Durgunluk arttı, fon yöneticileri nakitte bekliyor

Merril Lynch Mart Ayı Fon Yöneticileri Araştırması'na göre, nakit pozisyonlarının yeni bir zirveyi zorlamasına ve risk iştahının rekor düzeyde gerilemesine rağmen fon yöneticileri halen hisse senedi piyasalarının cazip olduğunu düşünüyor.

Araştırmaya göre, fon yöneticilerinin nakit pozisyonları Mart ayında yeniden rekor seviyelere ulaşırken, portföylerinin nakit ağırlıklı olduğunu ifade edenlerin oranı Şubat'taki yüzde 41 seviyesinden yüzde 42'ye yükselerek yeni bir rekora imza attı. Araştırmaya katılanlar, hisse senedi piyasalarının cazip olduğu kanaatlerini önemle teyit etti. Katılımcıların yüzde 25'i, hisse senetlerinin hem mutlak anlamda hem de tahvillere kıyasla ederinin altında işlem gördüğünü ifade etti. Araştırmaya katılanların üçte ikisinden fazlası (yüzde 77'si) ise, küresel ekonomide büyümenin aşağı yönlü, enflasyonun ise yukarı yönlü seyredeceği bir döneme girdiğini belirtti. Şubat ayında aynı görüşü paylaşanların oranı üçte ikiydi.

Reklam
Reklam

Resesyonun başladığını veya çok yakında başlayacağını düşünen fon yöneticileri sayısında da büyük artış oldu. Küresel ekonominin resesyona girdiğini düşünen fon yöneticilerinin oranı, bu yıl içerisinde 3 kat artarak Ocak'taki yüzde 8 seviyesinden Mart'ta yüzde 22'ye yükseldi. Araştırmaya katılanların üçte birinden fazlası önümüzdeki 12 ay içerisinde bir küresel resesyon beklerken, bu oran Ocak ayında yüzde 19'du.
Asya ve gelişmekte olan piyasalarda uzmanlaşan fon yöneticileri, Çin konusundaki endişelerinin arttığını ifade etti. Çin ekonomisinde zayıflama bekleyenlerin oranı, bu yıl içerisinde 2 katından fazla artarak Ocak'taki yüzde 29 seviyesinden Mart'ta yüzde 64'e yükseldi. Makro ekonomi konusundaki karamsarlıklarına rağmen yatırımcılar, ellerinde tuttukları hisse senetlerini nakite dönüştürme beklentilerinde henüz bir düzeltmeye gitmedi. Araştırmaya katılanların yüzde 42'si, nakit akışındaki en önemli hareketin nakitin yine şirket hissedarlarına geri dönüşü olduğunu dile getirdi. Bilançoları iyileştirmeye öncelik verenlerin oranı ise yüzde 30'da kaldı.

Reklam
Reklam

EURO BÖLGESİNDEKİ YATIRIMCILAR STAGFLASYONDAN KARLI ÇIKMAYI UMUYOR

Bölgesel FMS Fon Yöneticileri Araştırması sonuçlarına göre Euro bölgesindeki yatırımcılar, stagflasyon korkusu arttıkça emtia bazlı hisselere dönüş yapıyor. Euro bölgesinde büyümenin yavaşlayacağını öngörenlerin oranı Şubat ayındaki yüzde 79 seviyesinden Mart'ta yüzde 87 gibi ezici bir çoğunluğa yükseldi. Katılımcıların yarıdan fazlası, Euro bölgesinde enflasyonun arttığı görüşünde birleşti. Ancak aynı oranda katılımcı, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasının çok sınırlayıcı olduğunu ve ABD'de FED büyümeyi teşvik etmek amacıyla faizleri art arda indirirken, ECB'nin bu yaklaşımının büyümeyi riske ettiğini belirtti.

"Euro bölgesindeki fon yöneticileri risk almıyorlar; sorunlu kredi batağına saplanan sektörlerden çıkarak kurtuluşu başka alanlarda arıyorlar" diyen Merrill Lynch Avrupa Hisse Senedi Piyasaları Baş Stratejisti Karen Olney, "Fon yöneticileri stagflasyonda kar edebilecek sınırlı sayıda sektöre yöneliyorlar" açıklamasını yaptı.

Reklam
Reklam

Yatırımcılar, petrol ve doğalgaz, altyapı hizmetleri ve temel ihtiyaçlar gibi sektörlerde gösterge portföy dağılımlarının üzerinde pozisyon taşıyor. Portföylerinde gösterge dağılımın üzerinde petrol ve doğalgaz hisseleri taşıyanların oranı geçen aya kıyasla 4 kat arttı. Gösterge portföy dağılımları altında taşınan en büyük pozisyonlar ise perakende, otomobil ve bankacılık sektörlerinde.

Euro bölgesindeki yatırımcıların petrol ve doğalgaz hisselerindeki yüksek ağırlıklı pozisyonları, emtia sektöründe süregiden yükselişten yararlanma arzularını gösteriyor. Küresel araştırma sonuçlarına göre enerji hisselerini gösterge portföy dağılımının üzerinde tutanların oranı, Şubat'taki yüzde 19 seviyesinden Mart'ta yüzde 25'e yükseldi.

"Emtiların kısa vadeli görünümleri olumlu olmakla beraber orta dönemde varlık kalitesi için risk teşkil ediyor" diyen Merrill Lynch Küresel Emtia Araştırmaları Direktörü Francisco Blanch, "Gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde enflasyonist baskılar çok net görülüyor. Sabit döviz kuru çıpaları bu etkiyi körüklüyor. Ayrıca, ABD'nin finansal sistemi canlandırma çabaları gelişmekte olan piyasalardaki enflasyonist yapıyı güçlendiriyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam