Dünyadaki En Tehlikeli Virüslerinin Başında Gelen Ebola Hakkında Bilmeniz Gereken 22 Gerçek
Geçtiğimiz hafta içi, şu aralar aramızın bozuk olduğu Rusya'nın özel bir aşı geliştirdiği tehlikeli virüs hakkında çok ilginç ve bir o kadar da ürkütücü bilgiler...
Sadece Ebola olarak bilinse de, literatürde tam adı "Ebola Virüsü Hastalığı" (EVD) veya "Ebola Kanamalı Ateşi" (EHD) olarak geçmekte.
EVD'ye sebep olan 5 farklı virüs var. Bunlardan dördü insanlarda ve hayvanlarda ölümcülken 1 tanesi (Reston Virüsü) sadece hayvanlarda ölümcül etki gösterir.
Hastalığın bilinen ilk çıkış noktası (insanlar için) 1976, Zaire (Şimdiki Demokratik Kongo Cumhuriyeti), o zamanlar gölden dolayı Ebola River adı ile anılıyordu.
İlk zamanlarında görüldüğü yere bağlı olarak %25 ile %90 arasında ölüme neden oldu. Yani ortalama olarak, hasta olan her 2 insandan 1 tanesi ölüyordu.
Erken belirtileri; ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve kas ağrısı olarak kendini gösteriyor. İlk belirtileri diğer viral enfeksiyonlar ile aynı olduğu için erken teşhisi çok zor.
Ebola birkaç gün içinde hızla ilerleyerek diğer aşamaya geçiyor ve ayırt edici belirtileri başlıyor. Bunlar kusma, ishal, böbrek ve karaciğer yetmezliği, iç ve dış kanama...
Tipik belirtilerin görülmesi süresi 8 ila 10 gün arasında değişse de hastalığın kuluçka süresi 21 günden fazla olabiliyor.
Sadece kan ve diğer vücut sıvıları ile bulaşabiliyor. Yani grip gibi hava yolu ile bulaşabilen bir hastalık değil.
Ebola bazı hayvanlarda ölümcül. Özellikle primatlarda (goril ve şempanzeler). Bu zamana kadar Ebola yüzünden 5000'den fazla goril hayatını kaybetti.
Virüs vücut üzerinde birkaç gün, kuru elbiseler üzerinde ise birkaç saat hayatta kalabilme özelliğine sahip.
2014 yılındaki Gine salgınında ölenlerin 3'te 2'si virüsü cenaze seremonileri ve naaşların gömülmesi sırasında kaptı.
İlk ebola salgını Batı Afrika'nın kırsal kesimlerinde ortaya çıkmasına rağmen çok kısa bir sürede milyonlarca insanı etikleyecek biçimde kentsel bölgelere yayılmıştı.
Virüs üzerinde en yüksek etkiye sahip aşı sadece 9 ay evvel geliştirildi. Rusya ise geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama ile daha da etkilisini geliştirdiğini duyurdu.
Hastalık çok ölümcül olduğu için aşı araştırmaları maymunlar üzerinde yapılıyor. Maymun popülasyonuna hatırı sayılır bir ket vuruyor bu araştırmalar.
Virüs ısı ile yok edilebiliyor. Virüs bulaşmış elbiseler 60 derecede 30 ile 60 dakika arasında kaynatılırsa canlı kalma olasılığı yok.
Düşük sıcaklığı daha çok seviyor. Soğuk havada hayatta kalıp yayılabiliyor.
Afrika dışından ilk hasta, gönüllü olarak hemşirelik yapan 44 yaşındaki Teresa Romero'ydu. Kendisi hastalığı kaptıktan sonra tedavi sonrası tamamen iyileşti.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi ebolayı biyoterörizm kapsamında tutmakta. Bu demek oluyor ki biyolojik silah olarak kullanılabilecek bir virüs ebola...
Büyük ebola salgınında 4000'den fazla insan öldü. İşin kötüsü; bunların dışında yardım için oradan olan 200 sağlıkçının ölmesiydi.
Yeni tıbbi çalışmalarda, erken teşhis aşamasında diğer viral enfeksiyonlardan farklı olarak ayırt edici bir belirti üzerinde duruluyor. O da hıçkırık.
Ebolanın kökeni milyonlarca yıllık bir virüs ailesine dayanmakta. Afrika'da ve Çin'de fosilleşmiş virüs numuneleri bulundu.
Doktorlar insanları etkileyen 4 türü olduğunu bilseler de bu sayının 6 yada daha fazla olmadığı bilinmiyor...