Dünya’daki en garip 10 dinsel tören

Dünya’daki en garip 10 dinsel tören

Madagaskarlılar ölüleri mezarlarından çıkarıp,onlarla jaz müziği eşliğinde dans ediyorlar. Bu geleneğin altında yatan inanış ise ölünün atalarıyla kavuştuktan sonra ruhunu mutlu etmek. Bu seramoni her 7 yılda bir yapılıyor ve bu buluşma ölenin yakınları için sevinçli bir olay olarak kabul ediliyor..


Artık sevdiğiniz biri ölünce onu parmağınızda taşıyabiliyorsunuz. Nasıl mı?

LifeGem adlı Amerikalı bir firma ölüleri yaktıktan sonra onların küllerindeki karbon atomlardan yüzük yapıyorlar.Karısından kol düğmesi, yeğeninden broş yaptıranlar, dedesinin küllerinden küpe, kolye ucu ve yüzük takımı çıkaranlar bile var. Fiyatları da taşın karatına göre 3500$ ile 20.000$ arasında değişiyor..

Reklam
Reklam

Bangkok'da her yıl düzenlenen bu tören, açgözlülük sebebiyle yaşamını yitirdiği iddia edilen Brahma Rahibi Chuchok adına yapılıyor...


Efsaneye göre açgözlülükten ölen Chuchok'un ruhunu hoş tutabilmek için de Budist rahipleri tören için özel olarak striptizci tutuyorlar...


Striptizci kızlar da, Chuchok heykelleri önünde dans ediyorlar...


Endonezya’nın Tana Toraja bölgesinde defin işlemi oldukça ilginç anlara sahne oluyor. Tören sanki bir düğün töreni gibi düzenleniyor. Törende müzik, dans ve davetlilere verilen bir ziyafet var. Yani Tana Toraja’da cenaze törenleri oldukça maliyetli. Böylece ölünün yakınları ölüye şükranlarını bildirmiş oluyorlar. Bu törenleri hazırlaması da öyle düşündüğünüz kadar kolay olmuyor.

Önce ölü sarılıyor ve kendi evinde beklemeye alınıyor. Tören için hazırlıklar başlıyor. Bu hazırlıklar bazen haftalarca bazen aylarca hatta yıllarca bile sürebiliyor. Bu zaman içerisinde de ölüye sanki hastaymış gibi davranılıp ,ölüyle günlük rutin konuşmalara devam ediliyor. Ne zamanki büyük tören için hazırlıklar tamamlanıyor işte ozaman çürümüş olan ceset tabuta konulup bu törenden sonra yakınların isteğine göre mezara, mağaraya ya da bir kayalığa asılıyor. Onlar ölülerin bu şekilde uyanacaklarına inanıyorlar...

Reklam
Reklam

Çin’in Tibet, Qinghai ve Moğolistan’ın İç Moğolistan bölgelerinde yaşayan ve Vajrayna Budizmi’ne inanan insanların...


öldükten sonra cesetlerinin parçalanarak akbabalara yediriliş görüntüleri ender olarak görüntüleniyor.


“Gökyüzüne gömülüş” adı verilen bu yöntemde...


Ölülerin ruhlarının başkalarının ruhlarında yeniden ortaya çıktığına inanılırken...


Cesetlerinin de akbabalara yedirilerek başka küçük hayvanların...


Akbabalar tarafından yenmesinin önüne geçildiğine...


Böylece canlı yaşamının korunduğuna inanılıyor.


Bu cenaze törenleri arasında en kötü olanı. Ölüye saygı onun etini yiyerek gösterilir. Tamamen dinsel nitelikli bir yemek törenidir. Güneydoğu Avustralya’da yaşayan Dieriler, ölen akrabalarının yüz, kol, bacak ve karınlarının yağlı kısımlarını yiyorlar.

Bu toplum için geçerli olan inanca göre yağ, olağanüstü birgüce sahip olan ve yiyen kişiye geçen bir unsur.Böylece, ölünün özellikleri yine kabile içinde kalıyor. Bugün Güney Amerika’da, ormanların içinde yaşayan ve sayıları hızla azalan Guayaki (Paraguay) ve Yanomami (Venezuela) yerlileri arasında yamyamlık geleneği hala uygulanıyor..

Reklam
Reklam

Japonya’daki budist rahipler kendilerine Sokushinbutsu adını veriyorlar. Rahipler sadece intihar etmekle kalmıyor ,kendilerini mumyalıyorlar. İlk önce sadece meyve ve çerez yiyerek vücutlarında bulunan yağları yakıyorlar. Bunun yanında çok sıkı egzersizler de yapılıyor. İkinci adım da ise kendilerine zehirli kurtlar içirerek sürekli kusuyor ve vücutlarında bulunan sıvıları boşaltıyorlar.

Son adımda ise rahip taştan yapılmış bir tabutun içine giriyor. Lotus pozisyonunda oturuyor ve ölmeyi bekliyor. Toplu yapılan bu törenlerde hergün rahip canlı kaldığını gösteren bir zil çalıyor. Zilin gelmediği gün diğerleri onun öldüğünü anlıyor ve tabutu mühürliyorlar. 100 gün geçtikten sonra tabut açılıyor ve mumya kontrol ediliyor. Böylece tekrar dünyaya gelerek o bedene tekrar sahip olucacağına inanılıyor. Şaman geleneklerini sürdüren birçok toplulukta görülen mumyalama geleneği, Afrika‘nın kimi yerlerinde halen sürdürülmektedir...


Kanserle savaşan Vimla Devi adındaki Hintli kadın 2006 yılında öldü. Ama ölüm sebebi kanser değildi. Ölüm orucu ile kesin bir şekilde hayatına son vermek Hindu inancına göre kabul edilmektedir.

Reklam
Reklam

Prayopavesa sadece arzularından kurtulmuş ihtiraslarını yok etmiş bu dünya hayatında hiçbir sorumluluğu kalmamış insanlar içindir. Bu gerçekten sadece yaşlı münzevi hayat yaşayan insanlar için uygundur. Bunun için çeşitli kurallar vardır. Öncelikle vücudun buna hazır olması gerekir. Topluma duyurulması şarttır. Bu oruç toplumsal düzen içerisinde yapılmalıdır...


Zerdüştçülük dini bilinen en eski tek tanrılı dindir. Geleneksel olarak Zerdüştiler yeryüzünün insan kalıntılarıyla bozulmaması gerektiğine inanırlardı.

Ölülerini defnetmek yerine üstü açık kulelerin kuyularına atıp, cesetleri akbabalara ve doğal etkenlere karşı korumasız bir şekilde bırakırlardı. Günümüzde Zerdüştçülüğe dünya çapında inananların sayısının 250,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.