**Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre, Çin ihracat şampiyonu Almanya’nın da tahtını sarsmaya hazırlanıyor. Örgüt, yılın ilk yarısında Çin ile Almanya’nın neredeyse aynı miktarda ihracat yaptığını açıkladı.
**
Küresel ekonomik kriz, ekonomileri büyük oranda Amerika Birleşik Devletleri’nin ihracat talebine bağlı olan Asya ülkelerini derinden etkiledi. Ancak Çin ve Hindistan gibi dünya ekonomisinde giderek daha fazla söz sahibi olmaya başlayan ülkeler, krize rağmen batı ekonomilerine kıyasla daha olumlu işaretler veriyor. Bu nedenle Asya ülkelerine yeni bir rol de biçiliyor; onlar artık dünya ekonomisinin lokomotifi. Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre, Çin ihracat şampiyonu Almanya’nın da tahtını sarsmaya hazırlanıyor. Örgüt, yılın ilk yarısında Çin ile Almanya’nın neredeyse aynı miktarda ihracat yaptığını açıkladı. Üstelik Alman ihracatında Haziran ayında yaşanan yüzde yedilik artış da, Asya ülkelerinin artan talebine bağlanıyor.
DIŞ TİCARETTE ASYA'NIN PAYI ARTIYOR
Asya ülkelerine yapılan ihracat, şimdiye kadar Almanya’nın dış ticaretinin yaklaşık yüzde dokuzunu oluşturuyordu. Ancak uzmanlar, bu ülkelerin tüm dünya ekonomisinde olduğu gibi, Alman ekonomisindeki rolünün giderek güçleneceği kanısında. Kiel Üniversitesi'ne bağlı Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nden Prof. Henning Klodt, “Asya ülkeleri, büyük bir değişimden geçtikleri için önem taşıyor” diyor.
Klodt, “Almanya'da bütün alanlarda ihracatta son dönemde güçlü bir azalma eğilimi gözlemledik. Şimdi Asya ihracat piyasalarında umut vaat eden rakamlar göze çarpıyor. Krizden çıkış kesinlikle Asya ülkeleri sayesinde mümkün olacak” sözleriyle, Asya ekonomilerinin dünya ekonomisi için önemine değiniyor.
Alman ihracatçıların ise büyük bir avantajı var; Alman ihracatçılar pek çok ülkeyle ticaret yapmaları nedeniyle, tek bir pazara bağlı değiller. Alman Toptancılar ve Dış Ticaret Birliği (BGA) Başkanı Jens Nagel, Asya ülkelerinin giderek artan ihracat talebinin, Alman ekonomisini de olumlu etkilediğini belirtiyor. Nagel, “örneğin transatlantik ticaret, Euro kurunun çok yüksek seyretmesinden büyük zarar görüyor. Ancak bu kayıplar, şu anda Çin ekonomisinde yaşanan büyüme ile telafi edilecek" şeklinde konuşuyor.
EN ÖNEMLİ MÜŞTERİ ÇİN
Çin, Asya-Pasifik bölgesinde Almanya’nın en büyük müşterisi. Almanya’nın bölgeye ihracatında Çin yüzde 40'lık payla başı çekiyor. Uzman Jens Nagel, Çin’in ihracat talebinin Alman sanayini yeniden ayağa kaldırılabilecek kadar güçlü olmadığını, ancak ülkenin Almanya için öneminin giderek arttığını belirtiyor. Uzman, “Şu an Çin, Alman dış ticaretinde, yüzde üçle çok küçük bir paya sahip. Fakat biz bu geleceğin kilit pazarında, ikili basamaklı değerlere ulaşan büyüme rakamları görüyoruz. Bu büyüme gelecek yıllarda da devam edecek, bundan eminiz. Bu nedenle Çin, Alman dış ticaretinin lokomotifi olabilir" diyor.
ESKİ SANAYİ ÜLKELERİ ÖNEMİNİ KAYBEDİYOR Almanya, 2003 yılından bu yana dünya ihracat şampiyonu. Ancak Çin ürünlerine olan talep bu hızla artmaya devam ederse, Almanya bu unvanını Çin’e kaptırabilir. Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre, bu yılın ilk yarısında Çinli ihracatçılar, Almanları küçük bir farkla geride bıraktı. Prof. Klodt bu rakamlar karşısında soğukkanlı olma çağrısında bulunuyor. Klodt, “Çin ekonomisi büyük bir hızla büyüyor, Alman ekonomisinin büyüme hızı ise ortalama değerlerde. Çin'in günün birinde dünya ekonomileri arasında Alman ekonomisinden daha önemli olacağı şüphesiz. Ancak bu bir yarış değil, bu dünya ekonomiinin dengesinin yavaş yavaş Asya ülkeleri yönünde değiştiğini gösteriyor.”