Dünyanın En Yaşlı Gazisinin Oğlu Atatürk'ü Anlattı

Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK’ın Ereğli İlçesi’nde, 'Dünyanın en yaşlı gazisi' ünvanını taşırken 1994’te, 110 yaşındayken hayatını kaybeden Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu 80 yaşındaki Turgut Kaçmaz, babasının Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anılarını anlattı. 'Çocuklar Kitap Okuyor Projesi'nin organizatörleri tarafından '10 Kasım Atatürk’ün ölümünün 78’inci yıl dönümü' nedeniyle konferans düzenlendi. Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi’nde gerçekleştirilen konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra öğrenciler önce Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni ardından şiirler okudu. Babasının Çanakkale Savaşı'ndaki üniformasını ve çarıklarını giyerek, elinde Türk Bayrağı ile sunumunu yapan Turgut Kaçmaz, duygusal anlar yaşattı. Babasının, 1884 yılında Ereğli’nin Kestaneci Köyü’nde dünyaya geldiğini vurgulayan Turgut Kaçmaz, şöyle devam etti: "Annesi, babamı, 'Beni ya şehit ya gazi anası yapacak' diye büyütmüş. Askere giderken ise 'Oğul, vatan, millet, bayrak, din için harbe gidiyorsun. Bu bayrak, millet, vatan ve din için şehit olursan bağrıma taş basar babanla birlikte başım dik el ele yürürüm' der." Turgut Kaçmaz, babasının, Balkan, Çanakkale ve İstiklal Savaşları’na katıldığını, Mustafa Kemal’in askeri olduğunu, din ve bayrak uğruna 14 yıl savaştığını söyledi. Çanakkale Conkbayırı'nda savaşırken yaralanarak gazi olan babasına, Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde gösterdiği kahramanlıkla Atatürk tarafından İstiklal Madalyası verildiğini hatırlatan Kaçmaz, şöyle dedi: "Çanakkale- Gelibolu savaşları Türk, Kürt, Alevi, Çerkez, Türkmen, Arap, Laz, Çeçen omuz omuza vererek kazandıkları bir ölüm kalım savaşıdır. Gencinden yaşlısına kadar lise talebesinden fakülte talebesine kadar bu vatan için ‘Canım feda olsun’ diyerek, Çanakkale’ye, Sakarya’ya, Dumlupınar’a koşan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde dedelerimizin temiz kanıyla yazılmış buram buram bir destandır." Kaçmaz, babasının her defasında Atatürk’ü savaşlarda yakından gördüğünü anlattığını da vurgulayarak, şunları söyledi: "Babam Atatürk'ü şöyle anlatırdı; Atatürk olmasaydı, bu savaşlar kazanılmaz, dünya tarihi böyle olmazdı, Cumhuriyet kurulmazdı. Babam, Atatürk’ü savaşlarda uzaktan, yakından görüp Kurtuluş Savaşı bittiği zaman bütün ordular Bursa’da toplanır, babam Atatürk’e evrak getirir. Son nefesine kadar Atatürk’e nasıl selam verdiğini aynı duygularla anlatırdı. Babam, vatanını, milletini, bayrağını, Mustafa Kemal Atatürk’ü sözde değil öz de sevenlerdendi. Ben de onun oğlu olarak öz de sevenlerdenim."