Dünyadaki dört Urartu kazanından biri "Urartu'nun başkenti"nde sergilenecek

Şanlıurfa'da 2 yıl önce tarihi eser kaçakçılarına yönelik operasyonda ele geçirilen Urartuların dini törenlerde kullandığı 2 bin 800 yıllık dört boğa başlı kazan, restorasyon çalışmalarının ardından Van Müzesi'nde sergilenecek - Müze müdürü Erol Uslu: - "Kazanın üzerindeki üç boğa başı üzerinde restorasyon çalışmaları sürüyor. Tahrip edilen gövde kısmındaki çalışmaların tamamlanmasıyla da eseri müzemizde sergileyeceğiz" - YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu: - "Arkeoloji tarihi açısından görülmesi gereken nadir eserlerden bir tanesi. Van Müzesi'ne kazandırılması çok önemli"

MESUT VAROL - Urartuların dini törenlerde kullandığı dünyadaki 4 Urartu kazanından biri, restorasyon çalışmalarının ardından Van Müzesi'ndeki özel vitrinde ziyaretçilere gösterilecek.

Şanlıurfa'da 2 yıl önce güvenlik güçlerince tarihi eser kaçakçılarına yönelik gerçekleştirilen operasyonda Urartular dönemine ait 4 boğa başlı kazan ele geçirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığıyla iletişime geçerek kazanın Van'a getirilmesini sağlayan Van Müze Müdürlüğü, koruma altına aldığı kazanda restorasyon çalışmalarına başladı.

Definecilerin boğa başlarından bir tanesini kırdığı ve bir bölümünü de tahrip ettiği kazan, işlemlerin tamamlanmasının ardından Van Müzesi'nde sergilenecek.

Kemer işlemeleri üzerinde dört boğa başı eklentisi olan ve dini törenler öncesinde tapınak girişlerine konulduğu değerlendirilen kazanlardan 2'si Almanya'da, biri de Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor.

- "Artık envanterimizde boğa başlı bir eserimiz var"

Müze müdürü Erol Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Urartuların Van Gölü Havzası'nın geniş bir bölümünde hüküm sürdüğünü ve o döneme ait önemli eserler bıraktığını söyledi.

Urartuların metal sanatını çok iyi bildiğini ve bu ustalığı tüm eserlerine yansıttığını anlatan Uslu, boğa ve siren eklentili kazanları yaygın olarak libasyon sahnelerinde kullandığını belirtti.

Dörtlü sistemle yapılan boğa başlı eserlerden şu ana kadar sadece bir tanesinin Türkiye'de olduğunu anlatan Uslu, "Daha önce Ayanis Kalesi'nde yapılan kazılarda payeli salon ve depo bölümünde çıkarılan iki kazanda boğa ya da aslan başı yoktu. Artık envanterimizde boğa başlı bir eserimiz var. Bu eser, Şanlıurfa'da güvenlik güçlerince yapılan çalışmalarda definecilerden ele geçirildi ve oradaki müzeye teslim edildi. Bakanlığımızla irtibat kurduk ve eseri Van'a getirdik. Eserde restorasyon çalışmaları başlattık." diye konuştu.

Kazanın üzerindeki boğa başlarından birinin söküldüğünü anlatan Uslu, şunları kaydetti:

"Kazanın üzerindeki üç boğa başı üzerinde restorasyon çalışmaları sürüyor. Tahrip edilen gövde kısmındaki çalışmaların tamamlanmasıyla eseri müzemizde sergileyeceğiz. Bu eser müzemizde tektir. Urartular döneminde tapınakların sağ ve sol taraflarında üç ayaklı bir sütun üzerine konuluyordu. Tamamen dini amaçlı kullanılıyordu. Boğa başlı bu eserin Van Müzesi'ne kazandırılması müzemizin Urartu koleksiyonu açısından güçlü bir zenginliğe ulaştığını gösteriyor."

- "Görülmesi gereken nadir eserlerden bir tanesi"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu da Urartu dönemine ait çok önemli bir eserin ele geçirildiğini ifade etti.

Çok nadir bir eserin müzeye kazandırıldığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bu eserlerden biri Anadolu Medeniyetler Müzesinde, ikisi de Almanya'da bulunuyor, dördüncüsü Van Müzesi'ne getirildi. Boğa eklentili kazanlar Urartulara özgüdür. Genelde ağız kenarlarına dörtlü ve üçlü olarak boğa başları ekleniyor. Bunlara boğa başlı eklentili kazan diyoruz. Bu eserlerin bulunduğu noktalara baktığımızda dini bir amaç için kullanıldığı ortaya çıkıyor. Eserdeki görsel sanatlardan da bu net olarak anlaşılıyor. İçerisinde şarap, susam yağı, su ve süt gibi o dönemde dini anlam içeren sıvılar yer alıyordu. Daha çok tapınak ve mezarlık alanlarda kullanmışlar."

Eserin 2 bin 800 yıl öncesine ait olduğunu değerlendirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Arkeoloji tarihi açısından görülmesi gereken nadir eserlerden bir tanesi. Van Müzesi'ne kazandırılması çok önemli. Bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanlığına ve Van Müzesi yetkililerine teşekkür ediyoruz." dedi.

Anahtar Kelimeler: