İzmir’de yaşayan 60 yaşındaki emekli öğretmen Yıldız Öziş, İzmir'de bir hastanede geçirdiği ortopedik ameliyat sonrasında yataklı servise alındı. Ani mide bulantısı yaşayan Öziş, şiddetli bir şekilde kusmaya başladı. Kusmanın ardından emekli öğretmenin yüz, boyun ve göğüs kafesinde yaygın şişlikler oluştu. Doktorun şüphesi üzerine yapılan tetkikler sonucu Öziş’in soluk borusunda, çok nadir görülen 4 santimetrelik yırtık olduğu tespit edildi. Ciddi hayati tehlikesi bulunan hasta yapılan başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.
Yapılan operasyona ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Hakkı Ulutaş, “Hastamız ortopedik cerrahi işlem geçiriyor. O akşam ani bir bulantı ve kusma sonucunda yüzünde ve gözünde ani şişlikler meydana geliyor. Hastayı ilk muayene ettiğimizde biz ‘yemek borusuyla ilgili bir problem olabilir’ diye düşündük. Tetkiklerimizi yaptığımızda bunun yemek borusundan değil de ana soluk borusundan kaynaklandığını tespit ettik. Bu gerçekten çok az rastladığımız bir vakaydı. Hemen acil olarak değerlendirdik” diye konuştu.
Literatürde soluk borusu yırtılmasının çok nadir görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ulutaş, şunları kaydetti:
“Literatür taraması yaptığımızda da ani bulantı ve kusmaya bağlı dünyada sadece 3 vaka bildirilmiş. Soluk borusunda yırtığını tespit ettik ve acil operasyona aldık. Yırtığın olduğu yer hem yemek borusu hem ana toplardamar, kalp ve akciğerler arasında kalan bir organdı. Bunları tamamen ayırarak oradaki yırtığı primer tamir ettik.”
Ameliyat sonrası da bir komplikasyonun gelişmediğini söyleyen Ulutaş, “Hastamız gayet iyi. Belki de Türkiye'de buna bağlı oluşan ilk vakamızdı. Komplikasyon oranı çok yüksekti ama başarılı bir operasyon olması bizi çok mutlu etti. Hastamız kontrollerine geldi. Bir sıkıntımız görülmüyor” ifadelerini kullandı.
Kendisinin yaptığı ilk vaka olduğunu aktaran Prof. Dr. Ulutaş, ameliyatın gayet başarılı geçtiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Ulutaş, “Biz mutluyuz, hasta mutlu. Cerrahinin oluşturduğu komplikasyon oranını görmememiz de bizim için ayrıca bir gurur kaynağı oldu” cümlelerini aktardı.
Hastanın yaklaşık 4 gün hastanede kaldığını söyleyen Ulutaş, vakanın her merkezde yapılmasının ve tespit edilmesinin sıkıntılı bir durum olduğunun altını çizdi. Bu konuda hastanenin yeterli deneyimli bir ekibe sahip olduğuna dikkat çeken Ulutaş, “Ekibimizle oturduk. Bunun tespitini ve cerrahisini planladık. Çünkü hastayı makineye bağlarken uyuttuğumuz zaman da soluk borusunun yırtığını artırabiliriz. Bu ekibin bir başarısıdır” şeklinde konuştu.
Ulutaş, Türkiye’de ilk defa görülen ve literatüre giren bu vakanın da akademik olarak yayın hazırlığını yaptığını ifade etti.
Bu tür yırtıklarda özellikle ilk 24 saatin çok önemli olduğunu belirten Ulutaş, şöyle konuştu:
“İlk 24 saat sonra komplikasyon, ölüm olayları, hastalık oluşturma oranı çok fazla artıyor. Bu nedenle tespiti çok önemliydi. Biz de bunu ilk 24 saatte tespit edip hemen ameliyatını ilk 24 saat içinde tamamlamış olduk. Süre uzadıkça hastanın yaşam şansının da azaldığını tespit edebiliriz.”
Omzunda kas yırtığı olduğunu ve bu sebeple ameliyat olduğunu anlatan Yıldız Öziş, “Gayet başarılı bir ameliyattı, ağrım yoktu. Kendimi iyi hissediyordum. Ancak bir süre geçti ve bende bulantı başladı. İstifra ettikçe şiştiğimi fark ediyordum. Gözlerim kapandı, hiçbir yeri göremeyecek kadar şiştim. Hekimler hemen toplandı ve beni yoğun bakıma aldılar. Orada da birkaç hekimin birlikte çalışmasıyla tanıyı erken şekilde koyabildiler ve beni 24 saat içinde ikinci bir ameliyata aldılar. Çok ciddi bir ameliyat geçirmişim ve bu ameliyat daha önce yaşanmamış bir ameliyat” diye vurguladı.
Doktorların sayesinde yaşadığını söyleyen Öziş, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Allah yardım etti. Hekimim de çok başarılıydı ve zor bir ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleşti. Çok şişlik oluşunca ‘benim iç organlarım da mı şişecek, ben bu şekilde mi öleceğim’ diye aklıma geldi. Şu an gayet iyi ve sağlıklıyım.” (İHA)