Dünyada başka hiçbir otele benzemeyen bir yer olan bu sualtı otelinde odaların tamamı sualtı manzaralı. Eğer dilerseniz odanın içinde balıkları beslemek için bir düğme bile bulunuyor. İçerisinde 25 suit, bir restoran, bir bar ve spor salonunun bulunduğu otelde kalmak hem çok pahalı hem de ulaşımı zahmetli olsa da farklılık ve deneyim arayanlar için kaçırılmayacak bir fırsat.
Nairobi’nin kırsalında bulunan bu otelde kaldığınızda tek başınıza olmadığınızı kısa sürede fark ediyorsunuz çünkü etrafta bulunan bir sürü zürafa hemen dikkatinizi çekiyor. Eskiden soyu tükenmeye yüz tutmuş zürafaları koruma altına almak için kullanılan bir bina iken zamanla otele çevrilmiş ve şimdi dünyaca ünlü isimleri ağırlayan bir otel olarak anılıyor. Eğer sabahları zürafaları camdan besleyerek başlama fikri hoşunuza gidiyorsa bu otel tam size göre.
Finlandiya’da bulunan üzeri tamamen camdan yapılmış odalar Eylül-Nisan ayları arasında görülen kuzey ışıklarının dansını izlemek isteyenler için özel tasarlanmış. Eksi 30 derecelerde bile donmayan termal bir cama sahip olan odanın içinde iki kişilik yatak, elektrikli ısıtıcı ve duş bulunmakta. Karlı ve ıssız bir yerin ortasında tepesi camlı bir odada kuzey ışıklarını yakalamak sanırım dünyada yaşanabilecek en heyecan verici deneyimlerden biri olsa gerek.
20 sene önce açılan dünyanın ilk buz oteli Jukkasjarvi her sene İsveç’te Kasım ayında, donmuş Torne Göl’ünden alınan buzlarla inşaa edilmektedir. Her sene sil baştan yeniden yapılan otelde buz bir yatakta uyuyup tamamen buzdan bir odada kalmanın nasıl birşey olduğunu merak edenlere çok keyifli anlar sunuyor.
Japonya gibi yüksek sayılı nüfusu olup, yüksek binalarda küçücük tek odalı evlerde yaşayan Japonlar için kapsül oteller aslında o kadar da tuhaf değil. Yanyana dizilmiş uzay mekiğindeki yatakları andıran daracık alanları gecelik olarak kiralayıp, kapağını kapayıp kilitliyorsunuz. Klostrofobisi olanları için sakıncalı olsa da geceyi geçirmek için acil bir yer arayışında olanlar için oldukça pratik bir yöntem.
Yunanistan'ın volkanik adası Santorini'de bulunan otel hayallerden çıkma manzarası, beyazın lacivert ve mavi ile olan uyumu ile cenneti andırıyor. Oia'nın tepelerinde konumlanmış olan otel nefes kesici caldera manzarası ve sonsuzluk havuzu ile ön plana çıkıyor. Balayı için çok doğru bir adres olsa da kafa dinlemek, biraz sessizlik arayanlar için mükemmel bir seçim olacaktır.
Tropik bir ormanın içine gizlice yerleştirilmiş gibi duran, ikonik havuzu ile dillere destan olan otel sessiz ve sakin zaman geçirmek isteyenler için biçilmiş kaftan. Hemen yanından Ayung Nehri'nin geçtiği otel aynı zamanda rengarenk kelebeklere, eşi benzeri görülmemiş kuşlara ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en güzel havuzu ödülüne sahip olan otel bol bol huzur ve sakinlik vaad ediyor.
Gümüş Pusula'ya ait daha fazla içerik için sizi şöyle alalım.