Dün de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan bir araya geldi ve “Bukalemun Göz" diye de bilinen düşen uçağın radar izi ve görev kayıtlarını mercek altına aldı.
Malatya Erhaç’tan kalkan keşif uçağının Suriye tarafından düşürülmesinin ardından, kriz değerlendirme toplantıları dün de sürdürüldü. Soğukkanlı tavrını koruyan Türkiye, olayın nasıl meydana geldiğini netleştirmeye çalışıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığında dün Dışişleri Konutu’nda yapılan toplantıda, uçağın Suriye Hava Sahası’nı ihlal edip etmediği ve pilotlarla ilgili yürütülen arama kurtarma çalışmaları ele alındı. Bu kapsamda uçağın "radar izi" ve görev kayıtları ayrıntılı şekilde değerlendirildi.
**UYARILDI MI?**
Bunun için Suriye ve Doğu Akdeniz’i gözleyen Türk radar sisteminden uçağın havalanışından itibaren izlediği güzergâh ve tüm yol hareketleri üzerinde çalışma yapıldı. Toplantıda, uçağa verilen görevin raporu da görüşüldü. Uçağın hava ihlali iddiasıyla Suriye makamlarınca uyarılıp uyarılmadığı veya bölgeyi terke zorlanıp zorlanmadığı anlaşılmaya çalışıldı. Olayla ilgili Türkiye’nin NATO’da şu an için bir girişimde bulunmasına gerek duyulmadı.
**DİPLOMATİK BASKI**
2 saatten fazla süren toplantıya Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Deniz Kuvvetleri’nden bir tuğamiral, Kara ve Hava Kuvvetlerinden birer tümgeneral ile Dışişleri’nin Suriye masasından bürokratlar ve diğer ilgili kuruluşların yetkilileri katıldı. Bürokratların ayrılmasından sonra Davutoğlu, Orgeneral Akar ve Fidan’la bir süre daha görüştü.
**BİRÇOK ÜLKEYE TELEFON**
Zirvede, Türk uçağının düşürülmesinin Suriye’nin açıkladığı gibi tam hava sahası ihlali olmadığı, Suriye’nin uyarıcı yöntemleri tercih etmediği anlaşıldı. 2 pilotla ilgili arama çalışmalarının alan açısından genişletilmesi de kararlaştırıldı. Davutoğlu, Başbakan Erdoğan ’la görüştükten sonra da Türkiye’nin tespitleriyle ilgili yabancı ülkeleri bilgilendirmeye başladı. Davutoğlu, dün akşam BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkeler (ABD, Rusya, Çin , İngiltere, Fransa) yanı sıra Almanya, İran ve bazı Arap ülkeleri dışişleri bakanları ile AB’nin Dış Politikadan Sorumlu Yüksek Komiseri Catherine Ashton’ı aradı. Ankara ’nın ilk etapta Suriye’ye karşı yoğun bir diplomasi baskısı başlatacağı, Suriye’nin bundan sonraki tutumu karşısında gerekirse bazı askeri yöntemlere de başvurulmasının düşünüldüğü bildirildi. Türkiye’nin Suriye’den "resmen özür ve tazminat" istemesi de gündeme geldi.
**DÜNYANIN GÖZÜ TÜRKİYE’DE**
BM Sözcüsü Martin Nesirky: BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, durumu yakından takip etmektedir ve bu ciddi olayın iki tarafça itidalle ve diplomatik kanallar yoluyla ele alınmasını umut etmektedir.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari: Bu, krizde ciddi bir tırmanış. Çatışmanın Suriye’nin ötesinde çok daha büyük bir etkisi olacağına dair bir gösterge. Bu Avrupa için de bir güvenlik sorunu. Bu yüzden hesaplı bir demokratik siyasi geçiş çağrısı yaptık. Temel endişemiz krizin komşu ülkelere yayılması. Toplumların yapısı, mezhepsel ve etnik bağlantılar gereği hiçbir ülke krizden bağışık değil. Çatışma topyekün mezhep savaşına veya iç savaşa dönerse; Irak, Lübnan, Ürdün ve Türkiye de etkilenir. Kaos istemeyiz, kimse Irak ’ı yok saymamalı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland: Konu henüz NATO gündemine gelmedi. Bu konuda Türkiye‘nin açıklama yapması daha uygun. Ankara ile temas halindeyiz.
