Genelde kafayı dağıtmak için çıktığınız bir geceye denk gelir bu mesaj.
Muhtemelen arkadaşlarınızlasınızdır, sağolsunlar sizi yalnız bırakmazlar. Ama herkesin işi gücü varsa bile, evde duramayacak kadar insan içine karışmaya muhtaç durumdasınızdır zaten, yalnız başınıza çıkarsınız.
Kafenin, barın, işte artık her nerdeyseniz oranın televizyonunda dönen; sesi mute'ta tutulmuş filmi tek gözünüzle takip etmeye çalışırken, bir anda telefonunuz titrer.
Gereksiz yere vuku bulan mesajlaşmanın olabildiğine medeni sularda yüzebilmesi için var gücünüzle çalışırsınız, serde 'cool' görünmek vardır nitekim.
Kısa keser, vereceğiniz yanıtların aralarına 15'er, 20'şer dakika aralıklar serpiştirir ve konunun bir an evvel kapanmasını sağlarsınız. Tam da o anda, bar televizyonundaki filmin neden mute'ta tutulduğu ortaya çıkar.
Şarkı da biter, içkiniz de biter, mesajlaşma da biter.
O sıralar ne yaptığını merak edersiniz hiç sebep yokken, ve hop Instagram açılır. Epey de bir paylaşım olmuştur siz kontrol etmeyeli, Aman Yarabbi!
Ama dünya küçüktür işte kardeşim!
O mesajlardı, Instagram'lardı, canınıza bir noktada tak eder tabii. O tak sesi, cümle alemin kulağına artık müsait olduğunuzu, kuşlar kadar özgür olduğunuzu fısıldar.
Bu fısıltı hızla sonuç verir, Whatsapp'tı bilmem neydi derken kendinizi çok özensizce seçilmiş bir kafede biri ile kahve içerken bulursunuz.
Bu ortak noktasızlık sorunsalı bankamatik kartınızdaki liraların alkollü içeceklerle takasını hızlandırmaktan başka işe yaramaz elbette.
O genel sarhoşluk hali yalnızca banka hesabınıza değil, yaşayış biçiminize de yansıyacaktır elbette.
Siz 'kayıp zaman' olarak takıladurun, dünya güneşin etrafındaki turuna sizi umursamadan devam etmektedir.
Zamanla başka biri çok çekici gelir. Belli ki siz de ona çekici gelmişsinizdir ki, buluşmaya karar verirsiniz. Bu sefer kafe daha özenli seçilir, saçlar kıyafetler filan daha mantık çerçevesinde belirlenir.
O iş de yattığına göre, kendinizi işinize ve hayatınızın geri kalan kısımlarına vermek sizin için en mantıklısıdır.
Gelin görün ki hayatımızda Facebook diye bir musibet var ve durmadan icat çıkarmaya devam ediyor... Yanları renkli balonlarla süslenmiş bir şekilde birkaç yıl önceki halinizi önünüze koyuverir Facebook.
Aman yarabbi ne kadar mutlu görünüyorsunuzdur! Yaşlandınız mı? Birkaç yılda bu kadar bezmek mümkün mü? O günlerin bugünlerden farkı neydi ki?
Kafanızı son bir toparlayıp, ayrılık mevzusunu beyninizin çok da kurcalamadığınız bölümlerine kaldırmanız için bölüm sonu canavarı karşınıza çıkar.
Hayat hakikaten devam ediyordur.
Gördüğünüz gibi, ediyordur işte.
Ayrılık Acısı Çeken Kadınlara Teselli Olacak 6 Yiyecek!