Hepimizin kafasında belli meslek grupları, belli insanlar ve hatta belli durumlar için kalıplaşmış önyargılar var. Einstein’ın da dediği gibi önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zor. Ancak 31 yaşındaki Sarah Gray, her yanı dövmelerle kaplı insanlar hakkındaki görüşlerinizi tamamen değiştirebilir. Bir insanın tüm vücudunuz dövmelerle kaplatmış olması onun iyi bir doktor olamayacağı anlamına gelebilir mi? Böyle biri sizi tedavi edecek olsa ne düşünürdünüz? İşte Sarah Gray size tüm bu soruların cevabını veriyor.
Dr. Sarah, kendisini dünyanın “en renkli” doktoru olarak tanımlıyor. Sarah Gray, Royal Adelaide Hastanesi’nde intörn doktor olarak görev yapıyor ve gelecekte iyi bir ortopedi cerrahı olmak için çalışıyor. Doktor olmadan önce Yeni Zelanda/Avustralya’da yayınlanan “Inked Magazine” isimli dövme dergisinin kapağını süslemiş ve Avustralya’da “Bayan Dövme” seçilmiş birisi kendisi. Yıllar önce sosyal medyada görüntüsüyle büyük ilgi çeken ve binlerce takipçisi olan biriymiş aynı zamanda.
Bir yandan modellik yaparken bir yandan da tıp okudu. Dövme dünyası ile iç içe bir yaşam sürerken, Sarah aynı zamanda Adelaide Üniversitesi’nde tıp eğitimi alıyordu ve geçtiğimiz yıl mezun oldu. Babası doktor olduğu için çocukluğundan bu yana doktor olmak isteyen Sarah için bu kariyer çok da sürpriz değil aslında.
İlk dövmesini 16 yaşında yaptıran Sarah’nın yüzü dışında vücudunun her yeri dövmelerle kaplı. Sarah, asla bu kadar çok dövme yaptırmayı düşünmediğini söylüyor. Dövme yaptırmaya ilk karar verdiğinde, bunun sembolik bir anlamı olması gerektiğini düşündüm. Hayatının belli bir dönemini anlatan bir sembolü, özel bir dövme sanatçısı tarafından yapılmış bir iz olarak vücudunda taşımayı istemiş. Ancak zaman geçtikçe bunu bir vücut sanatına dönüştürme fikri daha ağır basmış ve sonuç olarak vücudunu bir tuval gibi kullanmış.
İnsanların Sarah’ya en çok sorduğu soru, bu görüntüsünün işini etkileyip etkilemediği. Ancak Sarah sanılanın aksine görüntüsü yüzünden işini yapmayı engelleyen bir durumla karşılaşmadığını söylüyor. Hatta genç nesille bu sayede daha hızlı bağ kurabildiğini ve dövmelerinin insanlarla yakınlaşması açısından iyi bir başlangıç noktası olduğunu ifade ediyor. Sarah, “samimi bir sohbet başlatmak için dövmelerimden daha iyi başka bir konu düşünemiyorum.”
Çalışma yasası saldırgan dövmelere izin vermiyor. Ancak Sarah’nın vücudunda bu türden saldırgan, şiddet içeren, şiddeti öven, vb. bir dövme bulunmuyor. Çalışırken sadece ellerindeki, kollarındaki ve boynundaki dövmeleri görünen Sarah için bunlar bir engel teşkil etmiyor. Bu sebeple devlet hastanelerinde çalışması yönünde de bir engeli bulunmuyor Sarah’nın.
Sadece hastalarla değil, Sarah’nın iş arkadaşlarıyla da hiçbir sorunu yok. Bugüne kadar dövmelerim sebebiyle asla ayrımcılığa uğramadım, kimsenin ters bir bakışı veya sözü ile karşılaşmadım diyor Sarah ve ekliyor “burada insanların ilgilendiği tek şey işinizde ne kadar iyi olduğunuz, kimse sizi dış görünüşünüzle yargılamıyor.” Yakın zamanda ilk defa ameliyata girmek için kuruldan izin de alan Sarah, dış görünüşünün profesyonel başarısını tehlikeye atmasına izin vermiyor.
Her ne kadar iş yerinde dövmeleri sorun olmasa da başka yerlerde ayrımcılığa ve zorbalığa maruz kalıyor Sarah ve eşi. Mesela gittikleri pek çok restoranın ve kafenin “dışarıdan görülen dövme olmayacak” kuralı sebebiyle kendilerine hizmet vermediğini aktarıyor. Modern dünyada insanların dış görünüşleriyle değerlendirilmesine hala alışamadığını ifade ediyor genç doktor.
Sarah, Avustralya’daki dövme topluluğunun en ilgi çekici modellerinden biri. Aynı zamanda tüm vücudunu dövmelerle kaplatmanın, harika bir cerrah olmanın önünde engel olmadığının da yaşayan bir örneği. Ciddi bir iş yapıyor olsanız bile kendinizi nasıl ifade edebiliyorsanız öyle ifade edin, sizden önce bunu kimse denememiş olsa bile…