Dünyanın büyük uygarlıkları nerelerde oluştu?

İnsanoğlunun Doğu Afrika’dan çıkarak dünyanın her yerine yayılmaya başlamasının üzerinden 200 bin yıl, tarım devrimini başlatarak yerleşik hayata geçmesinin üzerinden ise 10 bin yıl geçti.

Mustafa Cem Dönmez / Mynet Haber

Avcı toplayıcı dönemde küçük topluluklar halinde yaşayan insanlar, tarım devrimi ile birlikte daha büyük topluluklar halinde ve köylerde yaşamaya başladı. İnsanoğlunun nüfusu ise git gide büyüyordu. Nüfus artışı ve farklı toplulukların bir araya gelmesiyle ise medeniyetler oluştu. Medeniyetler oluştukça insanoğlu daha büyük şehirler kurdu ve bu şehirlerde yaşamaya başladı. Burada birkaç cümle ile anlattığımız bu olaylar binlerce yıl süren bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşti. Max Galka tarafından Metrocosm sitesinde hazırlanan 3 dakikalık bu videoda ise 6000 yıllık şehirleşme tarihi, harita üzerinde ilk şehirden günümüzdeki şehirlere kadar gösteriliyor.

Reklam
Reklam

Bereketli Hilal ve Mezopotomya

İlk uygarlıklar bugün Ortadoğu denilen bölgenin içerisinde kalan Mezopotomya ve Bereketli Hilal bölgelerinde kurulmaya başlandı. Bereketli Hilal, doğuda Basra Körfezi, kuzeyde Harran ve batıda Mısır arasında kalan ve çoğunlukla çölden oluşan Arap yarımadasının kuzeyindeki bölgeye verilen isim. Tarihte ilk olarak sistemli tarım faaliyetleri, yabani buğdayın evcilleştirilmesi ile bu bölgede yapılmaya başlandı. Bu dönemde kurulan uygarlıklar için Fırat, Dicle ve Nil nehirleri çok büyük önem arz ediyordu çünkü tarım için su gerekliydi ve bölgenin en önemli su kaynaklarını da bu üç şehir oluşturuyordu.

Bu bölgede bulunan Bağdat, Şam, Halep, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kudüs gibi şehirler hala yaşayan en eski şehirlerin arasındadır. Bu bölgede Sümerler, Akadlar, Babiller ve antik Mısır gibi büyük uygarlıklar kuruldu, tek tanrılı ilk din olan Musevilik ve Museviliğin halefleri olan Hıristiyanlık ve İslamiyet de yine bu topraklarda ortaya çıktı, yazı yine ilk olarak burada ortaya çıktı. Bunun haricinde tıp, matematik, geometri, mimarlık, mühendislik, edebiyat gibi bugün gündelik yaşamımızın en önemli parçalarının temelleri burada atıldı. Kısacası tarihe yön veren en önemli olaylar Bereketli Hilal ve Mezopotamya’da ilk olarak ortaya çıktı.

Reklam
Reklam

Sümerler, ilk olarak kurulan uygarlıklardan en büyüğüydü, yazı ve astronomi ilk olarak Sümerler tarafından kullanıldı. Yazıyı icat etmeleri gerekiyordu çünkü Sümer İmparatorluğu’nun vergi gelirleri ve giderleri hesaplanmalıydı. Sümerlerden günümüze kalan en eski yazılı kalıntılarda romantik bir aşk şiiri ya da bir kahramanlık destanı değil basit muhasebe hesapları kaldı. Astronomiyi kullanmaları gerekiyordu çünkü nehirlerin ne zaman taşacağını yıldızların hareketlerine göre belirlemeleri gerekiyordu. Sümerler, MÖ. 2000 dolaylarında yerini Akad uygarlığına bıraktı Akad uygarlığı birkaç yüzyıl içerisinde Babil uygarlığına yerini bıraktı. Babil uygarlığı döneminde, Babil şehri, Babil kulesi, asma bahçeleri gibi döneminin en önemli eserlerini de dünyaya getiren Babiller kralları Hammurabi’nin adıyla anılan ilk yazılı kanunları kullandılar. Antik Mısır uygarlığı ise piramitleri, tanrıları, geometri, tıp ve astronomi alanında geliştirdikleri ile antik çağların en önemli uygarlığı konumundaydı. Bugün hiç sakinleşemeyen Ortadoğu, tarihte de savaşlara ve isyanlara ev sahipliği ediyordu. Bu savaşlardan arkaya kalan ilk yazılı antlaşmayı ise Mısır uygarlığı ve Hitit uygarlığı imzalıyordu.

Reklam
Reklam

Anadolu ve Akdeniz uygarlıkları

Bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu da tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış topraklardan birisi. Avcı toplayıcı topluluklarda kısmi dini ritüeller olduğuna dair kanıtlar bulunsa da henüz yerleşik hayata geçmemiş toplulukların dini törenler için mabetler oluşturması gibi bir olay görülmüş değildi. Ancak Şanlıurfa Göbeklitepe’de yeni ortaya çıkarılan kalıntılar tam olarak yerleşik yaşama geçmeden de bazı insan topluluklarının bir araya gelerek dini törenler yaptığını kanıtlar nitelikte. Göbeklitepe’de ayrıca tarihin ilk bira yapımının da kalıntıları bulundu. Göbeklitepe sadece bir örnek, bugün üzerinde yaşadığımız bu muhteşem topraklar tarihin her zaman en muazzam anlarına tanıklık etti. Anadolu’nun ve insanlık tarihinin ilk büyük uygarlıklarından Hitit uygarlığı da Anadolu topraklarında doğdu. Tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Antlaşması’nın bir tarafında Hititler yer alıyordu. Hititler, kendileriyle eş zamanlı ve daha sonra gelen Urartu, Frigler gibi uygarlıklara da büyük etki etti.

