Geçtiğimiz salı günü yayımlanan çalışmada, İran ve Çin’in ülke içinde çıkan kargaşalar zamanlarında, BBC’nin websitelerini engellediğine şahit oluyoruz.
Raporun sahibi Ronald Deibert, “İnternet’i kontrol etme problemi, insan hakları için duyduğumuz endişeye yönelik” diyor. Deibert, Kanada Ulusal Güvenlik Çalışmaları ve Vatandaşlık laboratuarının genel direktörü ve Toronto üniversitesinde ise İnternet Güvenliği üzerine olan çalışmaları ile tanınıyor.
Çalışmalar ülkelerde siyasi aktivitelerin hız kazandığı zamanlarda internet sitelerine “firewall engelleme” metodu ile engelleme uyguladığını gösteriyor.
En büyük dezavantaj ise engelleme yetkisine sahip uzmanların bunu tahmin edilemeyen ve çok hızlı bir şekilde yapıyor olması. Bu da kullanıcılara sitenin engellendiğini anlama fırsatı bile tanımıyor. Tıpkı bir kedi-fare oyunu gibi, kullanıcılarda Twitter ortamına kaçıyor.
Hükümetlerin medyaya engel olma çalışmalarının geçmişi ise İkinci Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor. İlk engelleme çalışmaları nazilerin yabancı yayınları dinlenmesi konusundaki engellemeleriydi. Soğuk savaş sırasında ise Sovyet Birlikleri yoğun bir biçimde radyo frekanslarını engellemiş, Amerikanlar ise buna “halka planı” adı verilen kısa süreli ve yük bindiren yayınlar yapmayı tercih etmişlerdi.
Vietnam’da da aynı sıkıntılar yaşanıyor.
Sansürleme teknolojisini Çin’den alan Vietnam hükümeti, vatandaşlarının yabancı kaynaklı haber sitelerine girişini engellemiş durumda Son olarak bize dönelim. www.engelliweb.com’dan her gün takip edebileceğiniz sansürlenen web sayfası istatistiklerine göre Türkiye’de şu anda 15325 internet sitesi engelli. Tabi bunların alt uzantılarını saymıyoruz bile. Her gün yeni bir internet sitesi erişimi zorlaştırılırken, buna karşılık olarak kullanıcılar her gün girmenin yeni metodlarını buluyor, DNS değiştiriyor veya anonim web sayfası görüntüleme hizmetlerinden faydalanıyor. Engellenen web sitelerinin isimlerini ise yine www.engelliweb.com adresinden öğrenmek mümkün.
[
****](http://www.scroll.com.tr/52951/bu-oyun-yikip-gececek/)