Dünyanın en kötü yılı 2020 değil

Eğer 2020’nin dünyadaki en kötü yıl oluğunu düşünüyorsanız, 536 yılına bir göz atın.

Günümüzde yaşayan herhangi biri, bugüne dek deneyimlediği en kötü yılın 2020 olduğunu düşünebilir. Dünya siyaseti hiç olmadığı kadar ayrıştırıcı görünüyor, koronavirüs pandemisi, Avustralya ve ABD’nin batısındaki devasa yangınlar, buzulların erimesi, Brexit gibi Avrupa’yı sarsan olaylar bu yılı dünyanın en kötü yılı olarak damgalıyor olabilir.

Modern dünyanın karşı karşıya olduğu sayısız endişeye rağmen, insanlık Dünya’daki kısa tarihi içinde aslında en güvenli dönemlerinden biirini yaşıyor. Bilim insanları ve tarihçiler 536 senesinin en korkunç yıl olduğu konusunda hemfikir.

Reklam
Reklam

Harvard’da ortaçağ tarihçisi Michael McCormick, 2018 yılında Science Magazin’e verdiği “536 yılı yaşamak için neden en kötü yıldı” başlıklı röportajında şunları söylemişti: “En kötü yıl demesek bile, yaşamak için en kötü dönemlerden birinin başlangıcıydı”.

Kanlı savaşlar ve ölümcül hastalıkları bir kenara koyacak olursak, 536 yılını en kötü dönemin başlangıcı yapan şey, dünyayı kasıp kavuran kıtlıktı.

Bilimsel teorilere göre “volkanik kış” olarak adlandırılan olaylar sonucu ortaya çıkan kül ve toz Güneş’i karartacak kadar güçlü bir şekilde gökyüzüne yükseldi. Çalışmalar, bu olayların İzlanda’da başladığını ortaya koyuyor. Tarihçilere göre, bu dönemde yaşanan Geç Antik Çağ Küçük Buz Çağı nedeniyle Çin’de yaz aylarında kar yağışı, Peru’yu vuran şiddetli kuraklık gibi doğa olayları küresel mahsul kaybına ve kıtlığa neden oldu.

Ayrıca Bizans İmparatorluğu’nu kasıp kavuran bir veba salgını 300.000’den fazla insanın hayatını aldı. Uzmanlar, volkanik patlamanın Sasani İmparatorluğu’nu tamamen çökerttiğin, Doğa Roma İmparatorluğu’nun düşüşüne, Çin’de kaotik siyasi ayaklanmalara neden olduğunu ve neredeyse tüm imparatorlukları yıktığını söylüyor.

Reklam
Reklam