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle: Olay bizi endişelendirdi. Gerginliğin artmaması için gerekli her şeyin yapılmasını ümit ediyoruz.
İngiltere Dışişleri Bakanı WilliamHague: Desteğimi iletmek ve Türk askeri uçağının düşürülmesiyle ilgili endişemi ifade etmek için Türk Dışişleri Bakanı ile konuştum.
Beyrut’taki Amerikan Üniversitesi Siyasetbilimi Profesörü Hilal Kaşhan: Türkiye, kendisinin Suriye’deki isyana verdiği desteğe tepki olarak Suriye ve İran’ın Kürt asilerin faaliyetlerini desteklediğinden şüpheleniyor olabilir. Ancak Türkiye’den sert bir tepki beklemiyorum. ABD tasmayı sıkı tutuyor. Yarın savaş başlatmak istemezler.
AP: İki ülke arasındaki gerginlikte en açık ve en ani yükseliş.
**SURİYE HEMEN İZİN VERDİ**
KURTARMA çalışmaları için olay yerine hareket eden Türk sahil güvenlik hücumbotlarının sürekli Suriye Deniz Kuvvetleri ile irtibat halinde olduğu ve Suriye Deniz Kuvvetleri’nin müşterek kurtarma çalışması için Türk hücumbotlarına anında Suriye karasularına giriş izni verdiği öğrenildi. Türkiye’ye geri çağrılmış olan Şam Büyükelçisi Ömer Önhon da Suriye makamlarıyla irtibata geçti. Arama çalışmalarına katılan sahil güvenlik botları zaman zaman Samandağ’a döndü.
**ŞAFAK FİLOSU’NDAN**
Düşen RF 4E, Malatya Erhaç’taki 173’üncü Şafak Filosu’na ait. RF 4E’ler keşif ve gözetleme uçağı olarak kullanılıyor. Avcı uçaklarının gövde altında güdümlü füzeler yer alırken, RF 4E’ler gövde altında füzeler yerine 3 farklı açıya dönme kabiliyeti olan “Bukalemun gözö diye adlandırılan son derece güçlü görüntü alma sistemine sahip. Uçağın 100 kilometre menzilden fotoğraf çekme yeteneği var.
**SES HIZININ 2 KATI**
2 pilotu olan RF 4E’lerde, silahsız oldukları için en tecrübeli pilotların görev yapmasına özen gösteriliyor. Uçağın
uzunluğu 19.20 metre, kanat genişliği de 11.77 metre. Azami irtifası 18300 metre olan uçağın uçuş menzili 3200 kilometre. Uçakta 2 adet General Electric jet motoru bulunuyor. Uçağın azami hızı da saatte 2370 kilometre. (Ses hızının 2 katı). Hem avcı (F-16), hem de keşif uçakları normal görevlerinde 900 kilometre hızla uçuyorlar.
**MODERNİZE; İSRAİL**
Sadece it dalaşında veya bir bölgeyi acilen terk etmek zorunda kaldıklarında ses hızını aşmayı tercih ediyorlar. Hızlı yakıt tüketimini önlemek için sürekli ses hızının üzerinde uçma tercih edilmiyor. RF-4E’lerden Hava Kuvvetleri envanterinde 54 tane bulunuyor. Bu uçakların önemli bir kesimi İsrail tarafından modernize edildi ve “Terminatörö olarak adlandırıldı. Uçağın sadece burnunda menzili oldukça düşük, küçük bir makineli silah bulunuyor.