer yandan da hırsızlık yapacak olanlarda caydırıcı rol oynuyordu. Fazla zaman geçmeden suç oranında yaşanan düşüşlere ilk başta kimse inanamadı. Ancak kısa zamanda herkes güvenin ve huzurun tadına varmaya başladı. Bununla da yetinilmeyerek, yaşanan olumlu gelişmeleri sürekli hale getirmek ve zihinlerde devamlı canlı tutabilmek için şehir çapında Komşuluğu Gözetme Haftası kutlanmaya başlandı" açıklamasında bulundu.
SUÇ İŞLEME ORANINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ Derbyshire bölgesinde yer alan Stoneleigh şehrinde 1994 yılında Komşuluk Gözetme Grubu kurulduğunu ve aynı yıl hırsızlık olaylarının yüzde 85 oranında düştüğünü ve dört yıl içinde cinayetlerin yok denecek seviyelere indiğini belirten Dr. Veli Sırım, Lambeth şehrinde kurulan Komşuluk Gözetme Grubu sayesinde ise, şehirde suç işleme oranının yüzde 75 azaldığını ifade etti.
Komşuluk Gözetme Grubu hareketinin, başta, 'küçük bir şehirdeki komşuluk ilişkilerini geliştirmek, hırsızlık olaylarını ve suçları önlemek' amacına yönelik başlatıldığını ve daha sonra devreye özel güvenlik şirketleri, itfaiyeler, yerel ve ulusal çaptaki idari makamlar ile pek çok gönüllü kuruluşun girdiğini ifade eden Dr. Sırım, "İyi komşuluk ilişkilerini hedefleyen ve artık kendilerine özel bir logoları olan bu grupların, günümüz İngiltere'sinin en büyük ve en yaygın gönüllü hareketi konumunda olduğunu" söyledi.
'SUÇ ŞEHRİ'NE 'SUÇLA MÜCADELE ÖDÜLÜ' 'Özgür ve Bilge' dergisi Yazı İşleri Müdürü Dr. Veli Sırım, İngiltere'deki toplum ruhunu canlandırmanın ve suç işleme oranını azaltmanın yolunu, 'komşuluğu yeniden keşfederek' bulan şehirlerden birinin de Yorkshire bölgesinde yer alan Grimethorpe olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"1995 yılında bu şehirde yaşayan nüfusun üçte biri işsizdi ve özellikle gençler taşkınlıklarına her gün bir yenisini ekliyorlardı. Bu şehirde de neredeyse her gün bir cinayet veya hırsızlık olayı gözleniyordu. 1995 yılında Danny Gillespie, Grimethorpe'ın kötü gidişini kısa zamanda değiştirecek bir girişimde bulundu ve Komşuluk Gözetme Grubu kurdu. Derneğin kuruluşunu izleyen dört yıl içinde ev hırsızlığı yüzde 23, araba hırsızlığı ise yüzde 44 oranında geriledi. 2000 yılında ise bu kent 'Avrupa Suçla Mücadele Ödülü'nü' kazandı."
KOMŞULUK HAREKETİ YAYILIYOR
Komşuluk eksenli hareketin, İngiltere'deki başarısı sebebiyle kısa zamanda dünya geneline yayıldığını söyleyen Dr. Veli Sırım, Avustralya'daki ilk Komşuluk Gözetme Derneği'nin, Victoria bölgesinde yer alan Kananook şehrinde, 1 Haziran 1983 yılında kurulduğunu anlatıyor. Dr. Sırım, bu gün bu dernekle bağlantılı olarak bin 200 uzmanın faaliyet gösterdiğini ve 900 bin evden yaklaşık üç milyon kişinin bu derneğe gönüllü destekte bulunduğunu belirtti.
Avrupa ülkelerinden İsveç'te komşuluk gözetme hareketinin ilk başlangıcının 1985 yılında Ryd şehrinde, ikincisinin 1986 yılında Barhll şehrinde "Operation Samverkan" (İşbirliği Operasyonu) adıyla kurulduğunu vurgulayan Dr. Sırım, bu hareketin Norveç'teki karşılığının ise Nabohjelp olduğunu ve ilk olarak 1985 yılında özel-kamu işbirliğiyle kurulduğunu ifade etti.
Dr. Veli Sırım, bu ülkelerin dışında ABD, Kanada, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, Yeni Zelanda ve en son Baltık ülkelerinden olan Estonya ve Litvanya'da komşuluk gözetme derneklerinin kurulduğunu ve halen bu derneklerin çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiklerini kaydetti.
"İYİ KOMŞU OL" Dr. Veli Sırım, bir diğer komşuluk hareketinin de Kanada'nın Ontario bölgesinden olduğunu ifade ederek, Ontario İyi Komşular Toplulukları adı altında faaliyet gösteren derneğin, ana mesajının, "Birbirine karşı duyarlı olan bir toplum, güçlü bir toplumdur. İyi komşu olun. Komşunuza ulaşmak için zaman ayırın" olduğunu belirtti.
Dr. Sırım, dernek yetkililerinin, gerek üyelere, gerekse diğer insanlara el ilanlarıyla ulaştırdıkları önerilerin şunlar olduğunu bildirdi:
"Her fırsatta komşunuzun halini hatırını sorun. Bir bardak çay içmek bahanesiyle de olsa, komşunuzla bir araya gelmeye çalışın. Bunun ötesinde komşunuzu yemeğe çağırın ve bu yemeği aranızdaki yakınlığı güçlendirmek için önemli bir fırsat bilin. Komşunuzla mümkün olduğunca aile çapında diyalog kurmaya çalışın. Komşunuzla yürüyüşe çıkma, piknik yapma gibi ortak faaliyetler gerçekleştirin."
BİZDE KOMŞULUK
Anadolu'nun pek çok köyünde, kasabasında ve şehrinde komşuluk ilişkilerinin hala canlılığını sürdürdüğünü, hala hasta evine yemek götürüldüğünü ifade eden Dr. Veli Sırım, "Tarhana, nişasta, yufka, komşu kadınlarının bir araya toplanmasıyla yapılıyor. Örneğin Kula'da bir komşunun kapısı çalınıp, 'Akşam eğer müsaitseniz size yemeğe gelmek istiyoruz' deniyor. Yemeği ev sahibi değil, misafirliğe gelenler hazırlıyor ve yemeağiyle beraber ziyarete geliyor. Allah ne verdiyse beraberce yeniyor, sohbetler yapılıyor. Tarla işleri başladığında komşular birbirlerine 'değişiğe' gidiyorlar. Yani bir gün bir komşunun tarla işi, ertesi gün diğer komşunun tarla işi hallediliyor" şeklinde konuştu.
Büyük şehirlerde komşuluğun artık sadece sohbet konularından birisi olduğunu kaydeden Dr. Sırım, bu sohbetlerin temel ekseninin ise 'eski komşuluklar' ve 'Nerede o eski komşuluklar?' diye derin bir iç çekmenin ardından anlatılan eski hatıralar olduğunu söyledi.