Reklam
Reklam

Lidyalılar, Truvalılar ve Antik Yunanlar gibi Akdeniz uygarlıklarının ise günümüze kadar uzanan büyük etkileri oldu. Fenikelilerin icat ettiği alfabe günümüzde de kullandığımız Latin alfabesinin atasıydı. Lidyalıların ticareti kolaylaştırmak için icat ettiği paranın günümüzdeki etkisini sorgulamak bile anlamsız. Antik Yunanlar ise felsefe ve çok ilkel bir düzeyde de olsa demokrasiyi icat etmişti. Makedonyalı İskender’in doğuya düzenlediği seferler ile doğu ve batı kültürleri birbirine karışarak Helenistik dönemi oluşturdu. Bütün bu Akdeniz uygarlıklarının ardılı Roma İmparatorluğu ise 1000 yıldan fazla süre tarihin gördüğü en kudretli imparatorluk olarak yaşadı. Romalıların mühendislik harikası yolları, köprüleri, tiyatroları ve su kemerleri vardı. Romalıların etkisi Osmanlı İmparatorluğuna kadar sürdü, Osmanlı İmparatorluğu da bir Akdeniz ve Anadolu uygarlığı olarak kendisine Roma’yı örnek almış, kendi medeniyetini ve kültürünü oluşturabilmiş bir imparatorluk olarak 600 yıldan fazla hayatta kaldı.

Reklam
Reklam

Asya ve Uzakdoğu

Dünyanın belki de en yerleşik kültürü Çin kültürüdür. Çin uygarlığı milattan öncesinden beri aynı bölgede değişik yönetimlerle de olsa hayatını devam ettiriyor. Antik Çin uygarlığının ürünü olan kağıt, barut ve matbaa yıllar sonra Avrupa’da coğrafi keşifler, sömürgecilik, reform, Rönesans ve aydınlanma gibi büyük olaylara yol açtı. Doğu felsefesini ve bakış açısını ise Konfüçyüs ve Sun Tzu gibi bilginler belirledi. Uzakdoğunun bir diğer büyük kültürünü ise Japonlar oluşturuyor. Tarihin büyük bir döneminde oldukça izole bir toplum olarak yaşayan Japonlar, günümüzde insanlığa en önemli katkıları yapan topluluklardan biri. Tarihin akışına, medeniyetlerin yaşantısına ise en büyük etkileri sadece yerleşik toplumlar yapmadı. Türkler ve Moğollar tarihin gelişim süreci içerisinde göçebe topluluklar olarak tarihi değiştiren en önemli olaylarda Orta Asya’dan yola çıkarak çok önemli roller oynadılar. Cengiz Han’ın önüne çıkan her şeyi yok eden yıkıcı savaş sanatının veya İslamiyeti seçerek İslamiyetin yaygınlaşmasını sağlayan Türklerin tarihteki rolü yadsınamaz.

Reklam
Reklam

Asya uygarlıkları içerisinde en önemli yerlerden birini ise Antik Hint uygarlığı tutuyor. Antik Hint uygarlığı içerisinde ortaya çıkan Hinduizm, Sihizm ve Budizm bugün dünyanın İslamiyet ve Hıristiyanlıktan sonra en yaygın dinleri arasında yer alıyor. Buda’nın öğretileri sadece bir din olarak değil mistik doğu felsefesinin de en temel taşı olarak dikkat çekiyor. Asya’nın bir diğer önemli uygarlığı ise İran uygarlığı. Var oluşu milattan öncesine kadar dayanan en nevi şahsına münhasır uygarlıklarından birisidir. İran’da ortaya çıkan ve Sasani İmpartorluğuyla yaygınlaşan Zerdüşt dininin bazı ritüellerinin izlerini modern İslamiyette ve Hıristiyanlıkta görmek mümkündür. Pers uygarlığı hem Ortadoğu ve Kafkaslara, hem Asya’ya hem de Helen kültürü sayesinde Avrupa’ya büyük etkileri olmuş bir uygarlıktır.

Orta ve Güney Amerika

Amerika kıtasında yaşayan yerlilerin kıtaya tam olarak ne zaman ayak bastığı ve nereden geldikleri tam olarak bilinmiyor. Bununla ilgili olarak birçok teori bulunuyor ancak henüz net bir şey söylemek mümkün değil. Yine de Amerika kıtalarında yaşayan Olmek, Aztek, İnka ve Maya uygarlıkları ile ilgili birçok şey biliniyor. Kendilerine has piramit şeklinde tapınakları, ritüelleri hatta takvimleriyle döneminin bölgedeki en önemli uygarlıklarını Olmekler, Aztekler, İnkalar ve Mayalar oluşturuyordu. Avrupalıların kıtaya ayak basması ile bu kültürler neredeyse tamamen yok oldu.

Reklam
Reklam

_Kaynaklar: wikipedia.org, anadoluuygarliklari.com, citylab.com_