Dünyanın zenginliği bu bölgede

GAZZE (İHA) - ABD'nin son günlerde medya aracılığıyla dünya kamuoyuna tanıtmaya çalıştığı 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin gerekçelerinden en önemlisinin 'petrol ve doğalgaz cazibesi' olduğu belirtiliyor.

Siyasi gözlemciler, Batı'nın Ortadoğu'da hakim olma çabalarının, 1949 yılında bu coğrafyanın ortasında kurulan İsrail Devleti ile başladığını ve yıllardır bölgede süregelen su savaşları, din savaşları ve etnik çatışmalarla devam ettiğini veya ettirilmekte olduğunu kaydediyor.

Yahudiler'in, kutsal toprakları saydıkları Filistin'e gelip yerleşmelerinin ve Ortadoğu'da hakim güç olmaya çalışmalarının tarihi incelenecek olursa, bugün dillendirilmeye çalışılan o büyük projenin temelinin 100 yıl öncesinden atıldığının görüleceğini vurgulayan gözlemciler, ancak tarihte olduğu gibi bugün de, gelecekte de, Avrupa ve ABD'nin, Ortadoğu'daki rant paylaşımı sebebiyle birbirlerini engellemeye çalışacaklarını ileri sürüyor.

Reklam
Reklam

Siyasi gözlemciler, 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin sınırlarının, Kuzey Afrika'dan Kafkasya'ya, oradan Güneydoğu Asya'ya ve Sina Yarımadası'nın güney ucuna kadar uzandığını ifade ederek, bu coğrafyada yer alan ülkeleri ise şöyle sıralıyor:

"Mısır, Sudan, İran, Irak, Suriye, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, İsrail, Yemen, Katar, Afganistan, Kazakistan'a kadar olan Türk Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, vs) ve Türkiye."

Ocak 2003 itibariyle, bu ülkelerin sahip oldukları toplam petrol miktarının 687.5 milyar varil ve doğalgaz miktarının 2 katrilyon 175 trilyon feet küp olduğunu kaydeden uzmanlar, Büyük Ortadoğu Projesi diye adlandırılan coğrafyadaki toplam petrol yataklarının, dünya petrol yataklarının yaklaşık yüzde 57'sine, doğalgaz miktarının da dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 40'ına denk geldiğini bildiriyor. Uzmanlar, özellikle İran, Irak, Suudi Arabistan ve Kuveyt'in petrol zenginliği ile aynı ülkelerle birlikte Katar'ın doğalgaz zenginliğinin dikkat çekici olduğunu belirtiyor.

Reklam
Reklam