Dünya Ruh Sağlığı Günü

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bakım, dünyada her 5 kişiden birinde

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bakım, dünyada her 5 kişiden birinde deprasyon saptandığını, bu rakamın her geçen yıl arttığını bildirdi. Bakım, "Dünya Ruh Sağlığı Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, depresyonun, en sık iş kaybına, ölümlere yol açan hastalıklar listesinde ilk 5 içinde yer aldığını belirterek, hastalığın çeşitli şekillerle sadece kişiyi değil, çevresini ve daha sonraki neslini de etkilediğini belirtti. Alkollü madde kullanımının artması, toplumun şiddete daha çok eğilmesi, ailesel ve sosyal sorunların artması gibi konuların ruhsal rahatsızlıklar yaşanmasına neden olabileceğine işaret eden Bakım, şunları kaydetti: "Özellikle gelişmekte olan ya da bizim gibi hızlı değişimlerin olduğu ülkeleri bu nedenler daha da olumsuz etkiliyor. Nesiller arasında büyük olumsuzluklar yaşanıyor. Anarşi oluşabiliyor ve gençler bunlardan daha çok etkilenebiliyor. Bir elin bir parmağı kesildiği zaman o ağrıyı bütün el hisseder. Ruh sağlığı da böyle. Ruh sağlığı bozulduğu zaman bütün vücut etkileniyor ve bir kişinin etkilenmesi bütün ailenin etkilenmesine, bunun da bütün toplumun uzun vadede etkilenmesine neden oluyor. Bu nedenle ruh sağlığı deyip geçmemek, bu konuyu önemsemek gerekiyor. Dünyada her 5 kişiden birinin depresyonda olduğu saptanmış. Bu rakamlar her geçen yıl daha da artıyor." Bakım, depresyonun çeşitli nedenleri bulunduğunu, kadınlarda görülme oranının daha sık olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Kadınların üzerindeki yükler, hormonel yapıları veya öğrenilmiş davranışlar, görülme sıklığını artırıyor. Depresyonun ilk ataklarında çevresel etkiler önemli bir neden. Sosyo kültürel yapının, işsizliğin, ayrılmışlığın, boşanmışlığın, dul kalmışlığın, çocukluk çağında yaşanmış ayrılıkların, anne baba kayıplarının etkisi büyük oynuyor. Depresyondaki kişinin genel duygu durumu bozuluyor. Duygu durumu dediğimiz şey, kişinin en az iki üç hafta hemen hemen her gün kendini mutsuz hissetmesi, eskiden severek, çok keyif aldığı pek çok aktiviteden uzaklaşması, bırakması artık keyif almaması. Bunlara eşlik eden başka işlev bozuklukları var. Uyku bozuklukları yaşanır. İştah bozulur. Enerjisi azalır. Hiçbir şeye dikkatini veremez. Hareketleri, eylemleri daha yavaş olur. Daha çok kendini suçlayıcı düşünceler içerisine girer, daha umutsuz düşüncelere kapılır ve ileri dönemlerde de intihar düşünceleri söz konusu olabilir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz