John Sudworth
BBC News, Şanghay
Çin'den gelen veriler ülke ekonomisinin gidişatına dair ciddi soruları gündeme getiriyor.
Satın alma menajerleri fabrika faaliyetinde düşüş olduğunu bildiriyor.
Bankalar tahsil edilemeyen alacakların artışından söz ediyor.
Emlak piyasası ise canlılığını hızla yitiriyor.
Ama elbette ekonominin sürekli yükseliş göstereceğini düşünen çok sayıda kişi var hala.
Diğer taraftan ekonomide düşme eğilimine işaret eden negatif seslerin giderek yükselmesinin nedenleri de var.
Zor bir dönem
Olumsuz göstergelerle karşılaşılan yerlerden biri Çin'deki fabrikalar.
Bu fabrikalar, dünyanın her tarafına ucuz mallar gönderip ülke içinde istihdam imkanı yaratarak Çin'in kaydettiği ekonomik başarının merkezinde yer alıyordu.
Ama artık durum böyle değil; en azından Şanghay'ın güneyinde ve ona üç saat uzaklıkta bir kent olan Ningbo'daki bir fabrikada böyle değil.
Anne Queen, Avrupalı perakendeciler için giysi üretiyor; fakat düşen talep ve artan maliyetler yüzünden zor günler geçiriyor.
Queen, "asıl sorun siparişlerin Vietnam, Kamboçya ve Hindistan gibi başka ülkelere kayması" diyor.
Nedenini soruyorum.
"Çünkü Çin'de işçi ücretleri ve hammadde maliyetleri artıyor" diye yanıtlıyor.
Bir zamanlar işletmesinde 2000 işçi çalışırken bugün bu sayı 200'e düşmüş durumda.
Bu tür deneyimler, Çin hükümeti de dahil olmak üzere pekçok kişiyi şimdiye dek denenmiş ve sınanmış büyüme modellerinin değişme zamanının artık gelip gelmediğini sorgulamaya itiyor.
Uzun soluklu bir gelecek için
Hızla artan ihracat ve yüklü altyapı harcamaları, küresel mali krize rağmen son on yılın büyük bölümünde Çin ekonomisinin yüzde 9 oranında büyümesini sağladı.
Fakat Çin'deki fabrikalar zor bir döneme girerken büyümenin ana motorlarından bir diğeri olan inşaat sektörü de sıkıntı çekmeye başladı.
Bunun nedeni ülke çapında kentlerde emlak satışlarında yaşanan düşüş oldu.
Stephen Ellison uluslararası bir inşaat mühendisliği firması olan China for Halcrow adlı şirkette çalışıyor.
Ellison, fırsatların hala mevcut olduğunu fakat şirketlerin bu fırsatlar için daha sıkı rekabet etmek zorunda olduğunu söylüyor.
Ellison, "çalıştığımız sektörlerden bazılarında koşullar zorlaşacak. Bu durumda da rekabet gücümüzü korumaya devam etmemiz gerektiğinin farkındayız" diyor.
"Fakat bunu bir fırsat ve aşılması gereken bir sorun olarak görüyoruz. Çin'deki müşterilerimize daha verimli ve hesaplı bir hizmet verebilirsek, geleceğimiz çok iyi ve uzun soluklu olacaktır" diye devam ediyor.
Yurtiçi talebin önemi
Azalan fabrika faaliyetleri, düşen emlak satışları ve kilit önemdeki metaları üretenlerin azalan kazançları gibi son dönemlerde açıklanan karamsar ekonomik veriler, Çin ekonomisinin yükselişte mi yoksa düşüşte mi olduğu tartışmasını yeniden canlandırdı.
Hangi görüşün haklı çıkacağı Çin'in bir konuda göstereceği başarıya bağlı olacak.
İhracatını ve altyapı yatırımlarını sürdüremediği durumda Çin'in kurtuluşu halkın cebinde araması gerekecek.
Bu nedenle bu yılki öncelik iç talebi canlandırmak.
Bunu söylemesi kolay ama hayata geçirmesi zor olsa da olayları kendi bağlamında değerlendirmek gerekir.
En kötümser tahminler bile ekonomik büyüme oranını yıllık yüzde 3 ya da 4'lerde gösteriyor.
Çin, ihracatına olan küresel talepte yavaşlama işaretlerine karşı ekonomisini yeniden dengelemeye çalışıyor.
Bu Çin için alışılmış bir durum değil; ama herşeye rağmen büyüme batılı ülkelerin imrenerek baktığı bir olgu olacak.
Hükümetin büyüme hedefini yüzde 7.5'e indirmesi (2005'ten bu yana hedef yüzde 8 oldu) bazı şeylerin değişmekte olduğunun kabulü aslında.
Fakat bu oran da Çin'de iş yapanları tatmin edecek düzeyde bir büyümeyi ifade ediyor.
Aston Martin lüks bir araba markası olarak bilinir.
Ekonominin kötüye gittiğini düşünse Çin'de araba satış mağazaları açması beklenmez.
Şirketin bölge müdürü Matthew Bennett ile Şanghay'ın Pudong bölgesindeki yeni mağazalarında görüştüm.
Bennett burasının "Aston Martin'in dünyadaki en büyük mağazası" olduğunu söylüyor.
"Burası, gerek bizim gerekse Çin'deki bayimizin Çin pazarının uzun vadeli geleceğine yönelik beklentilerinin en iyi bir göstergesi" diye de ekliyor.
Ekonominin ufkunda dolaşan kara bulutlara rağmen, Çin'deki otomobil meraklısı milyonerler harcamalarını kısmak için henüz bir neden görmüyor.